Kurban Bayramı denilince akla gelen İslam'ın ilk şiarlardan bir tanesinin kurban ibadeti olduğunu belirten Altun, kurban kesmenin kişiyi Allah Teâlâ'ya yakınlaştırdığını, büyük bir ibadet ve takva vesilesi olduğunu söyledi.

Kurban kesmenin aynı zamanda İslam'ın büyük şiarlarından olduğunu ifade eden Altun, her Müslüman'ın mutlaka İslam'ın şiarlarını ihya etmesi gerektiğini vurguladı.

"Kurban kesmek bir haktır"

Kurban ibadeti hakkında birçok ayet ve hadisin bulunduğunu anımsatan Altun, "Cenabı Allah Kur'an-ı Kerim'de; 'Kurbanlarınızın ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşmaz, Allah'a ulaşan takvadır, ihlastır, içtenliktir ve samimiyettir' buyurmaktadır. Bundan dolayı bu ibadeti gerçekleştirmek gücü ve kuvveti yerinde olan bütün Müslüman üzerine bir haktır. Hatta Peygamber Efendimizin 'Gücü yettiği halde kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza uğramasın' diye şiddetli bir teşvik ve aynı zamanda bir tehdidi vardır." dedi.

"Kurbanın birçok faydası var"

Kurban kesmenin Hanefi Mezhebine göre vacip, Şafii ve diğer mezheplere göre ise sünnet olan bir ibadet olduğunu aktaran Altun, şöyle devam etti:

"Ama sünneti müekkededir. Kurbanın uhrevi ve dünyevi, ferdi ve içtimai olarak birçok faydası vardır. Her şeyden önce kurban; içtimai bir kaynaşma ve yardımlaşma ruhunun gelişmesine vesile oluyor. Aynı zamanda kişi cimrilikten kurtulup, dünya tutkusundan kaynaklanan o zincirleri kırıp Allah Teâlâ'ya gönülden mali bir ibadet gerçekleştirmiş oluyor. Aynı zamanda kırmızı et yüzü görmeyen nice insanlar vardır. Bu ibadet vesilesiyle ihtiyaç sahibi olan aileler de et görmüş oluyorlar. Başka bir faydası ise toplum nezdinde ve fertler arasında ciddi bir yardımlaşma duygusunu geliştiriyor. Rahmet ve şefkat duygularını ön plana çıkarıyor."

"Vakıflar üzerinden de kurban ibadeti yerine getirilebilir"

Herkesin kurban ibadetini olabildiğince canlı tutmaya, teşvik etmeye ve katılım göstermeye gayret göstermesi gerektiğine işaret eden Altun, "Özellikle toplumda fakir, fukara ve ihtiyaç sahibi olan insanlara ulaşmak için bugün elhamdülillah vakıflar vardır. Bu işleri gönüllü ve İslam'a uygun olarak yapan ve verilen her bir kurbanı ulaşması gereken yere gönül rahatlığıyla teslim edeceğimiz kurumlar vardır. Müslüman kardeşlerimiz bu kurumlar üzerinden kurbanlarını verip, maksatları olan Allah'ın rızasına erişmek için bunlardan istifade edebilirler." diye konuştu.

"Her Müslüman mutlaka bu ibadeti yerine getirmeye gayret etmelidir"

Medreselerin de kurban ibadetinden mahrum bırakılmaması gerektiğini ifade eden Altun, son olarak şunları söyledi:

"Aynı zamanda medreselerde ilmi çalışmalar vardır. Kur'an-ı Kerim'i hıfzeden medrese öğrencileri vardır. Bu Kurban Bayramı vesilesiyle onlara da manevi bir güç ve katkı sunabiliriz. Kurban ibadetimizi ruhuna uygun olarak Allah'ın rızasına ulaşmak için güzel bir fırsattır. İmkânı, gücü, kuvveti yerinde olan her Müslüman mutlak surette bu ibadeti yerine getirmeye gayret etmelidir. Hayrı ve bereketi ayet ve hadislerle sabit bir ibadettir. Bizler cimri davranıp malımızı kaybetme korkusundan dolayı böyle bir ibadetten kendimizi mahrum etmemeliyiz. Kurban kesmek; kesinlikle mala bereket, bedene kuvvet ve uhrevi bir azıktır."(İLKHA)