Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Biz hep kendimizle yarıştık. Karşımızda da bizimle eser ve hizmette yarışacak bir muhalefet de bulamadık. Türk demokrasisinin en büyük talihsizliği de budur.

Kılıçdaroğlu beni televizyona davet ediyor da televizyonda benle neyi konuşacaksın? Ortaya koyduğun bir eserin yok, bir vizyonun yok. Seninle ben Ok Meydanı SSK Hastanesi’ni mi konuşacağım? Bunlarla beraber öyle bir noktaya geldi ki Kandil’in parlamentodaki uzantılarının desteğini isteyecek kadar düştü. Ve yüzde 1 bile oy potansiyeline sahip olmayanlara gittin 40 kadar milletvekilliği verdin. Bunları mı konuşacağım senle?

28 Mayıs’ta oy verecekler güçlü Türkiye idealini, Türkiye Yüzyılı vizyonunu ve her zaman söylediğim gibi eser ve hizmet anlayışını göz önüne almalı. Referans olarak baktığımızda Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu noktada bir referansı yok. İktidara gelemiyorsan bunun bir nedeni var. Sende 11 tane büyükşehir belediye başkanlığı var. Bunlarda acaba siz eser olarak ne ortaya koydunuz? 15 kez seçime girdi hepsini kaybetti. Bu millet seni durup dururken reddetmiyor. Yerel yönetimde siz ortaya bir performans koyarsanız, böyle bir referansınız olursa millet de ‘Yerelde bu başarıyı gösterdiklerine göre merkezi yönetimde de bu başarıyı ortaya koyarlar’ der.

Terör örgütleriyle olan mücadelemizde biz çok çok iyi bir konuma geldik. O bölgelere yatırım olmuyordu, şimdi o bölgelere yatırım başladı. Terör korkusu oradan çekilince yatırım başladı.

Terör örgütlerinin defalarca destek aldığı aday var, diğer tarafta 21 yıldır Türkiye’yi her alanda bir üst lige taşıyan ehil kadrolar var.

Biz kazandığımızda, bu ülkede kimse kaybetmeyecek. Çünkü herkes yatırımsa yatırımını yapacak, istihdamsa istihdamını sağlayacak. Turizmin en büyük yatırım dönemi bizim dönemimizdir. Biz turizmde hedefi 100 milyar dolar olarak koyduk. COVID-19 gibi sıkıntılı dönemlere rağmen sektörde ciddi sıçrama yaşadık.

Varsın birileri gerilim ve kutuplaştırmayla, siyaset dilini zehirlemek suretiyle yol almaya çalışsın. Biz milletimizi kucaklamaya devam edeceğiz. O akşam Sayın Kılıçdaroğlu kazanırsa, terör örgütleri kazanacak, Londra tefecileri kazanacak, ABD şirketleri kazanacak. Kaybedenler ise ülkemiz üzerine hesap yapanlar olacak. Bu noktada birliğimize kast edenlere fırsat vermememiz lazım diyorum.

KADINA KARŞI TUTUM

Bu manşetleri yazılı veya görsel hangileri attı bilmiyorum. Ancak ben şunu biliyorum. Türkiye'de parlamentoda kadın sayısını arttıran en önemli parti AK Parti'dir. Son seçimde parlamentoda 17 tane kadın vekilimiz vardı. Bakın en genç kadın Milletvekilleri bizim. En genci 24 yaşında kadın milletvekilimiz var. İki fakülte mezunu. Teşkilatın kendi kademelerinden gelmiş bir kızımız. Bunlar şu anda parlamentoda gençlerin adeta temsilcisi konumunda olacaklar. Biz bunları yaparken bir şeyi hep özümsedik. Bir kadına şiddeti kesinlikle reddeden bir partiyiz. Bir defa kadına şiddet iki elden giriyor. Bir bizim inancımızın, bizim değerler sistemi içerisinde kesinlikle yasaklanmıştır. Kadına şiddeti ne tavsiye edebilirsiniz ne de yanında olabilirsiniz. Dolayısıyla da AK Parti'nin içerisinde böyle bir şeyin olması mümkün değildir. Kadınlarımız şu anda bu toplumun yarısı. Yarısı olduğuna göre kadınlarımızın da parlamentoda temsil noktasında bir yerinin olması gerekiyor. Bu ülkede kadınlarımızın özgür ve eşit bir şekilde yaşayacak adımları zaten biz attık. Ama karşımızda hep CHP'yi bulduk. Biz neyi başardıysak CHP'ye rağmen başardık. Onların öyle kadınlarla ilgili söylediklerine bakmayın çünkü samimi değiller. Bakın başörtüsüyle ilgili mecliste konu açtığımızda koşa koşa Anayasa Mahkemesi'ne gittiler. Onu da geçiyorum geçmişte Kılıçdaroğlu'nun yardımcısı konumunda olan kadın üniversite kapılarında kızlarımızın üniversiteye girerken başörtülerini çıkartıp öyle alıyorlardı. Onun adına da 'İkna odaları' diyorlardı. Kızlarımız neler çekti. Ağlaya ağlaya. Benim kızlarımda bunu yaşadı. Ben kızlarımdan bir tanesini bir arkadaşımın müdür olduğu İmam Hatip okuluna göndererek kızımın orada İmam Hatip bitirmesini sağladım. Bana Batılı bakanlar o zamanlar 'Bu nasıl bir şey?' diyordu. İçeri almıyorlardı ya.

1994'te Belediye Başkanı olduğum dönemden beri otobüslerde, trenlerde başı örtülü olanları trenlerden atacaklar dediler. Pendik, Tuzla bölgesinde birisi düştü ve attılar. Bunları hep yaşadık. Şunu çok açık ve net söylemem lazım. Ben bir defa Türk kadınının ferasetine, gayretine, güvendim güveniyorum. Bakın işçisinden eğitimcisine, girişimcisinden ev hanımına hiçbir kadın hakkını kaybetmediği gibi daha nice yeni haklara kavuşmuştur. Hele hele kadınlarımız eğitimde fersah fersah kademeler kat ettiler. Üniversitelerimizde profesöründen tut, doktorasına kadar hepsi üst seviyelerde görev alıyorlar. Bir eğitim düzeyi olarak baktığımızda kadınlarımız eğitimde yüzde 70'lerden, yüzde 88 seviyesine getirdik. Çünkü teşvik ettik ve önlerini açtık.

İLK İCRAAT NE OLACAK?

İlk icraat arkadaşlarımızla istişare yapıp kabineyi kurmamız lazım. Bu konuda oturup değerlendirmelerimizi yapacağız. Partimin en üst kurulu, külliyedeki arkadaşlarımla ülkemizi büyütecek adımları buradaki beyannamede ne yazıyorsa buradan hareketle atacağız. Bu istişaremi MYK, Sözcüm ve Partimin Sözcüsü ile yapacağım. Şu anda malum parlamentoda partimin geldiği bir konum var. Ona göre yolumuza kararlı bir şekilde devam edeceğiz.

Selo'nun çıkmasını istiyorsanız oyunuzu Kılıçdaroğlu'na vereceksiniz diyen Kılıçdaroğlu değil mi? Onu çıkarmak istiyorsanız bana oy vereceksiniz diyor. Teröristlerin desteğini aldıkça yüzü gülüyor. Kandil'dekiler ne diyorlar Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceksiniz diyorlar. Bunu bir defa milli olan herhangi bir yapı böyle bir yaklaşımı kabul eder mi? Benim bildiğim milliyetçi dağdakilere ateş püskürtüyor. Dağlara çıkışlar rahatladı. Küçük Ağrı ile Büyük Ağrı arasına ne zaman teleferik çekeceksiniz diyenler oldu. Bakın nereden, nereye. Şu Çanakkale'deki köprü, aklın beşer planında kabul edilebileceği bir şey değildi. Ama azmin, inancın, biz bunu yaparız dediğiniz zaman yaparsınız. Kılıçdaroğlu gibi adamlar gelip de böyle bir köprüyü yapamaz. Aklı yatmaz o işlere. Biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık benim karşıma ilk CHP'liler çıktı. 'Niçin onun adına Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü koydunuz' diyolar. CHP çadırına gidiyorum bana böyle bir soru soruyolar. Parantez açıp, parantez kapatayım nedenini siz anlayın. Şu anda Kılıçdaroğlu'nun beraber hareket ettikleri ne diyor, 'Suriye'nin Kuzeyi'nde adımlarımızı atacağız. Neyin adımını atıyorsun sen ya? Dertleri oradaki mali kaynakları sürdürmek. Şu anda özelilkle Suriye'nin Kuzeyi'nde bizim sınırımıza yakın olan yerlerde bunlar ve bizim bunlara operasyonlarımız var.

"SİNAN OĞAN'LA PAZARLIK GİBİ BİR DURUM YOK"

Önemli olan ortaya çıkan sinerjiyi değerlendirmektir. Sinan Oğan bir gerçek. Cumhurbaşkanı Adayı olarak bu seçimlere katılmıştır. Ama daha sonrada bizimle birlikte hareket etme kararı almıştır. Sinan Oğan ile pazarlık gibi bir durum yok. Bir defa benim yapımda böyle bir şey söz konusu değil. Bu Kılıçdaroğlu'na has. İşte malum toplamı 1 puan bile etmeyen partilere verdiği 40 milletvekili var. Bunu yaparak peki ne yaptı bir defa kendi partisini eritti. Pazardan sonra devenin kuyruğu kopacak. Bunun hesabını kendi tabanı ona soracak. Hatta ortaklar içerisinden de bazı kopuşlar olacak. Vatanının bekası. Ben diyorum ki biz bu vatanı böldürtmeyeceğiz. Biz Türk dünyası ve terör örgütleri konusunda aynı şeyi paylaşıyoruz. Bir, terör. Terörle mücadelede bizim attığımız adımları kendisiyle paylaşıyorum. Bunun yanında Türklük dünyasıyla olan münasebetler ve Türk Devletleri Teşkilatı'nı kurmak suretiyle bu noktada da aynı yerdeyiz. 

MÜLTECİ MESELESİ

Mülteciler konusunda biz kendisine şunu söyledik. Suriye'nin Kuzey'inde bizim briket evler var. STK'lar ve Katar'ın desteğiyle 1 milyon mülteciyi iskan edebileceğimiz bir konut yapımına Suriye'de başlayacağız. Çok fazla süreceğini zannetmiyorum ama azami 1 seneyi bulabilir. Ama briket evler öyle değil. Briket evler çok seri. Oralara yerleşim başladı. 450 bin, 500 bin nasıl gittiyse buralardaki bu binalar görüldüğü zaman ben inanıyorum ki bu insanlar bu binalara da gidecektir. Bu yeni proje çok çok güzel bir proje. Bir diğer önemli adım da Türkiye, Suriye, İran, Rusya ile 4'lü görüşmeler yapılıyor. Ben Suriyeli kardeşlerimin kendi topraklarına döneceklerine inanıyorum. Daha önce oturdukları yerlerle mukayese edilemeyecek kadar güzel konutlar oluyor. Katar sağ olsun bu konuda hassas davranıyor ve evimizden gelen desteği vereceğiz diyorlar.

HDP'NİN KILIÇDAROĞLU'NA DESTEĞİ

Yani HDP bu bütünleşmeden sonra eğer desteğini çekerse şaşmayın. Bütün bunlara rağmen tabi bizimde aldığımız geribildirimler bu noktada farklı. Tepedekilerle, taban aynı düşünüyor diye bir şey yok. Ümit Özdağ diyor ya 5,2 Sinan Oğan'ın gittiği yoldan gitmez. Senin partinin aldığı oy ne 2,2. Onlar senin gittiğin yoldan gidecek mi?

(Sırrı Süreyya Önder) Bunların kendi aralarındaki görüşmelerde demek ki Kılıçdaroğlu'na aba altından sopayı göstermişler. Terör örgütleriyle pazarlık yaparsan onlarda senin iradeni böyle ipotek altına alırlar.

ÜMİT ÖZDAĞ BAKANLIK İSTEDİ Mİ?

Bu akşam Numan Bey, Özdağ'ın Bakanlık istediğini açıkladı. Numan Bey'e de AFAD gibi bir bakanlık veya İçişleri Bakanlığı verilirse bunun yanında terörle mücadelede atılması gereken adımlar atılırsa kabul edebilirim diye teklifi, talebi olmuş. 'Numan Bey'de kendisine Cumhurbaşkanımız bu tür taleplere kapalıdır' demiş.

'YASAMADA AĞIRLIĞIN YOK'

Bu adam cahil ya. Erdoğan gitsin mi, kalsın mı diye saçmalık olur mu? Bunun kararını millet verecek. Bunu kalkıp da referandum demek gibi bir şey olabilir mi? Bir kere meclis çoğunluğu gerekiyor referandum için. 323 milletvekili kimde var? Erdoğan'a verdiğin zaman Erdoğan 323 milletvekiline sırtını dayayarak yola devam edecektir. Ama sana verirse kime sırtını dayayacak? Şu anda tablo çıktı ortaya. Cumhur İttifakı'nın 323 milletvekili var. Yasamada en ufak bir ağırlığın yok. Bütün mesela yasama organında değil mi? Yasama organı ağırlıklı olarak Cumhur İttifakı'nda o ne istiyorsa o olacaktır.

EKONOMİ ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLEN MANİPÜLASYONLAR

Bakın açık ve net söylüyorum. Bu kriz tellallarının özellikle söylemlerine kimse kulak asmasın. Bu çok çok yanlış olur. Bunun başında da, başını çeken de Kılıçdaroğlu ve şürekasıdır. Türkiye'nin önünü kesmek için oluşturulan algılara bunlar alet oluyorlar. Bunlar daha öncede sözcüsü, İYİ Parti'nin bir zamanlar Merkez Bankası'nın başında olan kişi bunlar otellerde IMF temsilcileriyle görüşmeler yaptılar. Bize de onlardan borç almak için tavsiye verdiler. Türk ekonomisini dört bir koldan baltalıyorlar. Bizim bu tefecilerle ne işimiz var. Piyasaları hep manipüle etmeye gayret ettiler. Kimse endişe etmesin. Ekonomimiz, bankacılık sistemimiz, finans sistemimiz gayet sağlam. Daha yeni Körfez'den bizim sistemimizin içine para depo eden ülkeler oldu. Bu da ister istemez Merkez Bankamız piyasamızı rahatlattı. Bu seçimi de Pazar günü hayırlısıyla kapattığımızda göreceksiniz liderler buraya nasıl gelecek. Ben de şükranlarımı iletmek için hızla nasıl ziyarete gideceğim göreceksiniz.

KİRA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ

Bunu artık seçim sonrası atacağımız adımlara bırakmakta fayda. Cebri adımlar atmak zorundayız. Adalet Bakanlığı'nın bu konun üzerine sert adımlarla gitmesi lazım. Vatandaşlarımızın toplu konutlara yanaşmasında fayda var. Konut satışlarında peşinatlar bayağı düşük. Bu vatandaşlarımızın önünü açacaktır. 85 milyonu bir avuç insanın insafına yem etmeyeceğiz. Fahiş fiyata asla onları kurban etmeyeceğiz.