CHP'nin partileri hakkında oluşturduğu kirli algı ve iftiralara dikkat çeken Emiroğlu, Kılıçdaroğlu'nun, kasetçilikle siyaseti dizayn etmeyi marifet sayan ve siyasi rakiplerini kasetle diskalifiye eden biri olduğunu söyledi.

Emiroğlu, "Kasetle CHP Genel Müdürü yapılan Kılıçdaroğlu, ne kadar kirli yapı varsa hepsiyle iş tutarak bir gün sözde dindar, başka bir gün ise milliyetçi ve demokrat görünerek, CHP zihniyetinin genetik karaktersizliğini ortaya koymaktadır." ifadesini kullandı.

Emiroğlu; FETÖ, PKK ve LGBT başta olmak üzere ırkçı, faşist, din ve millet düşmanlarının alayına selam çakan Kılıçdaroğlu'nun, 11 seçim kaybetmesine rağmen kendisini atayanlar tarafından halen CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturtulduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun, "Ahlaksız ve namussuz siyaseti de biz getireceğiz." sözünü hatırlatan Emiroğlu, şunları söyledi:

"Bu sözleri sarf ederken belki de gaf yapmıyordu. İstanbul Sözleşmesi’ni savunan ve LGBT'nin aile yapısını bozmadığını söylemekten de çekinmeyen ve açıkça LGBT ve diğer sapkın akımların yasal olacağını vadeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu tutumunun karşılığını da aldı. Sonunda fahri LGBT üyesi yapıldı. Sözde yerli ve milli olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı, kasetle oturduğu koltukta sapkın akımlara ve kirli yapılara alan açarak emperyalistlere olan diyet borcunu ödüyor. Kimsesiz kadınlara ve çocuklara devlet tarafından sahip çıkılması ve onlara destek olunması gerektiği yönündeki beyanlarımızı çarpıtarak partimizi hedefe koyan 'Bunlar gelirse kadınlar özgür olamayacak.' şeklinde kara propaganda yürüten CHP, kendi parti teşkilatlarındaki taciz ve istismar vakalarına ise, kör ve sağır. Kasetçilik, sapkınlık ve taciz… Yalan, iftira ve komplo…Ne ararsan CHP’de var. CHP ne Kürd’ün ne de Türk’ün dostudur. CHP, ideolojik çıkarları için her renge giren siyasi bukalemundur. Dedik ya! CHP eski CHP…" (İLKHA)