STK'lardan Kudüs'e sahip çıkma çağrısı: Tüm tabelaları bırakın, hep birlikte siyonizmin planlarını bozalım
Siyonist işgal rejiminin Mescid-i Aksa ve Filistinli Müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği saldırılara sert tepki veren Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları, Cuma namazı sonrası kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Diyarbakır merkez Sur ilçesi Tarihi Ulu Camii önünde Cuma namazı sonrası düzenlenen basın açıklamasını Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.
İçerisinde bulunduğumuz Ramazan ayında siyonist işgal rejiminin Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya saldırdığını, Müslümanları öldürdüğünü, kadın ve çocukları yaralayıp Kudüs sokaklarına bombalar attığını belirten Tekdemir, mukaddes belde her gün onlarca kez çiğnenip gencecik fidanlar şerefle direnirken İslam dünyasının adeta sessiz bir mateme gömüldüğünü dile getirdi.
Kudüs'ün yahudileştirilmesi kapsamında Mescid-i Aksa'ya saldırılmasının tamamen yasa dışı olduğunu ifade eden Tekdemir, "israil sistematik şekilde Filistinlileri bölgeden uzaklaştırarak burada bir yahudi mabedi inşa etmek istemektedir. Sistematik saldırılar siyonist rejimin geçmiş politikalarının bir parçasıdır. israil, içerisindeki kaosu bastırmak için dünyayı kirli siyasetiyle aldatmak amacıyla Mescid-i Aksa'ya baskın yapmasının ardından orada ibadet halindeki Filistinli kadınlara yönelik büyük bir saldırı girişiminde bulundu. Bu hunharca saldırı, siyonist rejimin bölgeye uygulamış olduğu sistematik saldırıların bir neticesi; kadın, çocuk, yaşlı demeksizin her Filistinlinin hedef alındığını göstermektedir." dedi.
"Siyonizmin kendi içindeki anlaşmazlık ve çatışmaları Filistinlilere saldırıların artmasına yol açmıştır"
Siyonist işgal rejiminin iç siyasetindeki sıkışmanın ve problemlerin neticelerinden biri olarak Mescid-i Aksa'ya saldırı gerçekleştirdiğini kaydeden Tekdemir, "Filistinlilerin ibadet ve yaşama haklarını ellerinden alıyor. Siyonistler tapınak gruplarına destek vererek Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırılara öncülük ediyor. Siyonizmin kendi içindeki anlaşmazlık ve çatışmaların son dönemde artması, Filistinlilere yönelik saldırıların da artmasına yol açmıştır. Tarihindeki en büyük protestoları yaşayan israil, Mescid-i Aksa'yı ve Müslümanları hedef alarak gündemi değiştirmek istemektedir." ifadelerini kullandı.
6-12 Nisan tarihleri arasına denk gelen Pesah Bayramı dolayısıyla tapınak gruplarının uzun zamandır hazırlık yaptığını, kurban kesme faaliyetini barındıran Pesah için siyonist grupların kurban ile Kudüs sokaklarında dolaşan ya da Aksa'da kurban adayabilenlere para ödülü vereceğini sözlerine ekleyen Tekdemir, tapınak gruplarının her sene Pesah döneminde kurban faaliyeti için Mescid-i Aksa'ya biraz daha yaklaştığını ve bu durumun önüne geçilmezse yakında Yahudi grupların toplu olarak Mescid-i Aksa'da kurban girişiminde bulunacağına dikkat çekti.
Tekdemir, "Siyonist rejimin önceki gece Mescid-i Aksa'ya yaptığı saldırılar neticesinde, yüzlerce murabıt gözaltına alındı. Yirmili yaşlardan yetmiş yaşlarına Kubbe-i Sahra'nın avlusunda buluşan, dua eden ve okumalar yapan bu Murabıtlar, siyonist rejimin şiddetine maruz kalmakta, tutuklanmakta ve Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırılmaktadır. Murabıtları yıldırmak amacıyla gözaltı, uzaklaştırma kararı, Batı Şeria veya Batı Kudüs'e giriş yasağı gibi uygulamalarda bulunmaktadırlar. Bu baskılar yalnızca murabıtlarla sınırlı kalmayıp, onların ailelerini de etkilemektedir." şeklinde konuştu.
"İslam dünyasının birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, yapılacakların en başında geliyor"
"Kudüs'ü savunanlar uzaklaştırılıyor, Kudüs yalnızlaştırılıyor" diyen Tekdemir, "Kudüs'ü hem maddi hem de manevi olarak asla yalnızlığına terk edemeyiz ve etmeyeceğiz. Kudüs'ün 14 asırdan bu yana Müslümanların gönlünde büyük bir yeri vardır. İlk kıble ve üçüncü Harem-i Şerif olmasının yanı sıra Peygamber Efendimiz'in bir gece Mescid-i Haram'dan kendisine yürütüldüğü, peygamberlere imamet ettiği ve miraca yükseldiği yerdir." diye belirtti.
İşgalin asla normalleştirilmemesi gerektiğinin altının çizen Tekdemir, Şöyle konuştu:
"İşgalin bütün ağırlığına rağmen İslam dünyasının birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, yapılacakların en başında geliyor. Türkiye, Kudüs ve Filistin'le ilgili inisiyatif alma noktasında en önemli ülkelerden biridir. Resmi ya da sivil yollardan gayretlerin verildiği bu topraklarda, Filistin artık toplum ve siyaset üstü bir konu haline gelmiştir. Ancak problemin büyüklüğü nedeniyle, yapılan çalışmalarda ve izlenilen güzergahta gayreti arttırmalıyız. israilin Türkiye üzerindeki planlarını geçmişten dersler çıkararak düşünmeli ve israil ile normalleşmenin, bu Ramazan ayında yeniden görüldüğü üzere faydadan çok zarar getirdiğini idrak etmeliyiz."
"Çağrımız: Gelin bütün tabelaları bırakalım ve israilin planlarını hep beraber bozalım"
"Kudüs her zaman temel meselemiz olarak kalacak" diyen Tekdemir, "Tarihin de coğrafyanın da kilidi Kudüs. Konunun ihmale gelir tarafı yok. Yaşananlardan dersler çıkarmalı ve Kudüs'ün Müslüman kimliği ile kalması adına tüm dünyayı harekete geçirmeliyiz. Bugün Kudüs gençliği siyonist rejime karşı büyük bir varoluş mücadelesi veriyor. Her türlü engelleme ve baskılamalara rağmen, gençler akın akın Mescid-i Aksa'ya doğru gitmekte. Bu mücadele sadece Kudüs gençlerinin mücadelesi değil ki; bizlerin de mücadelesidir. Filistinli gençlerin direnişini ve mücadelesini bizler de burada her vasıta ile sürdürmeliyiz." dedi.
Tekdemir toplumun farklı kesimlerine ortak bir çağrıda bulunarak, "Buradan kanaat önderlerine, sivil toplum kuruluşlarına, İslami kesimin önde gelenlerine, Müslüman yöneticilere ve vicdan sahiplerine çağrıda bulunuyoruz. Bir araya gelin ve israilin planlarını hep beraber bozalım! Bütün tabelaları bırakalım. Onlar sadece kimlik. Tabelamız Mescid-i Aksa'dır, Kabe'dir, insandır, adalettir, mazlumdur. Emperyalizmle ve siyonist israil ile olan bağlarınızı derhal kesin ve zulme uğrayan Müslüman kardeşleriniz için seferber olun!"
Tekdemir, "Siyonist israil, Filistin'de yaptığı her tecavüzün, küstahlığın, şımarıklığın karşılığını mutlaka alacak, her attığı adımı takip edecek ve anında gereken tepkiyi göstereceğiz. Kudüs, bugünün Müslüman'ının yeryüzünde olup bitenler karşısında nerede durduğunun, kimlerle olduğunun ve neye hizmet ettiğinin en önemli göstergesidir. Siyonist israile karşı birlik çağrımız, harekete geçmesi gereken herkes harekete geçinceye kadar devam edecektir. Mescid-i Aksa ilk kıblemizdir, onurumuzdur. Kudüs Müslümanlarındır, Müslümanların kalacaktır. İsrail işgalcidir ve Filistin'de bir karış toprağı yoktur. Bu Böyle Biline." şeklinde konuştu. (İLKHA)