Bakan Kurum, yarısı bizden kampanyasına başvuru sayısını açıkladı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yarısı bizden kampanyası ile ilgili olarak, "Bu yüzyılın dönüşüm kampanyası. İstanbul tarihinin en önemli projelerinden biri. 65 bin 500 başvuru oldu" ifadelerini kullandı.
Bakan Kurum'un yaptığı açıklamalardan satır başları şu şekilde:
“İstanbul'da 39 ilçede nereye giderseniz gidin bizim projelerimizi görürsünüz. Vatandaşımız şunu net bir şekilde biliyor; Yaparsa AK Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibi yapar.
81 ile gittim, 500'ü aşkın ziyaret gerçekleştirdim. İzmirli kardeşlerimiz görüyor teşekkür ediyor, Sinoplu, Bartınlı... Biz milletimize meydanlarla ne söz verdiysek tuttuk. Gittiğimiz ilçelerde muhalefetin vadettiği belediye başkanlar ve Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözleri tutmadığını görüyoruz. Milletimiz yaralı.
Bir tarafta eserler, hizmetler. Öbür tarafta hayaller. Milletimiz bu yarışı 14 Mayıs'ta iradesini sandığa yansıtacak. Deprem bölgesindeki 11 ilde 125 bin konutun inşası devam ediyor.“
Bu yüzyılın dönüşüm kampanyası. İstanbul tarihinin en önemli projelerinden biri. Hem saha araştırmalarımız hem de depremlerden sonra İstanbul'daki vatandaşın da kentsel dönüşüm noktasında önemli talepleri oldu. 695 bin konutu bitirdik. Ulaşım, Trafik ve kentsel dönüşüm önemli konulardan. 1 buçuk milyon riskli konutun tespitini yaptık. 39 ilçenin bir çoğunda dönüşüm projemizi görürsünüz. İstanbul bizim geleceğimiz. Kentsel dönüşümdeki kararlılığımızı devam ettirmeliyiz. Yarısı Bizden kampanyası kapsamında riskli binaları için vatandaşlar e devletten başvuruyor. Önce gidip tespit yapıyoruz. 3'te iki çoğunluk varsa dönüşümü sağlıyoruz. Bunu rızaya dayalı yapmak zorundayız. Yerindeki dönüşüm 200 bin konuttan fazla olursa kura çekeceğiz. Az olursa oradaki imar koşulları neyse o sorunları da çözerek. En geç iki yıl içinde devletimiz inşaatını yapacak. Buradaki maliyetin yarısını biz karşılıyoruz. 5625 lira taksit ile, 75 bin lira peşinat ile 10 yıl vade ile yapacağız. 5250 lira yardımı, 10 bin 500 lira da taşınma yardımı vereceğiz. 6 ay içinde başvuruların tamamını inceleriz. Maliyetin yarısı diyoruz ama kira, taşınma yardımı, muafiyetleri de ilave edince yüzde 50'den de fazla. Binanın riskli olup olmadığına bakacağız.
65.500 başvuru oldu, 376.500 bağımsız bölüme tekabül ediyor. 200 bini geçerse kura çekeceğiz. Mülkiyet sahibi her vatandaşımız başvurabilir. Çok ciddi bir ilgi var. İstanbul dönüşmek istiyor. Ekiplerimiz önce binanın hasar tespitini yapıp 3'te ikiyi sağlamışsınız diyeceğiz ve projesinin çiziminden sonra TOKİ inşaatını yapacak. 100 bin konut rezerv üretiyoruz. 500 bini Avrupa yakasında 500 bini Anadolu'da uydu kentleri kuracağız. İçinde donatıları olan alanlar olacak. İstanbul'a ilave nüfus getirmeden bu konutları yapacağız. 3'te 2 çoğunluk sağlanıyorsa arsa da olsa yıkılmış bina da olsa dönüşümü sağlıyoruz. En fazla başvuru Bahçelievler'de. 44 bin bağımsız bölüm başvuru yaptı.
Biz bu acıları bir daha yaşamak istemiyoruz. Çok acılar çektik. Vatandaşımız da istemiyor. Nerede kentsel dönüşüm çalışması yapsak vatandaşın aklını çekmek için, süreci baltalamak için muhalefet hemen orada. Bu riskli yapıların değeri 800 bin ila 1 milyon civarı. 2+1 evlerin değer, 4-5 milyon 3+1 evlerin değer, 8-9 milyona kadar çıkıyor.
Depremlerde gördüğümüz yıkılan binaların yüzde 96.3'ü 2000 yılı öncesi yapılan binalar. Afet öncesinde yapacağınız her iş, afet sonrası 8-10 katına mal oluyor.
Kılıçdaroğlu bizim bir tane teslim ettiğimiz TOKİ konutuna gitmiş mi? Vatandaşın derdi neymiş sordu mu? Onlarla sohbet etti mi? Bir tane şantiyesine gitmemiştir. Yalanlarla algılarla hep yapmış oldukları işi yapıyorlar. O konutlar var da biz niye bilmiyoruz. 18 yılda 145 bin konut yapılırken, Erdoğan geldikten sonra 21 yılda 1 milyon 200 bin konut yaptık. TOKİ'de çalışan, TOKİ'den sorumlu bir bakan bunları neden bilmiyor. Ev verdiklerimizin hepsi alt grubu kardeşlerimiz. Noter huzurunda çekiliyor. Bu insanların huzuru ile oynuyorsunuz. Hep milletimizin duyguları ile oynamaya çalışıyorlar. Ama milletimiz bunları biliyor. 15 Temmuz'da cumhurbaşkanımız canını tehlikeye atarken kendisi Bakırköy'de kahve içiyordu. 14 Mayıs'tan sonra da kahve içmeye devam edecek. Anahtar teslim törenlerimizi kahve yudumlayarak seyredecekler. Milletimiz altılı masayı siyasi sahneden, siyasetin tozlu raflarına gömecek. (İLKHA)