• DOLAR 34.488
  • EURO 36.445
  • ALTIN 2958.077
  • ...
İkisi de dağda ama..
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Haber Merkezi

Sosyal medyada, yakalanan ve bir deri bir kemik kalmış PKK militanları fotoğrafı HDP/PKK meselesinin bir kez daha sosyolojik zeminde tartışılmasına neden oldu.

80li yıllarda yola çıktıklarında ilk iş kendileri gibi düşünmeyen Kürt gruplarını ve örgütlerini tasfiye etmekti.

Özgürlük Yolu, Rızgari, Ala Rızgari, Tekoşin, Kawa, KUK, DDKD… gibi örgütler silahla yola(!) getirildi.

Süreç içerisinde silahın namlusu Kürt eşrafına yöneldi.

Türk Solu’nun batıda “faşo ağa” diye betimlediği ağalık hedef alındı.

Ağa ölmeliydi ki toprak köylünün olsun!

Bey ölmeliydi ki lokmalar eşit ve adil dağıtılsın söylemi ile halkı konsolide ettiler ve taban buldular.

Ağa’yı ve Bey’i öldürdüler, aşiretlerin gücünü kırdılar ama bunu yaptıklarında halk ağadan kurtulmuş muydu?
Ne gezer...

Geçen 40 yıllık süreçte George Orwell Hayvan Çiftliği kitabında anlatılanların tamamı yaşanmaya başladı.

Hikayeye göre insanın yönetiminden memnun olmayan hayvanlar çiftlikte isyan çıkarır ve yönetimi ele alır.

İnsanoğlu yumurtamızı, sütümüzü almakta, bizi kesmekte, sabana vurmakta sırtımıza binmekte… Bu zulüm saltanatını yıkacağız diyen domuzlar diğer hayvanları ikna etmişti.
Devrim olmuş artık yönetim hayvanlardaydı. Daha doğrusu domuzlardaydı.

Herkes sosyalist devrim ile birlikte adil bir yönetimin geleceğini beklerken domuzlar, çiftliği tıpkı insanların yönettiği gibi yönetmeye başlar. Yumurta ve süt satılmaya başlar. Hayvanlara vaat edilen çok yem, az çalışma vaadi unutulmuştur artık. Hayvanlar yoğun mesaiden dolayı bir deri bir kemik kalmıştı. Domuzların yönetimine isyan etmeyi aklından geçiren her hayvanın sonu köpeklerin dişleri arasında parçalanmak oluyordu. Tam bir dikta rejim kurulmuştu. Hayvanların açlıktan öldüğü bir süreçte domuzlar ise hayvanlara liderlik yaptıkları gerekçesi ile en güzel meyve ve sebzelerden faydalanıyorlardı. Çünkü liderlikti. Liderlik ve liderliğin çocukları aç kalmamalıydı..

İşte şu resim sizde de Orwell'in kitabını çağrıştırmadı mı?

Gençler, “Bağımsız Kürdistan” hedefi ile dağlara çağrılıp bir deri bir kemik kalmış bir şekilde objektiflere konu olurken PKK’nin siyasi partisindeki yöneticiler “Türkiyelileşme” projesi ile “yeni ağa” olmuştu.

Sosyal medyaya yansıyan PKK'li militan resminin yanına yerleştirilen "diğer resimler" aslında süreci o kadar güzel tasvir ediyordu ki!

Bağımsız Kürdistan için dağa çıkan PKK gerillasının açlıktan bağırsakları delinmiş olsa da Türkiyelileşmeye çalışan HDP'li İmam Taşçıer'in oğlu gece hayatlarına akıp gitmekte.

Kürt çocukları niçin öldüklerini bilmedikleri bir savaşta ölürken Pervin Buldan’ın kızı Zelal yurtdışında viski yudumlamakta. Yazları İngiltere’de kışlarını ise dağda -pardon Uludağ’da- kayak yaparak geçirmekte.

Ağalığı yok ederek Kürt garibanlarına yeni bir yol açma iddiasındaki PKK/HDP'lilerin sadece çocuklarına yeni bir yol açtığı ve gününü gün ettiği sosyal medyaya yansıyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir