Basın toplantısında konuşan Yılmaz, 2023 Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, program sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Toplantıda muhalefete yüklenen Yılmaz, muhalefetten seçimler sonrası depremzedelere yapılan hakaretlerden dolayı özür beklediklerini ifade ederek depremzedelere yapılan bu çirkin saldırı ve ithamların kabul edilemez olduğunu ve muhalefeti akl-ı selime davet ettiklerini söyleyerek muhalefetin seçim sonarı ‘U’ dönüşü yaptıklarını ifade etti. Yılmaz, muhalefetin ani dönüşlerle halkın aklıyla alay ettiklerini söyledi.

Türkiye tarihinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalınıp bir ilk yaşandığını aktaran Yılmaz, 28 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için rehavete kapılınmaması uyarısında bulunarak, çalışmazlık veya sandığa gitmezlik yapılmaması gerektiğini söyledi.

Yılmaz, gerek anket şirketlerinin birçoğunun tahminleri gerekse de sosyal medyada oluşturulan algı operasyonlarının aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en yakın rakibine 2 buçuk milyon oy farkıyla çok net bir netice elde ettiğinin söyledi.

Muhalefetin Suriyeli mültecilerle ilgili tutumunu da eleştiren Yılmaz, konunun insani çerçevede ele alınması gerektiğini, Suriye’de güven oluşturmadan mazlum halkları sıkıntıya düşürmek yanlış olur diyerek muhalefetin ezber ve bilinçsiz bir politika izlediğini belirtti.

Seçimler konusunda Türkiye’de birinci parti olduklarını hatırlatan Yılmaz, AK Parti olarak Meclis seçimi ve Cumhur ittifakı olarak seçimlerde açık ara önde olduklarını, ancak partilerinin oylarında düşüşler yaşandığını, bunun muhasebesini de kendi içlerinde yapacaklarını söyledi.

Yılmaz, ekonomiye dair özellikle kira artışları konusunda da açıklamalarda bulunarak, bu konuda enflasyonu dengede tutmak ve vatandaşın zarar görmemesi için çalışmalarının bulunduğunu kaydederek konunun takipçisi olduklarını belitti.

"Son derece huzurlu bir ortamda seçimler gerçekleştirildi"

Yılmaz, "14 Mayıs’ta hem Cumhurbaşkanlığı hem de meclis seçimlerinin ilk turunu gerçekleştirmiş olduk. Demokratik bir ortam içinde son derece huzurlu bir ortamda seçimler gerçekleşmiş oldu. Çeşitli spekülasyonlar yapanlar olmuştu. Çok şükür hepsi de mahcup oldular. Ülkemiz uzun bir demokrasi geçmişine sahip ve çok köklü seçim tecrübesi olan bir ülkeler arasındadır. Ufak tefek bazı ihmal edilen olaylar haricinde huzurlu bir ortamda geçti." dedi.

"Yurt dışındaki oylamalar açısında katılım oranında dünyada birinciyiz"

Seçimlere katılım oranının yüksek olduğunu ifade eden Yılmaz, "Gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde yüzde 90’lara varan son derece geniş katılımlı bir seçim söz konusudur. Depremi olumsuz etkisine rağmen bu oran gerçekleşmiştir. Başka ülkelerin yurt içi katılım oranından daha fazla bu seçimde yurt dışı katılım oranı olmuştur. Yurt dışındaki oylamalar açısında dünyada açık ara birinciyiz. Yurt dışındaki vatandaşları bakımında en fazla seçime katılım oranı Türkiye’dir. Bununla iftihar ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"AK Parti yine açık ara farkla birinci parti oldu"

Yılmaz, "İlk turda meclis şekillendi ve Cumhur ittifakı çok net bir çoğunluk elde etmiş oldu. Meclis, milli iradenin tecelligahı. AK Parti yine açık ara farkla birinci parti oldu. Türkiye genelinde bu gelenek bozulmadı. Geçmiş seçimlere göre oylarında bir miktar azalma oldu ama AK Parti güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. Partimiz mutlaka bu seçimlerin analizlerini ve değerlendirmesini kendi içinde yapacaktır." dedi.

"AK Parti olarak hiçbir zaman faturayı millete çıkaran bir parti olmadık"

Yılmaz, "Bizler AK Parti olarak hiçbir zaman faturayı millete çıkaran bir parti olmadık. Bir eksik varsa hep kendimize dönüp baktık. Bundan sonra da öyle yapacağız. Milletimiz sağ olsun, var olsun. Bize oy versin vermesin tüm milletimizi ve seçmenleri tebrik ederiz. Şuna inanıyoruz, bu seçimin kazananı, demokrasi olacaktır, milletimiz ve Türkiye’nin istikrar olacaktır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız da ikinci turda seçimi kazandığında Türkiye’de güçlü ve tecrübeli bir yönetimle istikrarla yoluna devam edecektir." şeklinde söyledi.

“Birinci turda Cumhurbaşkanı Erdoğan çok net bir şekilde seçimi önde götürmüştür”

Yılmaz, “Tarihimizde ilk defa bir ilkle karşılaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı. Bunun sebebi de çoğunluk değil yüzde 50’lik seçim sistemi kuralı idi. İlk turda yüzde 50 çoğunluk olmayınca seçimler ikinci tura kaldı. İlk turda birçok anket şirketinin ortaya koyduğu tahminlerin ve sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan algı operasyonlarının aksine sayın Cumhurbaşkanımız en yakın rakibinden 2 buçuk milyon civarı oy farkı ile birinci olup çok net bir netice elde etmiştir. İnanıyoruz ki 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanımız daha da farklı bir şekilde bu ipi göğüsleyecektir.” İfadelerinde bulundu.

"Depremzedelere hakaret edip başarısızlık faturalarını onlara kesen muhalefeti akl-ı selime davet ediyoruz"

Yılmaz, "Millet ittifakına ve adayı olan Kılıçdaroğlu’na baktığımız zaman çok olumsuz tablolar görüyoruz. Seçmeni suçlayan, depremzede seçmene dahi fatura çıkaran, çok ağır hakaretler eden bir üslup görüyoruz. Bu üslup ilkemizin demokrasi ve siyasetine yakışmıyor. Onları akl-ı selime davet ediyoruz. Bu yaptıkları ülkemiz adına hepimizi mahcup eden tavırlardır. Bu tavırlarından dolayı depremzede seçmenler başta olmak üzere seçmenlerden özür dilemelerini ve bu tavırlardan vazgeçmelerini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Muhalefet ‘U’ dönüşlerle halkın aklıyla alay etmektedir"

Seçim sonrası muhalefetin ‘U’ dönüşü yaptıklarını gördüklerini ifade eden Yılmaz, "Seçim öncesi hiçbir şekilde dile getirmedikleri milliyetçi birtakım söylemleri şimdi çok keskin bir şekilde dile getirme çabası içinde olduklarını görmekteyiz. Bu da halka güven veren tavırlar değil, bu ani dönüşler halkın aklıyla alay etmektir. Halkımız son derece akıllıdır. Kimin ne yaptığını, kimin nerde kimlerle birlikte durduğunu çok iyi görmektedir. Dolayısıyla bu ‘U’ dönüşleri halkta hiçbir şekilde karşılık görmeyecek ve bulmayacaktır. Aksine bu siyasetçilere dönük olarak halkın güvenini daha bir kıracaktır. Ve inşaallah 28 Mayıs’ta bu tablonun sonuçlarını da hep birlikte göreceğiz." şeklinde kaydetti.

"Seçim akşamı TV’lerde gerçek dışı beyanlarda bulunan Belediye Başkanlarına bu tutum yakışmamıştır"

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu işaret ederek onların spekülatif tavırlarını eleştiren Yılmaz, "Seçim akşamı bazı belediye başkanları çıkıp gerçek dışı birtakım beyanatlarla halkı yönlendirmeye ve tahrik etmeye çalışmalarını da unutmayacağız. Onlar da kredibilitelerini çok eritmişler ve halkın gözünde güvenlerini kırmışlardır. Kendi kanallarında dahi AK Parti ve Cumhurbaşkanımız önde görünürken çıkıp televizyonlarda gerçek dışı beyanda bulunmaları onlara hiçbir şekilde yakışmamıştır ve kendilerinden de hala özür bekliyoruz, maalesef henüz özür dilediklerini bugüne kadar görmedik." dedi.

"Sakın rehavete kapılmayalım"

28 Mayıs ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimleri için rehavete kapılınmaması uyarında bulunan Yılmaz, "Her ne kadar oldukça önemli bir farkla önde olsak da her ne kadar karşı blok moral bozukluğu çöküntüsü için de olsa da muhalefetin her ne kadar vatandaşa güven vermeyen söylemleri olsa da bizim yine de işi sıkı tutmamız gerekiyor ve rehavete kapılmamız gerekiyor. Bütün vatandaşlarımızdan oylarını kullanmaları için özellikle istirhamda bulunuyorum. Güçlü ve tecrübeli liderlik bu dönemde çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanımız tecrübeli ve güçlü bir lider olarak inşaallah bu zorlu zamanlarda inşaallah ülkemizi çok daha iyi noktalara taşıyacaktır." diye konuştu.

"Halkımızın güçlü ve tecrübeli liderlik ile tutarlı politikalardan yana tavır alacaklarına inanıyorum"

Türkiye yüzyılına vurgu yapan Yılmaz, "Siyasette, dış politikada, ekonomi ve sosyal politikalarda ve her alanda yeni hamlelerle, yeni atılımlarla yeni dönemimizde yolumuza devam edeceğimiz bir dönem inşaallah. Dolayısıyla halkımızın risk almayacağını, karmaşık yapılardan ve tutarsız politikalardan yana tavır almayacağını, tam aksine güçlü, tecrübeli liderlikten ve yine güçlü ve tecrübeli kadrolardan yana tavır alacaklarını, tutarlı politikalardan yana tavır alacaklarını düşünüyor ve buna yürekten inanıyorum. Vatandaşımız ne derse, bize oy versin vermesin, sandıkta ne ortaya çıkarsa başımız üstüne." ifadelerini kullandı.

"Suriye’de huzur sağlandığı zaman mülteci sorununu da çözmüş olacağız"

Bir gazetecinin, "Muhalefetin Suriyeli mülteciler üzerindeki dışlayıcı politikaları ve Esed’in Suriyelilere geri dönün çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Yılmaz, "Millet ittifakının verdiği rakamlar bir defa gerçekle yakından uzaktan ilgili değil. 10 milyonlardan bahsediyor. Böyle bir rakam söz konusu değil. Ancak elbette mülteci meselesi var. Bunun sorunlarını biliyoruz. Çözümü de bellidir. Uluslararası hukuk çerçevesinde hiç kimseyi zulme uğrayacağı, zulümle karşı karşıya gelebileceği ortamlara zorla göndermeden gönüllü ve sağlıklı bir dönüşü teşvik etmek gerekir. Muhalefetin nefret dili ve Avrupa’da rastlanılan yabancı düşmanlığı dili ile bu olaylara yaklaşmak hiçbir şekilde Türkiye’nin ve bölgenin huzuruna da katkı sağlamaz. Bizim yaptıklarımız bellidir. Biz bir taraftan Suriye’nin yeniden bir birlik içerisinde olmasına gayret ediyoruz, Suriye’de siyasi bir çözüm için gayret ediyoruz. Rusya ve İran’la birlikte bütün tarafların razı olacağı, tarafların kendini bulacağı yeni bir siyasi çözümden yanayız. Bunun için gayret ediyoruz. Bu gerçekleştiğinde sorun zaten köklü olarak çözülmüş olacaktır. İnsanlar elbette vatanlarına dönmek isteyeceklerdir. Dolayısıyla oradaki huzuru sağladığınız zaman bu sorunu çözersiniz. Yoksa vatandaşa hayali birtakım laflar ederek bu sorunu çözemezsiniz. Suriye’de yapılan operasyonlar neticesinde orada oluşturduğumuz güvenli bölge var. Orada da çok sayıda konut yapı inşa ettik ve ediyoruz ve gönüllü dönüşleri teşvik ediyoruz. İlk etapta 1 milyon mültecinin bu hazırladığımız güvenli altyapılarla birlikte dönmesini bekliyoruz. Bunlar bizim reel politikalarımız." şekinde cevap verdi.

"Kiralarla ilgili adımlarımızı atacağız"

Ekonomik durum ve enflasyon hakkında, özellikle büyük şehirlerdeki kira artışları hakkında yöneltilen soruya ise Yılmaz, ekonomiye bir bütün olarak bakmak lazım diyerek, "Pandemi süreci ve sonrasında ülkemiz ekonomiden ciddi bir yara almadan sıyrılıp büyümeye devam etti. Reel ekonomide Türkiye’nin dünyadaki ülkelerden reel ekonomi performansı sergileyen ülkelerden biri oldu. Kiralar için ise yeni seçim beyannamesinde bu konuyla ilgili genel bir çerçeve koyduk ve çalışmalarımız sürüyor ve adımlarımız devam edecek." diye belirtti. (İLKHA)