• DOLAR 34.538
  • EURO 36.441
  • ALTIN 2877.76
  • ...

Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye'nin, altın başta olmak üzere yer altı kaynaklarında dünyadaki ilk grup ülkeler içinde yer aldığını söyledi.


Türkiye'nin potansiyelinin yaklaşık 6 bin 500 ton olduğu bilgisini veren Yılmaz, ülkenin, bunun 1500 tonunu bulup işlettiğini bildirdi. 5 bin tonluk potansiyelin de bulunmayı beklediğini dile getiren Yılmaz, "Bu demek ki yaklaşık 300 milyar dolarlık yer altı kaynağı bizi bekliyor. Bunu biz, doğayla ve çevreyle dost, insanlarla barışık, iş güvenliğini göz önüne alarak üretmek gibi imkana sahibiz. Türkiye, yılda 200 ton altın tüketiyor. Bunun 35-40 tonunu Türkiye'de üretiyoruz, geriye kalan 160-165 tonu yurt dışından alıyoruz. Ürettiğimiz altının değeri yaklaşık 2,5 milyar dolar mertebesinde. Bunu biz Türkiye'de üretmeseydik, bu rakamı ödeyerek yurt dışından altın almaya devam edecektik. Bu kadar doları ülkede tuttuğumuzda, bu doları akaryakıt ve enerji gibi başka elzem ihtiyaçlarımız için kullanıyoruz." diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye'nin kendi altınını ürettiğinde dışa bağımlılıktan da bir miktar kurtulduğuna işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye'de üretilen her altın mutlak ve mutlak Türkiye'de rafine edildikten sonra Borsa İstanbul'da kayıtlı alıcı ve satıcı arasında işlem görür. Bu işlemde Merkez Bankamızın ön alım hakkı vardır. Üretilen altını eğer Merkez Bankası 'Ben alacağım' derse başka kimseye satamazsınız. Merkez Bankası, bu altını satın alırken dolar ödemez, Türk lirası öder. Dolayısıyla Merkez Bankası rezervindeki dolarlarımız elzem ihtiyaçlarımız için kullanılır. Biz altın üretenler Türk lirası ile Merkez Bankamıza satarız. Daha sonra Merkez Bankamız bu altını piyasanın ihtiyacını karşılamakta ya da başka amaçla kullanır."

"Merkez Bankası 1,5 yılda 30-35 ton altın satın aldı"

Türkiye'de üretilen altının ülke ekonomisine çok büyük katkı sağladığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Biz 300 milyar dolar gibi bir rakamdan bahsediyoruz. Madencilikte çarpan etkisinin 4 olduğu düşünüldüğünde, bunun 4 misli katma değerden bahsediyoruz. Onun için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, çok doğru bir yaklaşımla dünyada en fazla altın satın alıp, altın rezervini yükselten merkez bankaları arasındadır. Biz bunun çok doğru olduğunu düşünüyoruz. Merkez Bankasının ön alım hakkı mevzuatla belirlenmiş bir haktır. Merkez Bankası 'Ön alım hakkımı kullanacağım' dediği anda başka hiçbir kayıtlı alıcıya altın satamazsınız. Merkez Bankamız, aşağı yukarı son 1,5 yıldır çok kısa bir aralık dışında Türkiye'de üretilen altının tamamını satın almıştır. Türkiye'de yerli ya da yabancı 15 işletmede altın üretiliyor. Bu 15 işletmede üretilen altının tamamını Merkez Bankamız satın almıştır ve bu altın yurt dışına çıkmamıştır. Türkiye son 20 yılda 453 ton altın üretmiş, bunun 78 tonunu devletimize vergi, harç, devlet hakkı gibi benzeri şekilde ödemişiz. Son 15 ayda ise Türkiye 45-50 ton altın üretmiş durumda. Yaklaşık bunun 15-20 tonunu, devlet hakkı, vergi ve harçlardan devlete direkt ödedik. Geriye kalmış 30-35 ton

Yılmaz, Türkiye'nin yıllık 100 tonluk altın üretme kapasitesine ulaştığında, ihtiyacının yarısına yakın kısmını kendisinin üretmiş olacağına dikkati çekerek, altın üretiminin artması için izinlere ilişkin süreçlerin kolaylaştırılmasını talep etti.
Yerli altın üretiminin ülke ekonomisine çok ciddi katkı yapacağına işaret eden Yılmaz, "Şu anda biz ülkenin ihtiyacının 200 tonda 35 tonunu karşılayabiliyoruz. Bunu 100 tona kadar karşılayabiliriz. Elimizde 18 proje var. Yeri, ismi belli ve fizibilitesi yapılmış bu 18 projeyi hayata geçirdiğimizde Türkiye zaten otomatikman yılda 100 ton altın üretebilir hale geliyor." ifadelerini kullandı.


Yılmaz, altının anlık fiyatının Londra Külçe Piyasaları Birliğinde (LBMA) belirlendiğini belirterek şunları kaydetti: "Orada belirlenen fiyatı burada Türk lirasına dönüştürüyoruz ki o liraya dönüşü de Merkez Bankası kendi kurundan yapıyor. Günlük kur neyse altın fiyatı neyse bu kur üzerinden doları Türk lirasına döndürüyoruz ve altını Merkez Bankamıza Türk lirası ile satıyoruz. Merkez Bankasının ön alım hakkı, ülkemiz için çok önemli. Çünkü altına vereceği dövizi altına vermek yerine, Türk lirası ile aldığı için döviz Merkez Bankası rezervlerinde ülkenin enerji ve akaryakıt gibi temel ihtiyaçları için kullanılıyor. Merkez Bankası, yurt dışında altın için giden dövizi ülke içinde, ülkenin ihtiyaçları için kullanma şansını elde ediyor. Ülke kaynaklarının dışarıya akmasının önüne geçmesinin yolu, kendi ülkemizdeki kaynaklarımızı üretip ekonomimize kazandırmak."

Altın üreten firmalar arasında yerli ya da yabancı ayrımı olmadığını vurgulayan Yılmaz, "Türkiye'de Türk şirketleri var. Bunlar yabancı sermayeli olabilir, yerli sermayeli olabilir. Mevzuat açısından hiçbir ayrıcalık söz konusu değildir. Merkez Bankasının ön alım hakkı da dahil birebir aynı mevzuata tabiler. Altın üretiminin yüzde 50'si yerli, yüzde 50'si yabancı sermayeli şirketlerce yapılıyor." dedi.