Cinsel sapkınlıklara karşı dünyanın en sert yasalarından biri olarak kabul edilen bu yasanın onaylanması, bu fiillerin savunuculuğunu yapan başta Batılı hükümetler olmak üzere birçok sözde insan hakları aktivistlerinin ardı ardına yaptıkları sözüm ona kınamalara karşı gerçekleşti.

Parlamento başkanı Anita Among, Twitter üzerinde yaptığı paylaşımda, “Uganda Parlamentosu olarak, halkımızın endişelerini dikkate aldık ve Uganda Cumhuriyeti Anayasası'nın 31. Maddesi uyarınca aile kurumunun kutsallığını korumak için yasa çıkardık. Halkımızın kültürünü, değerlerini ve hedeflerini savunmak için, ulusal amaçlarımız ve devlet politikalarının yönlendirici ilkeleri olan 19. ve 24. maddeler uyarınca güçlü bir duruş sergiledik.” dedi.

Yasanın tam anlamıyla uygulanması için yetkililere çağrıda bulunan Among, "Şimdi yasal sorumlulukları olan görevlilere, Anti-Eşcinsellik Yasası'nda kendilerine verilen yetkiyi yerine getirmelerini istirham ediyorum. Uganda halkı son sözünü söyledi ve şimdi yasayı adil, kararlı ve sarsılmaz bir şekilde uygulama görevi sizdedir." ifadelerini kullandı.

Cinsel sapkınlığın daha önce de yasaklandığı ülkede, bu yasa ile bu tür gayri ahlaki eylemlerde bulunan kişilere ağır yaptırımlar getiriliyor.

Bu yasayla, HIV virüsü taşıyan kişilere bu tür fiillerde bulunmaları halinde idam cezası getirilerken, "eşcinselliği teşvik etmek" suçu için 20 yıllık hapis cezası öngörülüyor. (İLKHA)