• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Çocuklarda görülen ağız ve diş sorunlarına dikkat
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Uzm. Dt. Işıl Can, çocuklarda giderek yaygınlaşan ağız ve diş sorunlarını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

İlk diş hekimi ziyaretinin en erken 6 aylıkken, en geç de 12 aylıkken yapılması gerektiğini belirten Can, diş çürüklerinin çocuklarda en sık görülen kronik hastalık olduğunu vurgulayarak "Ağız ve diş sağlığındaki sorunlar tüm vücudu olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmalar; ağız ve diş hastalıklarının diyabetten kalp rahatsızlıklarına dek bir çok önemli hastalıkla ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca çocuğun ağrı çekmesi, beslenmemesi, uyku sorunu yaşaması, güvenle konuşamaması, gülümseyememesi hatta özgüven eksikliği gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen birçok fizyolojik, sosyal ve psikolojik sorunlara yol açmaktadır." dedi.

Diş ağrısının, çocuklarda gözardı edilmemesi gereken önemli bir sorun olduğunu söyleyen Can, "Diş kaynaklı ağrılar bazen de diş yerine baş ve kulak ağrısı şeklinde kendini gösterebiliyor. Ebeveynler özellikle küçük çocuklarda 'süt dişi nasıl olsa düşecek' diyerek ağrıyı önemsemeyebiliyorlar ancak süt dişi çürükleri hızlıca kökte enfeksiyona neden olup çene, yüz bölgelerinde şiddetli apse ile sonuçlanabiliyor. Çocukta enfeksiyon yayılım hızı yetişkinden daha hızlı bir şekilde endişe verici boyutlara gelebilirken, şiddetli enfeksiyon tablolarında çocuğun hastaneye yatması ve damaryolu açılması gerekebiliyor." ifadelerini kullandı. 

Travma 

Can, "Özellikle ergenlik çağındaki çocuklarda düşme, kaza, şiddet içerikli hareketler ve çeşitli spor aktiviteleri sonucunda çene, yüz bölgesinde travmaya sık rastlanırken, dişler de bundan zarar görüyor." dedi ve yapılan çalışmaların; travmaya genellikle 8-12 yaş aralığında maruz kalındığını söyledi.

Can, şöyle konuştu: "Bunun bizim için önemi; bu yaş grubunda genellikle etkilenen dişler daimi ve kök gelişimi tamamlanmamış dişlerdir. Bu dişlerin çeşitli nedenlerle enfekte olması durumunda tedavileri büyük önem taşımaktadır. İlgili dişlerin erken kaybı durumunda ileri dönemlerde yapılacak olan implant, protez gibi uygulamalar zorlaşmaktadır. Travma sonucunda görülen dişin yerinden çıkması, gömülmesi vb. durumlarda dakikaların bile önemi oldukça fazladır. Bu nedenle bu çocukların kaza sonrası hızlıca diş hekimine getirilmesi büyük önem taşımaktadır."

 Lezyon ve yara 

Tekrarlayan aftların, çocuklarda vitamin ve mineral eksikliğinin bir işareti olabildiğine işaret eden Can, Ağız içinde görülen lezyon ve yaraların takibinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Uzm. Dt. Işıl Can, "Bazı viral ve bakteriyel enfeksiyonlarda da ağız içinde görülen semptomlar sistemik belirtilerden önce seyredebilmektedir. Ağız içinde görülen iyileşmeyen lezyonlar ağız içi kansöröz oluşumların habercisi de olabildiğinden, bu lezyonların takibi ve görülen değişiklikleri diş hekimine bildirmek oldukça önemlidir." uyarısında bulundu.

 Diş kayıpları 

Can, "Çocukların ağız ve diş sağlığı açısından göz ardı edilmemesi gereken önemli bir sorun da diş kayıpları. Süt dişlerinin kendiliğinden düşmesi sağlıklı bir durum ancak bazen enfeksiyon, çürük ya da travmaya bağlı erken kayıplar yaşanabiliyor. Bu durumlarda ‘altından zaten yeni diş çıkacak’ diye düşünmemek gerekiyor. Çünkü erken süt dişi kayıplarında kaybedilen dişin önündeki ve arkasındaki dişler zamanla çekim boşluğunu kapatmaya, üst diş de boşluğa doğru uzamaya başlıyor. Çekim boşluğu kapanmaya başladığı zaman gelecek olan daimi diş, vakti geldiğinde doğru pozisyonda çıkamıyor ya da gömülü kalıyor." ifadelerini kullandı.

 Bebeklik dönemindeki bazı alışkanlıklar

Çocukların bebeklik döneminde görülen bazı alışkanlıklarının da tavsiye edilen yaşlarda bırakılmadığı takdirde dişlerde ve çene-yüz yapısında bazı bozukluklara yol açabildiğini belirten Can, "Örneğin; uzun süreli emzik emme ve parmak emme gibi alışkanlıklar üst dişlerin daha önde konumlanmasına, ısırma sırasında ön dişlerin kapanmamasına neden olabiliyor. Bu sorun süt dişlerinde ve alışkanlığın ilerleyen yaşlarda da devam etmesi durumunda daimi dişlerde görülmektedir. Bu nedenle 2.5-3 yaşlarına gelmeden bu alışkanlıkların bırakılması çok önemlidir. Alışkanlığın bırakılmasında çocuğun ikna edilemediği durumlarda ortodontik apareylerden yararlanılmaktadır." diye konuştu. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir