İmam-Hatip Çevik: Ramazan ayında kazandığımız maneviyatı diğer 11 aya da yaymalıyız
Ramazan ayının sonlarına gelinirken mübarek ayda birçok sünnet ve sevaplar işlendi. İmam-Hatip Yusuf Çevik, alışkanlık edinilen sünnetlerin Ramazan ayı sonrası ibadetlerin devam ettirilmesi hususunda önemli tavsiyelerde bulundu.
Ramazan ayının son demlerine yaklaşılırken ve elvada nidaları minarelerden yükselirken bu rahmet ayında birçok maddi ve manevi yönden kazanımlar gerçekleşti.
İmam-Hatip Yusuf Çevik, Müslümanların Ramazan ayında kazandığı manevi ruhun devam ettirilmesi için uygulanan programları sürdürerek Yüce Allah'ın mükafatını alacağını belirtti.
Ramazan ayı sonrasında da imtihanın devam ettiğini ve ölüm çatıncaya dek Yüce Allah'a ibadet ve itaat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Çevik, Ramazan ayında alışkanlık haline getirilen sünnetlerin diğer 11 aya da yayılmasını gerektiğini ifade etti.
"İnsanoğlu yaratılış gayesi çerçevesinde görevlerini yerine getirdiği müddetçe ne kendine ne de çevresine zarar verir"
İmam-Hatip Yusuf Çevik
Yüce Allah'ın emrettiği şekilde ve Peygamber Aleyhisselam'ın ibadet ettiği şekilde Müslümanın ibadet etmesi gerektiğine vurgu yapan Çevik, "Ramazan-ı Şerif İslam ümmeti için bir rahmet ve Kur'an ayıdır. Kur'an bu mübarek Ramazan ayında nazil olmuş ve bu ayı değer haline getirmiştir. Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem azabından kurtuluştur. En mühim konu Ramazan ayının yüce Allah'ın emrettiği doğrultuda ve Hazreti Muhammed Aleyhisselam'ın tuttuğu gibi geçirmek lazım. Peygamber Efendimiz Aleyhisselam bu mübarek ayda ibadetlerini sıklaştırmıştır. Peygamber Efendimiz Aleyhisselam bizler için en güzel örnektir. Diğer aylarda da Rabbine abid, zakir ve şakir bir kuldu. Fakat bu Ramazan ayında daha çok ibadetlere kendini vermekteydi. Nitekim Furkan Süresinde, 'De ki! sizin duanız, ibadetleriniz, şükrünüz olmazsa Rabbin ne diye size değer vesin' buyrulmaktadır. İnsanoğlu yaratılış gayesi çerçevesinde görevlerini yerine getirdiği müddetçe ne kendine ne de çevresine zarar verir. Ancak yaratılış gayesini unuttuysa o zaman Rabbini ve ibadetleri de unutabiliyor." şeklinde ifade etti.
Çevik, "Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de, 'Şüphesizki biz cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsizler diye yarattım' buyurmaktadır. Ancak Allah-u Tela sadece Ramaz ayında kulluk etmemizi belirtmiyor. Ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et ayet-i kerimesiyle Allah-u Tela'ya ibadetlerin devam ve tesis edilmesi lazım. Çünkü insanoğlu fani olduğundan geçici bir hayat yaşamaktadır. Yüce Allah'ı ölüm gelinceye dek ibadet eden hem dünya hayatını yaşanır hale getirir hem de Allah'ın gayesini kazanmış olur. Nitekim Peygamber Efendimiz Aleyhisselam akıllı kişiyi tarif ederken, zeki insan nefsini Allah-u Teala yolunda itaat ettiren ve ölümden sonrası için amel hazırlayan olduğunu belirtiyor." ifadelerini kullandı.
"Ramazan ayında kazandığımız sevapları diğer 11 aya da yayalım"
Ramazan ayında kazanılan maneviyatın diğer 11 aya da yayılması gerektiğine dikkat çeken Çevik, "Ramazan ayında elde ettiğimiz kazanımları Ramazan ayından sonra heba etmeyelim. Unutmayalım ki imtihanımız Ramazan ayndan sonra da devam ediyor. Ölüm gelinceye kadar Allah-u Teala kendisine ibadet etmemizi emrediyor. Onun için akıllı insan bu rahmet ayında gece ve gündüz ibadetlerini bozmadan, maddi manevi kazanımlarını heba etmeden yoluna devam etmelidir. Kur'anla amel edip Kur'anla yaşamalıyız. Ramazan ayında kazandığımız sevapları diğer 11 aya da yayalım." ifadelerini belirtti.
Diğer aylarda da devam ettirilmesi ve yapılması gereken ibadetler hakkında tavsiyelerde bulunan Çevik, "Ramazan ayında sahurdan sonra kıldığımız teheccüd namazını aynı şekilde normal günlerde de sabah namazından biraz erken kalkıp kılabiliriz. Bunu kendimize adet edinelim. Özellkle gençlerin sadece Ramazan ayında camilere akın etmesi diğer aylarda evlerine çekilmesini adet edinmemelidirler. Camilere alışan ayaklarımızı diğer aylarda da alışkanlığımızı devam ettirelim. İbadetten lezzet alan bir kişi bir daha o itaatten, ibadetten vazgeçmez. Misal Ramazan ayından sonra da Şevval, pazartesi Salı sünnet oruçları devam ettirilebilir. Programlı bir şekilde Kur'an okuyabilir, camide mukabele devam ettirilebilir. Bu güzel alışkanlıklarımız eğer 11 aya yayarsak ecrimizi yüce Allah'tan kat kat alacağız inşallah. Allah-u Teala'nın yanında değerimiz olur." şeklinde ifade etti.
"Allah-u Teala tesettür ayetini bütün alanlarda emretmiş"
Çevik, camide yapılan ibadet şekli ve giyilen tesettür hakkında da uyarılarda bulunarak, "Dikkatimizi geçen bir husus da genç bacılarımız camiye gelirken başlarını örtülü bir şekilde gelip ibadet ediyor, camiden çıktıktan sonra ise başlarını açıyorlar. Ramazan ayı bittikten sonra cenneti kazanmış, garantilenmiş gibisinden hayata devam ediliyor. Sınavımız halen devam etmekte ve ölüm daha gelmedi. Müslüman gayri müslümlere benzememeli. Camide örtünüp, cami sonrası örtüyü kaldırmak gibi Allah-u Teala böyle bir emir vermemiş. Allah-u Teala tesettür ayetini bütün alanlarda emretmiş. Bu davranış doğru değildir. Bu tür manzaraları tarihi camilerimize gelen turist çekline benzememeli. Müslüman her yerde müslümandır. Allah'a yaraşır bir şekilde kulluk vazifemizi yaptığımız müddetçe yüce Allah'ın mükafatını alacağız inşallah." ifadelerini aktardı. (İLKHA)