Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Engin: Mescid-i Aksa’ya saldırıya sessiz kalmak zulmü onaylamaktır
Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Engin siyonist işgal çetelerinin Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya yaptığı çirkin saldırıya sessiz kalmanın, zulmü onaylamak ve saldırıya ortak olmak anlamına geldiğini söyledi.
Mescid-i Aksa, her yıl Ramazan ayında olduğu gibi bu yıl da bir dizi saldırı ve baskın tehdidiyle karşı karşıya.
Siyonist Yahudiler, son olarak Pesah Bayramı bahanesiyle Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Yahudi gasıplar, Talmudik ritüellerini gerçekleştirmek için Mescid-i Aksa'da kışkırtıcı turlar attı.
Siyonist işgalcilerin saldırı ve baskınlarına karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. Dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi bir tepkide Malatya’dan geldi. Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, siyonist işgalcilerin her Ramazan'da olduğu gibi bu yıl da İslam'ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'da ibadet eden Müslümanlara saldırdıklarını anımsatarak, yapılan alçak saldırıyı şiddetle kınadığını söyledi.
“Mescid-i Aksa bütün Müslümanların ortak mabedi, tüm insanlığın ortak mirasıdır ve belleğidir”
Engin, “Katil işgal çeteleri, Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya yaptığı çirkin saldırıya sessiz kalmak, zulmü onaylamak, saldırıya ortak olmak anlamına gelmektedir. İsrail, faşist uygulamalarıyla, işgaliyle, saldırılarıyla uluslararası hukuku, bütün semavi dinlerin hukukunu ihlal etmeye devam ediyor. Kudüs bütün semavi dinlerin ortak coğrafyası, Mescid-i Aksa bütün Müslümanların ortak mabedi ve tüm insanlığın ortak mirasıdır, belleğidir. Bu belleği yok etme çabasına giren işgal çeteleri, tüm insanlığın şuurunu hedef aldığını bu hain saldırıyla bir kez daha belgelemiştir. İşgalcilerin Filistin'deki soykırımına sessiz kalan dünya artık zulme dur demeli, insan hakları ihlalleri ile işgali sona erdirmelidir.” çağrısında bulundu.
“İşgalcilerin Mescid-i Aksa'yı hedef alması, dünyanın sessiz kalmasından aldığı cesarettendir”
Uluslararası kurallar medeniyet ve kültür mirasına karşı bu tür saldırıları yasaklamasına rağmen İsrail'in Mescid-i Aksa'yı hedef alması dünyanın sessizliğinden ve seyirciliğinden aldığı cesaretle hareket ettiğini belgeliyor. Tüm Dünya'yı terör devleti İsrail'in Mescid-i Aksa'yı hedef alan saldırılarını, faşizan uygulamalarını uluslararası düzeyde açıkça kınamaya ve bu mukaddes mekânı korumaya çağırıyoruz. Bu anlamda israil'i şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. İsrail ateşle oynuyor. Bunun farkına varmalı, aksi halde kendi tutuşturduğu fitne ateşinde yanacağı konusunda uyarılmalıdır.” diye kaydetti.
Engin, “Türkiye devletiyle, milletiyle, sivil toplum örgütleriyle Filistin konusundaki hassasiyetini artırarak devam ettirmeli, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'ya yönelik siyonist işgalin sona ermesi ve tekrarlanmaması için bölgedeki dinamiklerin ortak bir tepki vermesini sağlayacak insani, siyasi ve diplomatik girişimleri yapmalıdır.” diye belirtti.
“Mescid-i Aksa ve Kudüs, bir ümmet ve aynı zamanda insanlık meselesidir”
Mescid-i Aksa ve Kudüs’ün ümmetin ve aynı zamanda insanlık meselesi olduğuna vurgu yapan Engin, “Terör devleti israil’in Mescid-i Aksa’yı hedef alan saldırıları ve faşizan uygulamaları karşısında tüm dünyayı, İnsan Hakları Örgütlerini, Türkiye ve İslam dünyasındaki STK’ları ve tüm Türkiye halkını Filistin’le dayanışma içinde olmaya, bu mukaddes mekânı korumaya ve bu hususta iş birliğine çağırıyoruz. Katil israil ve işbirlikçilerini lanetliyoruz.” açıklamasında bulunuldu. (İLKHA)