Hüseyin Aygün, belli aralıklarla gündeme gelmek için değişik şeyler konuşma ihtiyacı hissediyor.
Yine garip laflar etmiş.

“Ben etnik ya da sadece inanç kimliğiyle siyaset yapılmasına karşıyım, ancak Recep Tayyip Erdoğan gibi faşist bir diktatör, imam hatiplerle yatıp, imam hatiplerle kalkıyorsa, ‘En iyi nesil imam hatiplerdir, dindar, kindar nesil kuracağım’ diyorsa, Kılıçdaroğlu da, Hacı Bektaş’la övünmelidir. Bunu muhakkak söylemelidir. Yani Erdoğan yapıyorsa, Kılıçdaroğlu da yapmalıdır.”

İşte bu biraz zor Aygün efendi!

Hangi Alevilik’ten söz edecek Kemal Bey?

Anadolu Aleviliğinden mi, Nusayrilik’ten mi, Alisiz Alevilik’ten mi?

Bu Aleviliklerden hangisinin toplumda ne kadar karşılığı vardır?

Siyaset eğer biraz da toplumla bütünleşme ise bu Alevilik anlayışlarını toplumla nasıl uzlaştıracaksın.

Tabii eğer iktidar olmak gibi bir kaygınız yoksa o başka. O zaman küçük bir Alevi partisi ile yolunuza devam edersiniz.

Bu sefer de Kılıçdaroğlu ile olmaz.

Daha önce “Horasan Türklerinden” olduğunu söyleyen Kemal Bey yarın aslında Alevi olmadığını söylerse ne yapacaksınız?
Bir de şu var tabii: Erdoğan “Ali’yi sevmek Alevilikse dört dörtlük Aleviyim” diyebiliyor. Acaba Kemal Bey de “Oruç tutmak Sünnilikse dört dörtlük Sünniyim” diyebilir mi?

Tabii bu arada ezan okunmadan su içmemeye dikkat etmelidir.
Son birkaç söz de H. Aygün’e.

Sen Marksist düşüncenle Hacı Bektaş Veli ile övünebiliyor musun?

 

Hacı Bektaş’ın namaz kıldığı, hacca gittiği biliniyor, buna ne diyorsun?

Orası beni ilgilendirmez mi diyorsun?

Yoksa “siyaseti Kılıçdaroğlu yapsın, ben yerimde kalayım” mı diyorsun?