Üniversiteli Olmak ve Ek Yerleştirmeler
Abdulkadir Turan / Doğruhaber
Öncelikle bu yılki ilk yerleştirmede bir üniversiteye kaydolma hakkını kazananlarımızı tebrik ediyorum. Rabbim bu neticeyi sizin için, aileniz için, camianız için, memeleket için ve ümmet için hayırlı kılsın.
Biliyorum, bu geç bir tebrik… Ancak teknoloji o kadar hızlandı ki onu tasarlayanlar bile ne zaman sonuç alacaklarını kestiremiyorlar.
Eskiden sonuçları açıklamanın, tercihlerin ve yerleştirmenin bir takvimi vardı. Bütün hesaplarınızı ona göre yapardınız.
Şimdi sonuçlar pat diye açıklanıyor. Hızı tahmin etmek mümkün değil.
Bu hızlı akış içinde, kendini niyetlenilmiş bir üniversitenin kayıt bürosunda bulmak, heyacan içinde kayıt işlemlerini yapmak güzeldir.
Üniversite, önünüze büyük bir akademik başlangıç getirecek. Hayatın yeni bir aşamasına geçeceksiniz.
Aslında üniversiteye hazırlığa başlarken siz o hazırlıktan dilediğiniz üniversiteye yerleşmeyi bir son olarak görmüştünüz.
Daha doğrusu, öğrencilerin çoğu böyle görür. “Hele bir yere yerleşelim! der ve devamını getirmez.
Halbuki hayat, iç içe geçen süreçler halinde yaşanır. Her sonun bir başlangıç doğurduğu süreçler...
Aynen gündüzün gecenin içinden, gecenin gündüzün içinden çıkması gibi bir son ve başlangıç ilişkisi… her sonun ardında değil, bizzat içinde başlangıç vardır.
Üniversiteyi kazanmak, hazırlığınız açısından bir sondur, oysa akademik hayatınız için bir başlangıç… Bu başlangıç, o sondan doğdu.
“Akademik hayat” diyorum. Çünkü eskiden hedef bir üniversiteyi bitirip bir işe yerleştirmekti. Halbuki dünyaya yön vermeyi hedefleyenlerin bilgiyi yakalamaları gerekir. Bilgi, hayata yön vermenin anahtarıdır. Bilgi ile iktidar (hayata yön verme gücü) arasındaki ilişki, eskiden biliniyordu, bugün daha da iyi biliniyor. Hayata yön verenler arasında yol almak istiyorsanız bilgiye ulaşmak zorundasınız. Bu konuda imkanlar, geçmişe göre çok geniş ve her imkan, bir sorumluluk doğurur. Yüksek lisans, doktora ve daha da ilerisi… Neden olmasın? Şimdiden hayırlı olsun…
Ek yerleştirmelere gelince bu, kuşkusuz değerlendirilecek bir imkandır. Tam anlamıyla yeni bir tercih sürecidir. Daha ince tercih yapmış bir öğrenci olarak bu alanda tecrübe sahibi sayılırsınız.
Bazen çok değerli üniversitelerde, en çok tercih edilen bilimlerde açık kalabiliyor. Bunları titizlikle tespit edip değerlendirenler karlı çıkar.
Bununla birlikte yeni üniversitelerin yeni bölümleri, genellikle en çok açık kalan bölümlerdir. Yeni üniversiteler ve yeni bölümler elbette bazı sorunları içinde barındırıyor. Ama üniversiteye bu yıl yerleşmek, sizin için daha doğru bir tercihse bu tercihi yapacaksınız.
Açıkça söylemek gerekir ki kişinin okuduğu üniversite geleceğini belirliyor. Ancak üniversite, mutlak bir kalıp da oluşturmuyor. Anadolu’daki üniversitelerden mezun pek çok kişi, İstanbul ve Ankara’nın ünlü üniversitelerinin mezunlarından daha çok kariyer yapabiliyor.
Üniversitede başarının artık neredeyse tek bir koşulu vardır: İyi derecede yabancı dil bilmek… Yabancı dil öğrenebilirseniz hangi üniversitenin hangi bölümünde olursanız olun önünüz açık sayılır.
Üniversiteye kaydolurken ve ek yerleştirme için düşünürken bu gerçeği göz önünde bulundurursanız Allah’ın izniyle gerisi akademik hayat anlamında detaydır. Allah(cc) yardımcınız olsun.