Özgür Der'e düzenlenen saldırı Diyarbakır'da kınandı
Özgür Der Diyarbakır Şubesi, çok sayıda STK'nın da destek verdiği basın açıklamasıyla Özgür Der Van Şubesine düzenlenen silahlı ve molotoflu saldırıyı kınadı.
DİYARBAKIR - Özgür Der Diyarbakır Şubesi, Van şubelerine düzenlenen silahlı ve molotoflu saldırıyı kınamak amacıyla çok sayıda STK'nın da desteklediği bir basın açıklaması yaptı.
Dernek binasında yapılan basın açıklamasını Özgür Der Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç okudu. Bazı Kürt Ulusalcıları ve onlarla irtibatlı odakların Suriye halkının yanında yer alan İslami kuruluşlar aleyhine başlattığı iftira kampanyasının düşmanlık boyutuna vardığını belirten Koç, "Anlaşılan o ki, Suriye Kürdistanında yaşanan hadiseler üzerinden Kürt milliyetçi çevrelerinin oluşturmaya çalıştıkları kurgusal ortamın deşifre edilmesi, bu çevrelerin aşırı biçimde asabileşmesine ve saldırganlaşmasına yol açmakta. Bu bağlamda önceki gece Özgür-Der Van Şubesine yönelik gerçekleştirilen molotoflu, silahlı saldırı, düşmanlıkta sınır tanınmadığının açık ve somut bir göstergesi olmuştur" dedi.
"Saldırı İslami yapılar aleyhine sürdürülen kampanyanın neticesidir"
Saldırının sürpriz olmadığı gibi kendiliğinden de gelişmediğini ifade eden Koç, saldırının, İslami yapılar, yardım kuruluşları ve medya organları aleyhine ısrarlı bir tarzda sürdürülen iftira ve dezenformasyon kampanyasının sonucu olduğunu söyledi.
Başlatılan kampanyasının tümüyle temelsiz ve yalan olduğunun delilleriyle ortaya konulmasının bazı çevrelerde saldırganlık doğurduğunu belirten Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özgür-Der hedef seçilmiştir çünkü Suriye Kürdistanı'nda güya, İslamcı güçlerin masum Kürt sivilleri öldürdüğüne dair ortaya atılan iddiaların yalan olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Ve gerek Kürdistan coğrafyasında, gerekse de Ortadoğu'nun bütününde şu veya bu milliyetçiliğin çözüm değil ancak daha fazla kan ve zulüm demek olduğunu ısrarla haykırmıştır."
"Tehditler fiili saldırıya dönüştü"
Söz konusu kesimlerin basın yayın organları tarafından yapılan tehditlerin fiili bir saldırganlığa dönüştüğünü vurgulayan Koç, "Ne gariptir ki, bunlar on yıllardır devletin ırkçı, inkarcı, baskıcı tutumundan, halkın özgürlük alanının kısıtlanmasından şikayet etmişlerdir. Her fırsatta düşünce özgürlüğünden dem vurmuş, güya muhalif fikirlerin özgürce dolaşımını savunmuşlardır. Kemalist otoriter anlayışın sivil toplumu kuşatıp, güdükleştirmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade etmişlerdir. Ve şimdi aynı çevreler utanmazca ve vahşice bir tutumla Özgür-Der'i molotofla, silahla baskı altına almaya ve susturmaya yeltenmektedirler.
Oysa Özgür-Der sahip bulunduğu İslami kimliğin bir gereği olarak her ne surette olursa olsun hakkı haykırma ve adaleti ayakta tutma çabası içinde olmayı bir zorunluluk olarak görmekte ve bu çabasını ne pahasına olursa olsun sürdürme kararlılığındadır" dedi.
"Bu zihniyetin halka verebileceği hiçbir şey yoktur"
Kürt Ulusalcılarının, '2 yıldır devam eden yardım faaliyetlerinin, Rojavada'ki çatışmaların hemen ardından yapılmaya başlandığı ve sadece kimi İslami gruplara yardım edildiği' şeklindeki iddialarının tamamen iftira olduğunu belirten Koç, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu vesileyle kamuoyuna ve tüm halkımıza Van'da gerçekleşen bu saldırıyı lanetlediğimizi duyuruyoruz. Son günlerde sistematik biçimde İslami kuruluşları hedef alan ve en son Van'da görüldüğü üzere Özgür-Der Şubesini yakmaya kalkışan zihniyetin halkımıza verebileceği hiçbir şey bulunmadığının, baskı yoluyla muhaliflerini sindirmeye yeltenenlerin, farklı görüşlere hayat hakkı tanımayanların karşı çıktıklarından da daha kötü bir esaret sisteminin peşinde koşan zavallılar olduğunun altını çiziyoruz.
Ve yine bu vesileyle Özgür-Der'in başta Baas Rejimine karşı savaşan Suriyeli kardeşlerimiz olmak üzere Müslüman Ümmetimizin her bir parçasıyla dayanışma çabasını sürdüreceğini, zulme karşı direnen Müslümanlara atılan iftiralara ve yürütülen karalama kampanyalarına sessiz kalmayacağını ilan ediyor; maruz kaldığımız saldırı karşısında bize destek sunan kuruluşlarımıza ve tüm kardeşlerimize teşekkür ediyor, selamlarımızı iletiyoruz." (Hüseyin Yalçın, Yakup Moğulgani - İLKHA)
Açıklamaya Destek Veren Kuruluşlar:
Anadolu Gençlik Derneği, Ay-Der, Bayındır Memur SEN, Bem-Bir SEN, Birlik Haber SEN, Büro Memur SEN, Camii Derneği, Cansuyu Der, Çarıklı Derneği, Dem Derneği, Dicle Fırat Grubu, Dider, Din-Bir SEN, DinBir-Der, Diyanet SEN, Diyarbakır İnsani Yardım Derneği, Eğitim-Bir SEN, Enerji-Bir SEN, Gönül Köprüsü, Hizmet Derneği, Hür Der, Islah Der, İhvan Der, İkra Eğitim Der, İlim Der, İlim Yayma Cemiyeti, İlmi-Der, İmam Hatip Yrd.ve Day. Derneği, İnsan ve Erdem Hareketi, Köy-Der, Kültür Memur SEN, Memur-Sen, Mustazaflar Cemiyeti, Öğ-Der, Özgür Eğitim SEN, Sağlık Der, Sağlık SEN, Sahabe Der, Sek-Der, Ş.Ali Haydar Bengi Kült.Der, Şefkat Der, Şura Der, Toç Bir SEN, Ufuk-Der, Ulaştırma Memur SEN, Yeni İhya Der, Yetim Der, Bil-Der, Hayat Der.