İş Güvenliği Uzmanların görevleri hakkında İLKHA’ya değerlendirmelerde bulunan Hasman, İş Güvenliği Uzmanlarının sadece çalışanın güvenliğini değil, bir işletmede doğrudan ve dolaylı olarak kazaya karışan herkesin güvenliğini korumak olduğunu belirtti.

İş güvenliği görevlilerinin tanımını yapan Hasman, "İş sağlığı güvenliği her ne kadar ilgili mevzuatlar da yönetmeliklerde çalışanın yapılan iş sebebiyle başına gelebilecek risk ve tehditlere karşı alınacak bütün önlemleri söylense de iş kazasının tanımı işte çalışanın yapılan iş sebebiyle hemen ya da daha sonra bedenen ve ruhen arızaya uğrama durumu dese de aslında sadece çalışanlara değil. Bir işletmede hem çalışanın hem o işletmenin tedarikini üstlenen taşeronların hem o işletmeyle doğrudan veya dolaylı bağlantısı olup işyerini ziyaret eden misafirler olabilir. Hatta işverenlerin kendisinin başına gelen kazalar da iş kazasıdır." dedi.

"Her iş kazası işverene bir yükümlülük getirir diye bir şey yok"

İş talimatları konusunda birçok hukuksal boyut olduğunu söyleyen Hasman, "Yani bunun sonuçlarının kimleri etkileyeceği işveren veyahut da kazayı geçiren kişi ya da ilgili kurumlar da. Bunlar yapılacak 'işlet iş' koluna bağlı iş müfettişleri yapmış oldukları inceleme sonucunda ortaya çıkar. Her iş kazası işverene bir yükümlülük getirir diye bir şey yok. Yani adam bir inşaata girmiştir, gizlice düşmüştür. Bir iş kazası düzenlenir ama işte burada gerekli önlemler alındı mı? Mesela nasıl önlemler? Bu adamın içeriye girmesini engelleyecek önlemler alındı mı, alınmadı mı? Bu noktadan incelenir. Yani çalışanların işyerine gittikleri servis kullanılıyorsa iş yerinin bu serviste yaptıkları kaza bile. Yani işe gidiş gidişlerde bu bile iş kazası olarak tanımlanıyor." ifadelerini kullandı.

"Önlemler alındıkça iş kazalarının sayısı düşüyor"

Son olarak Türkiye'de iş kazaları yasasının batı devletine göre çok geç geldiğini söyleyen Hasman, "İş güvenliği kültürü olarak son yıllarda gelişen biz bir ülkeyiz. Tabi önlemler alındıkça iş kazalarının sayısı düşüyor. Bu da toplumsal refahı artırıyor. Hem psikolojik olarak hem sosyolojik olarak hem ekonomik olarak iş sağlığı güvenliği önlemlerinin alınmasının faydasını görmeye başladık. Gittikçe biz de yeni şeyler de öğreniyoruz aslında. Her geçen gün yeni şeyler öğreniyoruz. Bu da dediğim gibi ülkemize kısa, orta ve uzun vadede birçok fayda sağlıyor. İş güvenliği yasası 631 sayılı yasa 2012 yılından girdi. 2013 yıldan sonrada ortak sağlık güvenlik birimleri kuruldu. Daha ciddi bir şekilde ele alınmaya başlandı. Bunlarla ilgili seminerler, sempozyumlar yapılmaya başlandı. Bizlere ülkemizin, devletimizin verdiği eğitimler var, seminerler var, toplu bilgilendirmeler oluyor. Sonrasında biz de tabi bunları aldığımız bilgileri işleyerek işverenlere bildiriyoruz. Yani işvereni ekonomik olarak bir emniyete alıyor. Çalışanların can sağlığını, ruh sağlığını, emniyeti alıyor. Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)