• DOLAR 32.874
  • EURO 35.182
  • ALTIN 2451.15
  • ...
Kızları okutmayan, meslek sahibi olmalarını engelleyen ASIL KADIN DÜŞMANI CHP ZİHNİYETİDİR
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER
Seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleme kararı alan HÜDA PAR, bu açıklamalarının ardından CHP’lilerin en büyük düşmanı haline geldi. İlk seçim öncesi hedefine sürekli İslam’ı referans alan HÜDA PAR’ı koyan CHP’liler, seçimde ağır bir yenilgi almalarıyla daha da hırçınlaşıp saldırılarını yine HÜDA PAR üzerinde yoğunlaştırdılar. HÜDA PAR’a sürekli olarak saldırılarını arttıran CHP zihniyetinin son iftira ve tezviratları HÜDA PAR’ın kadın haklarına yaklaşımı oldu. Neredeyse her gün HÜDA PAR ile ilgili bir iftira ve yalan ortaya atan CHP cenahının son yalanı da elinde patladı. HÜDA PAR’lıların kadınların okumasına, çalışmasına karşı olduğu iddia edilen açıklamalara, HÜDA PAR’ın kadın yöneticilerinden cevap gecikmedi. Asıl kadın düşmanının CHP zihniyeti olduğu, CHP zihniyetinin desteklediği 28 Şubat’ta binlerce kadın okulundan, işinden olduğu ifade edildi.

DÜŞMANLIKLARI İSLAM’A
14 Mayıs seçimlerinde meclise 4 vekil gönderen HÜDA PAR, kadına ve anneye olan yaklaşımının İslam ahlakına uygun olması sebebiyle muhalefet tarafından eleştirilerin hedefi haline geliyor. 14 Mayıs seçim sürecinde birçok karalama kampanyasına maruz kalan ve duruşundan hiç taviz vermeyen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun "Kadını hem bedeni hem emeği üzerinden daha fazla sömürmeye çalışan insanlar bize saldırıyor. Bu zihniyet iktidar olursa kadın çalışamayacak diyorlar. Biz diyoruz ki kadın isterse çalışmalıdır. Bir kadın çalışmak istemiyorsa, kapitalist çarkların arasında o kadını ezdirmeyelim, bütün ihtiyaçlarını devlet tarafından karşılayalım." sözleri ise çok konuşulmuştu.

“HÜDA PAR KADINLARIN ÇALIŞMASINA KARŞI DEĞİL”
İstanbul Eski İl Kadın Kolları Başkanı Münevver Aktaş ise çamur at izi kalsın misali HÜDA PAR'ın kadına yaklaşımı konusunda çok ciddi algının oluşmasından sonra önemli açıklamalarda bulundu. Aktaş, başta ilim ve eğitim olmak üzere HÜDA PAR'ın birçok çalışmaya imza attığını belirterek, doğru bilinen yanlışları anlattı. HÜDA PAR'ın içerisinde çalışan binlerce kadın olduğunu söyleyen Aktaş, HÜDA PAR'ın ifade ettiği şeyleri 3 maddeyle sıraladı; “Birincisi, kadın ekonomik sebeplerden dolayı çalışmak zorunda bırakılmamalı. Kadın paraya muhtaç olduğu için değil, topluma bilgisiyle değer katmak, toplumun kendisine ihtiyaç duyduğu alanlarda çalışabilmelidir. Herhangi bir sebepten dolayı geçimini sağlayamayan kadının geçimini sosyal devlet anlayışı ile bir fon ile karşılanmalıdır.
Kadının şahsiyetine, kişiliğine, saygınlığına, itibarına, iş yüküne uygun işlerde çalışmasını savunuyoruz.
Kadının çalışacağı ortam önemlidir. İslami ve insani değerlerden uzak ve ahlaki çöküntüye sebep olabilecek ortamlar olmamalı, kadını çalışırken rahatsız edecek kişilerin arasında çalışmasının önlenmesi gerektiğini savunuyoruz.”

"BİR ANNE-BABA EVLADI İÇİN NE İSTİYORSA HÜDA PAR DA ONU İSTİYOR"
"Kadınlar eve mi kapatılacakmış? Geçin bunları." diyen Aktaş, "Bir anne-baba evladı için ne istiyorsa HÜDA PAR'da onu istiyor." ifadelerini kullanarak, HÜDA PAR'ın çalışan kadına 'vicdanlı' yaklaşımını gözler önüne serdi. Aktaş, "İnanın kaygılarımız ortak, gayemiz bir, umudumuz, yarınlarımız sizinle hep güçlü. Ve tekrar 28 Şubatlar yaşanmasın, kadınlarımız hastane kapılarında can vermesin, Meclis'te, her alanda kadınlarımızın sözü olsun; evlatlarımız, nesillerimiz bizim çektiğimiz sıkıntıları çekmesin istiyorsak 28 Mayıs'ta vatanımız için, bu millet için Recep Tayyip Erdoğan'a oy veriyoruz." dedi.

“CHP ZİHNİYETİ KADINLARIMIZI HER ALANDA MAĞDUR ETTİ”
HÜDA PAR İstanbul Kadın Kolları Başkanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Meryem Kiraz, CHP ve Millet İttifakı bileşenlerinin kadınlar üzerinden HÜDA PAR'a yaptıkları saldırı ve hakaretlere tepki gösterdi. CHP zihniyetinin yıllarca kadını ötekileştirdiğine vurgu yapan Kiraz, "Özellikle İslami kimliğinden dolayı üniversitelerden atılan, kamuda çalışma hakları ellerinden alınan, birçok yerde ezilen, ötekileştirilen Müslüman kadınlar olmuştur. Bu CHP zihniyeti kadınlarımızı her alanda mağdur etti. CHP bugün neye dayanarak bizi yargılıyor? Soruyoruz? Bizler HÜDA PAR'lı kadınlar olarak toplumun içerisindeyiz, toplumun her alanındayız. Ben yıllardır HÜDA PAR'da aktif siyasi çalışmalarıma devam etmekteyim. HÜDA PAR İstanbul Kadın Kolları Başkanlığı görevini yürütmenin yanı sıra GİK üyesiyim. Eğer kadını sadece eve hapseden bir düşüncemiz olsaydı HÜDA PAR'da nasıl aktif çalışabilirdik? Parti çalışmalarında sahada nasıl aktif olabilirdik? 2023 seçim sürecinde kadın kollarımız ile stantlarda, mahallelerde, evlerde, ziyaretlerdeydik. Eğer HÜDA PAR kadını ötekileştirseydi, kadınlarımız bu çalışma sahalarında nasıl yer alacaktı? Soruyoruz?" şeklinde konuştu.

"KADINI DEĞERSİZLEŞTİRMEK İSTEYEN ZİHNİYET CHP ZİHNİYETİDİR"
CHP'nin kirli geçmişini perdelemek için HÜDA PAR'a saldırdığına vurgu yapan Kiraz, şöyle konuştu: "CHP zihniyetine buradan sesleniyoruz; haddinizi bilin!.. Kirli ellerinizi, dillerinizi kadınların üzerinden çekin. Müslüman kadınlar geçmişte sizden çok çekti. Üniversite kapılarından atıldılar, diplomaları geçersiz sayıldı, birçok doktorumuz, öğretmenimiz işini yapamaz duruma geldi. Sizler toplumda kadınları ötekileştirdiniz, kutuplaştırdınız; bugün kirli geçmişinizi HÜDA PAR'a saldırarak perde arkası etmeye çalışıyorsunuz. Kadını değersizleştirmek isteyen bir zihniyetsiniz. Ama bizler Rabbimizin emri olan 'İlim öğrenmek kadın ve erkeğe farzdır' emr-i ilahi gereği her alanda ilim öğrenmek için şartları zorladık. Okullara, ilim yuvalarına, üniversitelere girmek için çalıştık, çabaladık. Üniversite kapılarında başörtüsü yasağının kaldırılması için yıllarca mücadele ettik. Kızlarım başörtüsü yasağı nedeniyle eğitim yuvalarının kapılarından giremeyince asla vazgeçmedik. Eğitimlerine her türlü desteği sağladık. Zamanla yasakların kaldırılması ile tekrar okullarına kavuştular elhamdülillah. Kızlarım şu an; biri hukukçu, biri psikolog ve biri ilahiyatçı olarak okullarından başarı ile mezun oldular ve iş hayatında mesleklerini icra ediyorlar. Üstelik her kızım birkaç üniversite bitirerek bizi gururlandırdı. Kadınlar hayatın her alanında çalışabiliyor. Demek ki birilerinin dayatmaları kalktığı zaman isteyen Müslüman kadınlar her alanda çalışabiliyor, isteyen ise çalışmayabiliyor. Sonuçta bu bir özgür iradedir. Ben de üniversite mezunu bir HÜDA PAR'lı kadınım, siyasi çalışmalarıma devam ediyorum.  Kadınlara dayatmaları yapan CHP zihniyeti ve türevlerini kınıyorum."

YALAN VE İFTİRADIR
Eşi ve 2 kızı doktor olan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, partisini kadın hakları üzerinden hedef alan CHP yönetimi ve Millet İttifakına tepki göstererek, "HÜDA PAR'lıların eşlerini çalıştırmadıkları ve çocuklarını okutmadıkları şeklindeki cümleler yalan ve iftiradır." dedi. CHP zihniyetinin bir eseri olan 28 Şubat sürecinde yaşadıklarını anlatan Yılmaz’ın eşi Diş Hekimi Meryem Yılmaz, herkesin 5 yılda bitirdiği okulu ancak 10 yılda bitirebildiğine dikkat çekti. Uzman Diş Hekimi olarak kamuda görev yapan Yılmaz, "CHP ve zihniyetinin HÜDA PAR hakkında söylediği asılsız yalanlar yeni değildir. Geçmişte de bunu yaptılar. 'Dindarlar çocuklarını okutmuyorlar. İslam, kız çocuklarının okumasına ve çalışmasına engeldir' diye bir cümleleri vardı. Şu an bunu HÜDA PAR üzerinden yapıyorlar. Aslında engel olanlar CHP zihniyetindeki insanlardır. Ben 28 Şubat mağduruyum. Bana engel olan HÜDA PAR ve dindar insanlar değil CHP zihniyeti oldu. Diş Hekimliği Fakültesi 5'inci sınıftan ayrıldım, son 3 ayım kala eğitimime ara vermek zorunda kaldım, yani atıldım. CHP zihniyeti; başörtülü olan öğrencilerin hepsini attılar, eğitimlerine engel oldular, meslek hayatlarına son verdiler ve pek çok insanı mağdur ettiler. Ben o mağdurlardan biriyim ve o dönemi yaşamış biriyim. Onların yaptıklarını, yalanlarını, CHP'nin her şeylerini biliyorum, yaşadım ama pes etmedim. 1999-2000'de eğitime ara vermek zorunda kaldım, yani atıldım! 2006 yılında eğitimime geri döndüm ve mezun oldum. Atılmadan önce sınıfta bırakıldım, bazı şeyler yaşadım. CHP zihniyeti yaklaşık 10 yılıma mal oldu. Eğitim hayatım o kadar çok uzadı ki herkes diş hekimliğini 5 yılda tamamlarken ben 10 yılda tamamladım." ifadelerini kullandı. 

28 ŞUBAT’IN MİMARI CHP
CHP’nin başını çektiği 28 Şubat sürecinde, halkın yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede, sırf inancından dolayı milyonlarca Müslüman mağdur edildi. Müslümanlara yönelik adeta cadı avının başlatıldığı süreçte; başörtülü öğrenciler okuldan atıldı, öğretmenler görevlerinden ihraç edildi. Namaz kılan veya eşi örtülü olduğundan dolayı binlerce asker ordudan ihraç edildi. Batı Çalışma Grubu (BÇG) denilen karanlık yapı, camiye giden, sakal bırakan, gümüş yüzük takan, namaz kılan yüzbinlerce insanı fişleyerek mağdur etti. Sırf camide Kur'an dersi verdiğinden dolayı binlerce Müslüman, korkunç işkencelerden geçirildi ve hazırlanan komplolarla sözde "örgüt üyeliğinden" cezaevine atıldı. 28 Şubat sürecinde uygulanan başörtüsü yasağıyla 30 bin öğrencinin mağdur olduğu ifade ediliyor. Öğrenciler, 15 yıl boyunca eğitim ve öğretim haklarından mahrum oldu. Öğretmenler ve memurlar kamudan ihraç edildi. 28 Şubat sürecinde namaz kıldığı, eşi başörtülü olduğu gerekçesiyle fişlenen bin 637 muvazzaf subay ve astsubay Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edildi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir