İki yüzlülüğün böylesi! Yavaş'a göre HDP değil HÜDA PAR teröristmiş!
Her gün kandilden destek mesajları alan 7'li masanın ortağı Yavaş HDP'yi değil HÜDA PAR'ı terörist ilan etti.
HABER MERKEZİ
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve 7'li masanın zorla Cumhurbaşkanı adayının yardımcısı olarak dayatılan Mansur Yavaş, skandal bir açıklamaya imza attı.
Bir süre masanın altından masaya yön veren ve sonradan üstüne çıkan HDP'nin 'Sırtımızı YPG'ye ve PYD’ye yaslıyoruz' açıklamalarını görmezden gelip HDP'ye terörist diyemeyen Mansur Yavaş, “Terörist teröristtir; bunun PKK’lısı, HÜDA PAR’lısı ayrımı olmaz.” dedi.
Belediyeyi ele geçirmelerinden bu yana devletin yıkılmamış olmasını, başarı olarak lanse etmeye çalışan Yavaş, HÜDA PAR'a saldırı cümlesini öylesine kurnazca kurdu ki, cümlenin mahiyetini o anda kavrayamamış olmalarından olsa gerek, dinleyenler küçük dillerini yutmadı.
Mansur Yavaş PKK ve HÜDA PAR dedi...
Oysa:
HDP ve HÜDA PAR diyebilirdi, zira ikisi de hem Kürt'tür hem de siyasi partidir...
PKK ve Hizbullah da diyebilirdi, zira ikisi de hem Kürt'tür hem de silahlı alanda faaliyetler yürütmüşlerdir.
Ama, PKK ile HÜDA PAR eşleştirmesi de nedir Allah aşkına.
Biri akken, diğeri kara...
Biri "kurşun adres sormaz" diyen katil bir örgütken, diğeri ''Önce insan öncelik adalet'' diyen bir camia...
Biri elinde silahla dağlarda dolanıp çoluk çocuğun kanına girerken, diğeri Türkiye'nin siyasi ortamında kendine yer bulmaya çalışan legal siyasi bir parti.
Mansur Yavaş bunu göremeyecek kadar kör mü?
Hayır! Bu manzarayı bizden sizden iyi tetkik ettiğine hiç şüpheniz olmasın.
Peki, o zaman bu eşleştirmeyi neden yaptı.
Çünkü HDP de HÜDA PAR da aynıdır deseydi, o durumda, AK Partinin ittifak kurduğu HÜDA PAR'a saldırayım derken, kendilerinin ittifak kurduğu HDP'yi de hedef tahtasına oturtmuş olacaktı ki, bunun izahını yapabilmesi mümkün olmayacaktı. İyisi mi kıyası fasit de olsa ben PKK de HÜDA PAR da aynıdır diyeyim de sıyrılayım işin içinden diye düşünmüş olacak ki, böylesine fecaat bir konuşmaya imza atmış oldu.
Şimdi gelelim CHP, HDP ve PKK'nin zaman zaman birbirleri hakkında yapılan açıklamalara bunlardan sonra Kime Terör deyip kime denilmeyeceğine okuyup siz karar verin...
6'lı koalisyon, 14 Mayıs'a giderken HDP'nin de desteğini alarak ittifaka son şeklini verdi.
PKK'nın üst düzey yöneticilerinden 7'li koalisyona ve Kemal Kılıçdaroğlu'na destek mesajları yağarken CHP-HDP-PKK üçgenindeki ilişkiler yalnızca son birkaç yılda gelişmedi. Zira Kılıçdaroğlu, 2011 yılından itibaren sistematik bir şekilde yaptığı açıklamalar ile Kandil-CHP hattı sık sık birbirine göz kırpmıştı.
PKK ve HDP, ortak paydada buluşup Kılıçdaroğlu'nu desteklemekte bir an olsun tereddüt etmiyor.
12 yıl önce yerel yönetimlere özerklik vaat etti! 14 Mayıs'ta hayata geçirmek istiyor.
23 Mayıs 2011'de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hakkari'deki bir Mitinginde PKK lehine bazı destek sloganları atıldı ve Kılıçdaroğlu bundan hiçbir rahatsızlık duymadı. Kitleleri coşturmak isteyen Kemal Kılıçdaroğlu ağzındaki baklayı çıkarıp, "Avrupa'da kabul edilen yerel yönetimler özerklik şartını aynen kabul edeceğiz." dedi.
PKK elebaşlarından Mustafa Karasu Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması yaparken şu ifadeleri kullandı: "Şu da bir gerçek 'AK Parti ve MHP'ye karşı en büyük mücadeleyi biz verdik. AK Parti ve MHP ittifakı yıprandıysa bu konuda CHP ne yapacak yani... AK Parti ve MHP ittifakını düşürmek için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek. Tek istedikleri reddecekleri bir aday olmasın. Askeri darbeler döneminden daha fazla yürütülen bir savaş var. Böyle bir durumda tabi 6'lı masaya bir ilgi oldu, umut da yarattı. İktidardasın gideceksin yani... 'Sanki sınırda herkes Türkiye'ye savaş açmış' Sen savaş açtın sen saldırıyorsun. Ne diyorlar 'Son terörist kalmayana kadar yok edeceğim' diyor. Ne zaman bırakır? Türkiye'deki bu soykırımcı politika zihniyet kırılırsa o zaman değişir."
PKK elebaşlarından Murat Karayılan: 14 Mayıs'ta yalnızca Cumhurbaşkanı değil, sistem seçilecektir. Altılı Masa'ya operasyon çekmek istediler ama Altılı Masa dağılmadı. Muhalefetin güçlendiği belirtilebilir. Önder Apo'nun fiziki olarak özgür olma vakti gelmiştir. Önder Apo'nun özgürlüğü için de mücadele yürütmeliyiz ve başlatacağımız hamleler bu temelde gelişmek durumundadır.