Haber Merkezi

HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “Basın Mensuplarıyla Buluşma” programında açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, toplantıda gündeme ilişkin çok önemli değerlendirmelerde bulundu. HÜDA PAR’ın Türkiye’de birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin teminatı olduğunu söyleyen Demir, memleketin ve milletin huzurunu bozmak isteyenlere bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da izin vermeyeceklerini söyledi.

“EN BÜYÜK CEZALANDIRMAYI HALK SANDIKTA VERDİ VERMEYE DE DEVAM EDECEK”

Halktan uzak olanlara halkın en güzel cevabı sandıkta verdiğini ifade eden Demir, “Elbette niyeti iyi olmayanın akıbetinin iyi olmayacağını biliyoruz. En büyük şamarı, en büyük cezalandırmayı da halk sandıkta verdi, vermeye de devam edecek. Bizim en fazla istediğimiz husus halkın tercihini özgür bir şekilde yapmasının önünün açılmasıdır. Tehdit ve benzeri şeyler halkın tercihinin bağımsız ve hür bir şekilde yapmasına engel olur. Bu süreçte yine aynısını yapmaya çalıştılar. Rakiplerini ahlaksız yöntemlerle, dışarıda bırakmaya çalıştılar. Kasetler devreye girdi. Farklı ithamlar ortaya girdi. Bunları bize de yapmaya çalıştılar ama hamdolsun bizim abdestimizden namazımızdan şüphemiz yok. Bütün söylemlerimizin, partimizin geçmişinin, bütün siyasi sürecimizin arkasındayız. Bugüne kadar biz ne yaptıysak hepsi memleketimiz için, kardeşlik için, birlik ve beraberlik içindir. Biz inanıyoruz ki HÜDA PAR, Türkiye'de kardeşliğin, birliğin, beraberliğin teminatı, mayası ve hamurudur. Memleket üst şemsiyesi altında bütün insanların bir araya gelmesi gerektiğini, farklılıklara anlayış göstermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Herkes kendi değerini, kendi inancını, kendi kültürünü hakkıyla yaşayabilmelidir. Türkiye'de yaşayan herkes bu ülkenin, bu sistemin, bu yasaların kendisine ait olduğunu, kendisini yansıttığını ve bunların kendisine ait olduğunu hissetmelidir.” diye konuştu.

“HEPİMİZ ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAK DURUMUNDAYIZ”

Seçimlerin huzurlu bir şekilde sonlandığı için mutlu olduklarını belirten Demir, “Hayırlısıyla bir seçimi geride bıraktık. Bu seçimde Gaziantep başta olmak üzere bütün memlekette sıkıntıların yaşanmamış olması, huzur selamet ve barışın bozulmamış olması diğer seçimlere oranla çok daha güzel, çok daha huzurlu bir seçim olması hakikaten bizi çok fazla sevindirdi. Özellikle seçimlerde başı çok ağrıyan bir parti olarak, çok fazla sıkıntı yaşamış bir parti olarak belki bölge için bir ilk, belki de Türkiye için uzun yıllardan beri bir ilk. Bunun devamı çok önemli. Bunun devam etmesi için de hepimiz üzerimize düşeni yapmak durumundayız. Bundan sonraki süreçte olumsuzluklara mahal vermemeliyiz. Elbette bir iki yerde Mersin'de, Batman'da ufak tefek de olsa bazı şeyler yaşandı, ümitliyiz ki bundan sonra da yaşanmasın.” ifadelerini kullandı.

“GAYRETİMİZ BU MEMLEKETİN GELECEĞİ İÇİNDİR”

HÜDA PAR’ın 4 milletvekili ile Meclis’e girdiğini ifade eden Demir, “Seçim süreci sonrasında Allah'a hamd olsun dört adayımızın dördü de çıktı. Sadece adayların olduğu yerde değil bütün Türkiye'de çok güzel bir çalışma ortaya koyduk. Sayın Erdoğan ile yaptığımız birlikteliğin hakkını ödemek anlamında bütün kadrolarımızla sahadaydık, çalıştık. Gaziantep'te siz de bütün çalışmalarımıza şahitlik ettiniz. Türkiye'nin önünün açılması, geleceğin güvence altına alınabilmesi için geçmiş yüzyılda yaşanan olayların bu yüzyılda da yaşanmaması ve o büyük dramların önüne geçmek için, 28 Şubatların, temel insan hakları ve özgürlüklerin önünün engellenmesi anlamında ifade ettiğimiz sorunların yaşanmaması hepimiz için çok önemli. Bizim bütün gayretimiz bu memleketin geleceği içindir. Biz bu süreçte partinin kurumsal kimliğini, maslahatını, faydasını bir kenara bıraktık. Çünkü memleketin birlikteliğinin, geleceğinin, kardeşliğinin, yüzyılın inşasının partinin kurumsal kimliğinin ötesinde olduğunu düşünüyoruz. Yoksa siz de takdir edersiniz ki bir partinin kendi kurumsal kimliğini bırakıp başka bir partinin amblemi altında seçmenini alıştırması çok makul bir şey değildir. Fakat biz memleket için bunu yaptık. Memleket için ne zaman bu gibi durumlar söz konusu olsa aynısını yapmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

“HÜDA PAR’IN TERCİHİ ÇOK ŞEY DEĞİŞTİRDİ”

HÜDA PAR hakkında kirli bir propaganda yürütüldüğünü belirten Demir, “Bu seçim sürecinde de tercihimizin ne kadar doğru olduğunu gördük. CHP zihniyetinin özellikle seçim sürecinde kaos üretme programı hiç bitmedi. Programları, hedefleri, stratejileri ve memleket yönetim tarzını ön plana çıkarmaktan ziyade sadece ötekileştirme, yalan, iftira ve karalama üzerinden bir propaganda yaptılar. Batıda Türkiye'nin aleyhinde olan kesimler de onların arkasında onlara destek vererek maalesef bize göre çok olumsuz bir seçim propagandası yürüttüler. Özellikle hedeflerinde HÜDA PAR vardı. Sanki seçimde sahada yarışan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kılıçdaroğlu değil de Kılıçdaroğlu ile Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu yarışıyor gibi bir tablo ortaya koydular. Bütün iftiraları, bütün söylemleri bize yönelik oldu. Bu HÜDA PAR’ın çok büyük bir ivme kazandığını, çok büyük bir değer ifade ettiğini gösteriyor. Belki daha önce de söylüyorduk ama inandıramıyorduk ‘nasıl olsa az oyu olan bir parti’ diye söyleniyordu. Ama HÜDA PAR’ın konumu ve tercihi hakikaten Türkiye'de çok şeyi değiştiriyor, çok şey de değiştirdi. Özellikle de Cumhur İttifakından bazı kopuşların, küskünlüklerin yaşandığı bir süreçte HÜDA PAR’ın duruşu çok etkili oldu ve ciddi bir toparlanmaya vesile oldu. AK Parti’nin de ciddi bir sinerji kazanarak sahada daha etkin çalışmalarına vesile oldu. HÜDA PAR’ın bu süreçte çok ciddi bir katkı ifade ettiğini ortaya koyduk.” şeklinde konuştu.

“SEÇİME KADAR ÇOK KİRLİ BİR DİL KULLANMAYA DEVAM EDECEKLER”

Demir, HÜDA PAR’ın sahadaki etkisini gören CHP zihniyetinin sürekli yalan ve iftiralarla partilerini hedef aldığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Bu nedenle CHP zihniyeti çok ağır bir saldırı başlattı ve halen devam ediyor. Bunun ahlaki değerlerle ortaya konmaması bizi üzen bir durum. Söylediklerinde yalan ve iftiradan başka hiçbir şey yok. CHP zihniyetini biz tanıyorduk ama ‘değiştik’ diyorlardı hiç değişmemişler. Sadece ötekileştirme ve düşmanlaştırma üzerinden bir çalışma yürütüldü. Halen de yürütülüyor. Seçime kadar da çok kirli bir dil kullanmaya devam edecekler. Kalaylanmamış bakır bir tencere gibiler, içerisine giren herkesi de zehirliyorlar. Onların içerisine girenler de onlarla birlikte sürüklendiler, zehirlendiler. Türkiye'de hiç beklemediğimiz bir süreç yaşandı. Bu bizi üzen bir durum. İsimlerini de ifade etmek istemiyoruz ama onların bileşenlerinin de aynı dili kullanması, aynı iftiraları ortaya koyması, aynı şekilde üzerimize gelmesi siyaseti manipüle etme süreci, doğrusu hiç beklemediğimiz bir durumdu.”

“GAZİANTEP’İN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ NOKTASINDA ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”

Gaziantep halkının önemli ve kıymetli desteğiyle seçildiğini ifade eden Demir, “Bununla birlikte ben Gaziantep'ten seçildim. Gaziantep benim şehrim. Gaziantep'in sorunlarına bu süreçte daha yakından vakıf oldum. Gaziantep’in bütün sorunlarının çözümü noktasında hem şahsım hem teşkilatım adına elimizden geleni yapacağız. Sorunların bizim için Meclis’e taşınması çok önemli. Türkiye'nin hem ekonomisinde hem sosyal yapısında Gaziantep'in çok önemli bir yeri var. Hayvancılık anlamında Gaziantep'in çok güzel bir yeri var. Fakat son yıllarda hayvancılık can çekişiyor. Bir yıl içerisinde belki binin üzerinde aile kendi mesleğini terk etti. Buna benzer birçok sorun var. Sağlık sorunları, çarpık kentleşme ve benzeri birçok sorun var. Hep birlikte bunları aşmaya, çözmeye çalışacağız. Biz siyaseti sahadan yapıyoruz. Sivil toplum kuruluşları, halk ve basın mensupları bizim için çok önemli. Ara ara gelir sizinle dertleşir, memleketin meselelerini konuşuruz. Biz ortak aklı çok önemsiyoruz. Bu nedenle sizleri çok önemsiyoruz. Siz Gaziantep'in sesisiniz. Sorunların çözümü noktasında çok önemli bir yeriniz var. Bizim için de çok önemli bir yeriniz var.”

“KADIN BİZİM EN FAZLA DEĞER VERDİĞİMİZ DEĞERLERİMİZDENDİR”

Demir, “İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı ancak İstanbul Sözleşmesinin neticesi olan 6284 sayılı kanun halen duruyor. Biz elbette toptancı bir zihniyete sahip değiliz. Kadının korunması gerekir. Şiddetin önlenmesi lazım. Bu hepimizin hassas olduğu bir husus. Fakat kadını koruyayım derken aileyi dağıtmak, aileyi bozmak da olmaması gereken bir durum. Kaş yapayım derken göz çıkarmak gibi bir durum. O yasanın içinde revize edilmesi gereken bazı maddeler var. Bunlar çıkarıldığı zaman bu sıkıntılar biter, şiddet de aynı şekilde önlenmiş olacak. Kadın bizim en fazla değer verdiğimiz değerlerimizdendir. Bize göre kadın toplumun yarısı, geri kalan yarısı da kadınlar tarafından yetiştirilir. Bizim bu konudaki hassasiyetimiz her zaman devam edecek.” şeklinde konuştu. (İLKHA)