Vatandaşlar siyasetin dilinin düzelmesini istiyor
Geçtiğimiz Pazar günü yapılan ikinci tur Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile nihayete eren genel seçim süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulunan vatandaşlar, muhalefetin başarısız olmasında seçim sürecindeki dilinin etkili olduğunu belirtti.
İstanbul'un Ümraniye ilçesinde seçimlerin sonuçları hakkında İLKHA muhabirine konuşan vatandaşlar, siyasetin dürüst bir şekilde yapılması gerektiğini dile getirdi.
"Allah doğrunun yanındadır"
Abdulkadir Balıkçı
Yalanın en büyük düşman olduğunu belirten Abdulkadir Balıkçı, "Yalan olur mu? Her şey dürüstlüktür. Sayın Cumhurbaşkanımız bu 21 yıldır hep dürüstlükle, doğrulukla kazandı; Kılıçdaroğlu gibi, İmamoğlu gibi yalanlarla kazanmadı. Allah doğrunun yanındadır. Halk inanmıyor, güven yok; kimseye güven veremiyor, yalan konuşuyor. Bugün söylediğini yarın inkâr ediyor, her gün yalan konuşuyor. İmamoğlu'nu da görüyoruz, onu (Kılıçdaroğlu) da görüyoruz, konuştukları hepsi yalan." dedi.
"Türkiye doğru kararını vermiştir"
Servet Şenay
Vatandaşın siyasetçilerden doğruluk ve güven istediğini dile getiren Servet Şenay, "Doğru olmayan bir şeye nasıl inanırsınız? Türkiye doğru kararını vermiştir. Oy verenler (Erdoğan'a) de geleceği için, torunları için oy vermiştir." şeklinde konuştu.
"Güven politikası önemlidir"
Kenan Tarakçı
Vatandaşlardan Kenan Tarakçı, "Ben televizyonlardan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi başkanlarını görünce şaşkınlık içerisindeydim. Seçimler bittikten sonra herhalde özür dileyecekler dedim; maalesef dilemediler. Hep yalan, iftira üstüne kurulu. Düşünebiliyor musunuz; biri bedavaya veriyor, biri de parayla veriyor, birisi banka borçlarını siliyor, vaatleri veriyor. Bu kadar vaatlere göre seçimi kazanamıyor demek ki; burada bir şey var. Adamın kendisinde bir şey var. İnsanlara karşı bir güven sunduramamış, insanlar güvenmiyor. Ne verirse versin insanlar güvenmiyor burada demek ki güven politikası önemlidir." diye konuştu.
"Siyasetin dili böyle olmamalı"
İsmini vermek istemeyen bir vatandaş ise, "Siyasetin dili değişmeli. Siyasetin dili böyle olmamalı. Herkese hakaret edilmemeli, siyasete çeki düzen verilmesi gerekiyor. Hem de çoktan çeki düzen verilmesi gerekiyordu, geç kalınmış." şeklinde belirtti.
"Seçime mi gidiyoruz, savaşa mı gidiyoruz?"
Dursun Durmuş
Seçimlerde kazananın kaybedenin olmayacağını, kaybedenin kirli siyaset yapan siyasetçiler olduğunun altını çizen Dursun Durmuş, "Gerçekten seçimlerde çok kirli siyaset yapılıyor. Bir oy alacağım diye insanları birbirine düşürdüler. Seçime mi gidiyoruz, savaşa mı gidiyoruz? Bende anlamadım. Ben önceki siyasetçileri de gördüm. Erbakan'ı da, Özal'ı, Türkeş'i, Demirel'i de gördüm adamların ağzından bal akıyordu. Siyaset bu kadar kirlenmemişti. Seçimler gelir geçer; bizim dostluğumuz, arkadaşlığımız, komşuluğumuz bakidir, her zaman yüz yüze bakacağız. Siyasetçiler bugün bakar, kazandığında parti de durur, kaybedince partinden ayrılır gider ama biz her zaman dostuz. Komşuyuz, aynı işte beraber çalışıyoruz, aynı havayı birlikte teneffüs ediyoruz. Siyasetçilerimiz insanları birbirine düşman etmesin. Bir oy fazla alacağım diye kirli siyaset yapmasın." şeklinde sitem etti.
"Ne söylediğini bil ey insan!"
Aydın Kızılarslan
Siyasetin dürüst bir şekilde olması gerektiğine dikkat çeken Aydın Kızılaslan, "Bu seçim süreci içerisinde gerçekten 7'li masada seçim gününe kadar atan atana, tutan tutana şeklinde bir seçim oldu. Ama tabi yapacak bir şey yok muhalefet çok önemli. Muhalefetin maalesef bu ülkeye hiçbir zaman bir faydası olmadı, hep zararı olmuştur. Ne söylediğini bil ey insan! Allah sana akıl fikir vermiş. Burada söylediğini orada yalanlıyor, bu kadar olmaz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)