• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: CHP zihniyetinin bu millete vereceği hiçbir şeyi yok
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş Doğu ve Güneydoğulularla Esenyurt'ta bir araya geldi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, programa katılanları Türkçe, Kürtçe, Zazaca ve Arapça selamladı.

Yapıcıoğlu, "Kardeşlerim işte Türkiye bu. Memleketlerimiz, şehirlerimiz, köylerimiz, konuştuğumuz diller farklı olabilir ama inşallah yürekler birdir, inşallah hedef birdir, inşallah vatan birdir, aynı bayrak altında kardeşçe yaşama azmimiz, irademiz birdir ve inşallah bu azim ve irade yıkılmayacak. Bu birlikteliğimize, kardeşliğimize, beraberliğimize tahammül edemeyenler dün vardı, bugün de vardır, yarın da var olmaya devam edeceklerdir ama Allah'ın izniyle sahada gördüğümüz manzara, sahada gördüğümüz tablo şudur; Onlar gittikçe küçülmeye devam edecektir. İnşallah barış, kardeşlik, hak, hukuk kazanacak. Hukuk tanımayanlar, haksızlık, ayrımcılık yapanlar, insanlarımızı birbirine kışkırtmaya çalışanlar yavaş yavaş eriyecekler ve Allah'ın izniyle tarihin çöplüğüne atılacaklar. 14 Mayıs bunun başlangıcı olsun inşallah." dedi.

El yapımı patlayıcı, silah ve bıçaklarla saldırı

Partilerinin Mersin'deki seçim bürosu ve standına yönelik saldırılara değinen Yapıcıoğlu, "Maalesef saldırılar var. Sözlü saldırılar bazen fiili saldırılara da dönüşüyor. 5 gün önce Mersin'deki seçim büromuza el yapımı patlayıcı attılar. Bugün seçim standımızda çalışma yapan gençlik kolları görevlilerimize silahlarla, bıçaklarla saldırdılar ama şunu bilsinler ve onlarla beraber bütün şer odakları, fitneciler ve fesatlar bilsinler ki biz küresel ağalara teslim olmayacağız. Birileri o küresel ağaların kahyalığına soyunmuş olabilir ama bilsinler ki bu millet asla küresel emperyalizmin ağababalarına maraba olmayacak. Bu memleket ne onların ağababalarının ne de kendi babalarının çiftliği değil bunu iyice bellesinler. Bu milletimiz tam bağımsızlık yolunda 14 Mayıs'ta çok güçlü bir ses, bir mesaj verecek ve bu topraklarda gözü olanlara öyle bir ders verecek ki sadece ellerini çekmiş olmayacaklar bundan sonra İnşallah kıyamete kadar burada hüküm sürmeye herhangi bir ümitleri de kalmayacaktır." ifadelerini kullandı.  

Yapıcıoğlu, konuşmasının devamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yalan ve iftiralarına cevap vererek şunları söyledi:

Şimdiye kadar bize yapılan özelikle sözlü saldırılara cevap vermeye tenezzül etmedik, fakat bu yaptıkları sözlü saldırılara cevap vermeyince belki birileri 'acaba onların haklılık payı var mı?' gibi bir düşünce oluşabilir. En son Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı, Cumhurbaşkanımızın tabiriyle bay bay Kemal çıktığı bir televizyon programında, Mersin Nükleer Santrali'nin açılışında bizim bulunmayışımızı diline dolayarak o fotoğraftan bir anlam çıkarmaya çalıştı. Malumunuz 27 Nisan günü oraya nükleer yakıt yerleştirme programı vardı aslında bizzat sayın cumhurbaşkanımız Akkuyu'ya gideceklerdi bizde davet edildik o programa fakat iki gün öncesinde sayın cumhurbaşkanımızdan affını isteyerek, yurt dışı programımızın olduğunu söyledik, programa katılamayacağımızı belirttik.    Ondan önce pek çok programa birlikte katıldık. Filyos'ta, Metro açılışında, Diyarbakır, Şanlıurfa programında beraberdik, bayramda da depremzedelerimizle beraberdik. Sayın Cumhurbaşkanımızla orada yapımı biten evlerin anahtarlarını teslim ettik. Programlarımızın el verdiği sürece sayın cumhurbaşkanlarımızın programlarına iştirak etmeye çalıştık ve sağ olsunlar bütün programlarına da bizleri davet ettiler. Mesela TCG Anadolu SİHA Gemisinin teslim töreninde beraber iken bu fitne bazlar, 'HÜDA PAR'ın Genel Başkanının orada ne işi var' diyorlar. Gidiyoruz 'ne işi var' diyorlar, gitmiyoruz 'niye orda yok' diyorlar. Hasılı kelam ne yaparsak bunlar eleştirmeye dam edecekler. Ama orada kullandığı söz gerçekten çirkin ve inciticiydi, 'siz HÜDA PAR ile görünmekten utanıyor musunuz?' diyor. Buradan söylüyorum, hadi yeni bir isimle söyleyeyim Vır Vır Kemal, yalanlarını peş peşe dizmeye devam ediyor. Buradan söylüyorum Vır Vır Kemal, Cumhur İttifak'ın bileşenleri ya da birlikte hareket ettikleri birbirinden utanmıyorlar, gizli saklı işte yapmıyorlar. Şimdi programa katılmama nedenini söyledim. Yurt dışı programımız olduğu için katılamadım işin iç yüzü bu. İşin hakikatini öğrenince utanacak mısın? Zannetmiyorum. Utanır mı? Utanma duygusunu kaybetmişler, onlar yalan söylemeye devam edecekler. Biz işimize bakacağız inşallah onlara hak ettikleri cevabı 14 Mayıs'ta sandıkta hep beraber vereceğiz."  

"Biz hesapların büyük olduğunu, küresel çapta olduğunu gördük, bu küresel hesaplar milletimiz ve memleketimizin aleyhineydi. Dolaplar çevriliyor, planlar kuruluyordu.  Onların o planlarını bozmak bizim boynumuzun borcuydu, bu bizim için bir seçenek değildir." diyen Yapıcıoğlu, "Bu saldırılar ittifakla ilgili aldığımız kararın ne kadar isabetli olduğunu ortaya koydu. Ne diyorlardı, 'Hükümettin şu kadar günü kaldı, 4 ay kaldı, 3 ay kaldı, 75 gün kaldı geriye sayan bir numaratör gibi dakikaları, saatleri geriye sayıyor bu hükümet gidici' diyorlardı. Oy oranlarını da yüzde 65 gibi açıklıyorlardı. 30 puanlık bir fark olacağını söylüyorlardı aslında durum onların söyledikleri gibi değildi. HÜDA PAR devreye girince dengeleri bozuldu. Çünkü seçimi kaybetme onlar için ayan beyan ortaya çıktı." dedi.

"Çocuklarımıza Kur'an-ı Kerim öğretilmesine 'orta çağ zihniyeti' diyebiliyorlar"

Milletin, CHP'yi muhalefete mahkûm ettiğine dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Halen kuyruklarını dik tutmaya çalışıyorlar ama nafile onlar 14 Mayıs 1950'den beri muhalefete mahkûm. Çünkü CHP zihniyetinin bu millete vereceği hiçbir şeyi yok, bundan sonra da olmayacak. Hep muhalefet hep, istemezük, hep karşı çıkma, hep yıkma, hep bozma vardır. Onlarda hizmet etme niyeti de becerisi de yok. Bu yüzden millet onlar muhalefete mahkûm etti. Onlarda bu milletin tarihine dair bilgi yok, onlarda bu milletin inancıyla barışık olma yok bu nedenle millet onları muhalefete mahkûm etti ve bu mahkûmiyet müebbet. İnşallah bir daha iktidar yüzü görmeyecekler. Ya değişecekler ya da muhalefette mahkûm olmaya devam edecekler. Onlarda bunu biliyorlar arada değiştiklerini söylüyorlar. Zulmettikleri, inancını yaşamasına engel oldukları kesimlere mavi boncuk dağıtıyorlar. Zulmettikleri, katlettikleri, katliama uğrattıkları varlıklarını inkâr ettikleri, dillerini yasakladıkları Kürtlere sıcak mesajlar gönderip, mavi boncuk dağıtıyorlar. Alevilere zulmettiler. Hiç kimse sormamışken, ortada hiçbir şey yokken Vır Vır Kemal, 'Ben Aleviyim' diyor. Olabilir kimse senin mezhebini tartışmaya açtı mı? Şimdi biz değiştik mesajı vermeye çalışıyorlar. Muhalefete mahkûm olduklarını bildikleri için değiştiklerini millete inandırmaya çalışıyorlar. Ama öte taraftan zihniyetlerini de açığa vurmaktan geriye durmuyorlar. Çocuklarımıza Kur'an-ı Kerim öğretilmesine 'orta çağ zihniyeti' diyebiliyorlar. Ya da bizim parti programımız üzerinden olamayan şeyleri ilave ederek bir parti bunları nasıl söyleyebilir diyerek adeta ellerinden gelse bize siyaset yasağı koyacaklar. Bir taraftan yargının bağımsızlığından şikâyet ediyorlar.  Öte taraftan biz gelirsek falanları hapse atacağız, hapisteki falanları da çıkaracağız diyorlar. Kimsiniz siz ya, siz ne zaman hâkim olduğunuz. Hani yargı bağımsız olacaktı sizin döneminizde daha iktidara gelmeden kimin cezaevine gireceğine, kimin çıkacağına karar verme hakkını kendinizde görüyorsunuz." şeklinde konuştu.

Yapıcıoğlu konuşmasının devamında, CHP'nin borç para ve yüksek faiz vaadine yüklenerek şu ifadeleri kullandı:

"Ekonomiden şikâyet ediyorsunuz tek bildiğiniz şey faizleri yükseltmek. Neymiş efendim faiz düşünce ekonomi çok kötü duruma düşmüş. Tek marifetleri 300 milyar dolar getirecekler bide faizleri yükseltecekler askında size şunu söylüyorlar. 'Bundan sonra siz bizim alacağımız borçların faizlerini ödemeye mahkûm olacaksınız.' Madem siz bizi muhalefete mahkûm ettiniz, bizde sizden böyle intikam alacağız diyorlar. Ama Allah'ın izniyle hevesleri kursaklarında kalacak.

Evet, ekonomiyle ilgili sıkıntılar olmadı mı, oldu elbette. 2 yıl bütün dünyayı etkisi altına alan bir pandemi yaşandı, üretim azaldı. Ardından Türkiye'ye has bazı sıkıntılar yaşandı, çok büyük bir deprem yaşadık ama buna rağmen hiçbir vatandaşımız aç kalmadı, açıkta, sahipsiz kalmadı. Eğer Allah muhafaza bir yol kazası yaşanır da 14 Mayıs'ta bu zihniyet iktidara gelirse şikâyet ettikleri bütün konularda en az 10 basamak aşağıya düşeceğiz. Türkiye bunu hak etmiyor. "

"Biz memleketi bu köhnemiş zihniyete teslim etmeyeceğiz"

Seçim gününe kadar rehavete kapılmaması yönünde teşkilatına tembihlerde bulunan Yapıcıoğlu, "Allah'ın izniyle şu anda sandık kurulsa birinci turda seçimi bitireceğiz. Ama bu hiçbirimizi gevşekliğe, rehavete sürüklemesin. Neden sürüklemesin? Gevşersek, onlar birkaç hamle yapabilir, bu bir. Kazanmamız garanti olsa bile farkı açmamız lazım, bu iki. Niye farkı açmamız lazım? Seçimi kaybedecekleri andan itibaren şimdi kılıf hazırlıyorlar. Hile yapacaklar diye, yok sandığa ayı girecekmiş, yok bilmem başka neler olacakmış, mühürler uçacakmış, olmayan mühürler kendiliğinden belirecekmiş, deli saçması fikirler ortaya atıyorlar ama maalesef bunların da müşterisi var, bunları bile satın alan bir kite var. Şimdi bununla eğer fark az olursa, hile yaptılar diyecekler ve sokakları karıştırmaya çalışacaklar. Biz memleketi bu köhnemiş, süresi geçmiş zihniyete teslim etmeyeceğiz." dedi.

Yapıcıoğlu son olarak, Kemal Kılıçdaroğlu'na atfen Necip Fazıl Kısakürek'in şiirinden bir dörtlük okuyarak şu ifadeleri kullandı:

"Bir ara bay bay Kemal ya da nam-ı diğer Vır Vır kemal, bir şey demişti: 'Şair şairdi değil mi evet galiba şairdi' demişti. Hem de kime? Üstad Necip Fazıl'a. Şimdi başka şiirlerle ben sözlerimi noktalayayım. Demiş ki şair, gerçek şair, şairlerin zirvesi, şiirlerin zirvesi: 'Şarkı bilmez, garba bakmaz, edepten yok payesi. Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz, bütün sermeyesi.' Ama biz inşallah utançtan olmasa da kaybetmenin üzüntüsüyle onların yüzünü kızartalım. Öyleyse bugünden seçim gününe kadar bütün kardeşlerimden istirhamım şudur: herkesin cebinde bir telefonu var, değil mi? Şu telefonlarınızı eve gidince çıkarın, bir rehberine girin. Bu rehberde kayıtlı olan kişilerden, akrabalardan, komşulardan, eski arkadaşlardan, okul, askerlik arkadaşlarından, ticaret yaptığınız kişilerden, bunların arasından kafası hala karışık olan var mı? Varsa bunlardan kimi ikna edebilirim diye kendinize bir liste çıkarın ve şu 13 gün boyunca yapışın onlara, kararsız olanlar ya da aklı çelinmiş olanlar, bunlar sizin göreviniz. Allah güç kuvvet versin, yolumuz ve bahtımız açık olsun. Tam bağımsız bir Türkiye, ikinci yüzyılında lider ülke Türkiye'yi kurmak için inşallah Rabbim azmimizi, gayretimizi, çabamızı artırsın. Ve bu gayret sonucunda ortaya çıkacak olan ürünleri, sandıktan çıkacak olan oylarımızı da bereketlendirsin inşallah. Hepinizi Allah'a emanet ediyorum." (İLKHA)











Bu haberler de ilginizi çekebilir