İşgal rejiminin Mescid-i Aksa baskını Kocaeli'de tel'in edildi
Siyonis işgal çetesi, dün Mescid-i Aksa'da Müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği saldırılar Kocaeli'de yapılan basın açıklamasıyla tel'in edildi.
Teravih namazının ardından Fevziye Cami avlusunda Kocaeli İHH öncülüğünde gerçekleştirilen ve birçok STK'nin de destek verdiği basın açıklaması programına halk yoğun katılım gösterdi.
Çeşitli slogan ve tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında, Filistin’e dua ve destekte bulunulup, siyonist rejime ise lanetler okundu.
Toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Genç İHH Kocaeli Temsilcisi Musa Çetin, Kudüs şehrinin 14 asırdan bu yana Müslümanların gönlünde büyük bir yeri olduğunu dile getirerek, hep beraber işgal rejimine ders verilmesi gerektiğini vurguladı.
"İsrail; kadın, çocuk, yaşlı demeksizin herkesi hedef almaktadır"
Musa Çetin açıklamasında, "Mescid-i Aksa, bir Ramazan ayında daha israil tehlikesi altında. Kudüs’e saldırıyorlar, Müslümanları öldürüyorlar, kadın ve çocukları yaralıyorlar. Kudüs’ün sokaklarında ve Mescid-i Aksa’da kurşun sıkıp, bomba atıyorlar. israil’in Kudüs’ün Yahudileştirilmesi kapsamında Mescid-i Aksa’ya saldırması tamamen yasa dışıdır. israil sistematik şekilde Filistinlileri bölgeden uzaklaştırarak, burada bir Yahudi mabedi inşa etmek istemektedir. Sistematik saldırılar israil’in geçmiş politikalarının bir parçasıdır. Filistinliler hâlâ Nekbe’yi yaşamaya devam etmektedir. Bu felakete son verilmesi gerekmektedir." diye konuştu.
Çetin, "israil, Mescid-i Aksa’ya baskın yapmasının ardından orada ibadet halinde bulunan Filistinli kadınlara yönelik büyük bir saldırı girişiminde bulundu. Bu hunharca saldırı, israil’in bölgeye uygulamış olduğu sistematik saldırıların bir neticesidir ve Filistinli her kesimin hedef alındığının göstergesidir. Kadın hakları konusunda sık sık dünya kamuoyuna mesaj veren israil; bu perdenin ardındaki iki yüzlü tavrı bir kez daha göstermiştir. israil; kadın, çocuk, yaşlı demeksizin herkesi hedef almaktadır." dedi.
"Kudüs’ü hem maddi hem de manevi olarak asla yalnızlığına terk edemeyiz ve etmeyeceğiz"
İtikâfta bulunan Filistinliler'in saldırıya uğradığını, alıkonulduğunu ve ibadet etmelerinin engellendiğini dile getiren Çetin, "israil, iç siyasetindeki sıkışmanın ve problemlerin neticelerinden biri olarak, Mescid-i Aksa’ya saldırı gerçekleştiriliyor. Saldırılardan dolayı Filistinlilerin ibadet ve yaşama hakları israil tarafından ellerinden alınmaktadır. israilli siyasetçiler, tapınak gruplarına destek vererek Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılara öncülük etmektedirler. israilin kendi içindeki anlaşmazlıklar ve çatışmaların son dönemde artması, Filistinlilere yönelik saldırıların da artmasına yol açmıştır. israil, bu saldırılar ile odak değiştirmek istemektedir. Tarihindeki en büyük protestoları yaşayan İsrail, Mescid-i Aksa’yı ve Müslümanları hedef alarak gündemi değiştirmek istemektedir. 6-12 Nisan tarihleri arasına denk gelen Pesah Bayramı dolayısıyla tapınak grupları uzun zamandır hazırlıklarını gerçekleştirdiler. Kurban kesme faaliyetini de barındıran Pesah için Siyonist gruplar, kurban ile Kudüs sokaklarında dolaşan ya da Aksa’da kurban adayabilenlere para ödülü verecekler. Tapınak grupları, her sene Pesah döneminde kurban faaliyeti için Mescid-i Aksa’ya biraz daha yaklaşmaktadırlar. Bu durumun önüne geçilmezse, yakında Yahudi gruplar toplu olarak Mescid-i Aksa’da kurban girişiminde bulunacaktır." ifadelerini kullandı.
"Kudüs her zaman "temel meselemiz" olarak kalacak"
Filistin'in, artık toplum ve siyaset üstü bir konu haline geldiğini belirten Çetin, şunları kaydetti:
"Kudüs sehrinin 14 asırdan bu yana Müslümanların gönlünde büyük bir yeri vardır. İlk kıble ve üçüncü Harem-i Şerif olmasının yanı sıra, Peygamber Efendimiz'in bir gece Mescid-i Haram'dan kendisine yürütüldüğü, Peygamberlere imamet ettiği ve miraca yükseldiği yerdir. Bu hadiseler, tarihin seyrinde büyük bir tesiri olan mübarek toprakların bir parçası olması hasebiyle Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ve Kudūs'ün ehemmiyetini vurgulamaya yeterlidir. Kudüs, dönemsel ve konjonktürel heyecanlara kurban edilemeyecek kadar önemli ve özel bir yerdir. Sadece saldırı ve ihlaller söz konusu olduğunda onu hatırlamak, diğer zamanlardaysa yeniden kendi haline terk etmek, Müslümanlara yakışacak bir hâl değildir. Kudüs'e olan ilgimizi hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz. İşgali asla ve asla normalleştirmemeliyiz. İşgalin bütün ağırlığına rağmen yapılabilecek çok fazla şeyimiz var. İslam dünyasının birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, yapılacakların en başında geliyor. Türkiye, Kudüs ve Filistin'le ilgili inisiyatif alma noktasında en önemli ülkelerden biri. Resmi ya da sivil yollardan gayretlerin verildiği bu topraklarda, Filistin artık toplum ve siyaset üstü bir konu haline gelmiştir. Ancak problemin büyüklüğü nedeniyle, yapılan çalışmalarda ve izlenilen güzergahta gayreti arttırmalıyız. israil’in Türkiye üzerindeki planlarını geçmişten dersler çıkararak düşünmeli ve israil ile normalleşmenin, bu Ramazan yeniden görüldüğü üzere faydadan çok zarar getirdiğini idrak etmeliyiz." (İLKHA)