• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
"İslam ülkelerinin Doğu Türkistan için yapabilecekleri çok şey var"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Çin'in 5 Nisan 1990 tarihinde Doğu Türkistan'ın Barın kasabasında Ramazan ayında gerçekleştirdiği katliam, 33'üncü yıl dönümünde İstanbul'da düzenlenen basın açıklamasıyla bir kez daha lanetlendi.

Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği tarafından Sarıyer'de bulunan Çin'in İstanbul Konsolosluğu yakınında düzenlenen basın açıklamasında, Doğu Türkistan'da devam eden soykırımın durdurulması için İslam dünyası ve uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunuldu.

Abdulahad Udun

Grup adına basın açıklamasını okuyan Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği Genel Sekreteri Abdulahad Udun, "Doğu Türkistan’da yaşanmakta olan soykırımın durdurulması ve soykırımın asıl sebebi olan işgalin sonlandırılması için tüm meşru yollarla mücadelemizi sürdüreceğiz. Doğu Türkistan halkının bağımsızlığının ve can güvenliğinin sağlanması için diasporadaki tüm Doğu Türkistanlılar ve kardeş kuruluşlar ile birlik ve beraberlik içinde hiç geri adım atmadan mücadele azmimizi devam ettireceğiz. Bugün Doğu Türkistan'da yok olma tehlikesinde olan halkı kurtarmak için tüm insanlık âlemini harekete geçmeye çağrıda bulunuyoruz. İslam İş birliği Teşkilatı, Türk Devletleri Teşkilatı, Birleşmiş Milletler ile diğer uluslararası ve yerel kurumların da kuruluş amaçlarına sadık kalarak sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz." dedi.

Dua ile son bulan basın açıklamasının ardından İLKHA muhabirine konuşan Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği Genel Sekreteri Abdulahad Udun, Barın halkının aile planlaması ve kısırlaştırma politikasına yönelik haklı taleplerini ortaya koyan bir direniş ortaya koyduğunu, buna karşılık polis ve aralarında tanklarında olduğu ağır bir birlikle kasabanın muhasara edilerek katliam yapıldığını dile getirdi.

"Doğu Türkistan'da toplama kampları ve hapishanelerin kapatılarak kardeşlerimizin serbest bırakılmasını istiyoruz"

Barın Katliamı'nın Doğu Türkistan mücadelesinde işgalden bu yana dünya kamuoyuna yansıyan en büyük katliamlardan biri olduğunu belirten Udun, "33 yıldır bu katliam ve soykırım hâlâ devam ediyor. Özellikle 2017'den bu yana Doğu Türkistan'da hem toplama kamplarında hem de cezaevlerinde işkenceler devam etmektedir. Şu an Çin'in açıkladığı rakamlara göre 8 milyonun üzerinde Doğu Türkistanlıyı eğitime tabi tuttuğunu söylüyor. Çok sayıda köle işçilik, göçmenleri zorla evlendirme gibi yollarla tam olarak bir soykırım yaşandığını 10'dan fazla ülkenin parlamentosu ve İngiltere'de kurulmuş bağımsız Uygur Mahkemesi, yaşananların bir soykırım olduğunu ifade etti. Uluslararası arenada da Türkiye'nin de dâhil olduğu 40'tan fazla ülke, Doğu Türkistan'da yapılan insan hakları ihlallerinin durdurulmasıyla ilgili Çin'e teklif sundu. Ancak Çin, kapalı bir ülke olduğu için bırakın soykırımı durdurmayı bağımsız heyetlerin orada gözlem yapmasına bile izin vermemektedir. Doğu Türkistanlılar olarak işgal edilen topraklarımızın geri verilmesini, toplama kampları ve hapishanelerin kapatılıp kardeşlerimizin serbest bırakılmasını istiyoruz." diye konuştu.

"İslam ülkelerinin Doğu Türkistan için yapabilecekleri çok şey var"

Udun, "1952'de merhum liderimiz İsa Yusuf Alptekin Türkiye'ye geldikten sonra Doğu Türkistan'ın bağımsızlık mücadelesinin merkezlerinden biri Türkiye oldu. Bu bağlamda zaman zaman politikalar gereği Çin ile olan ilişkiler nedeniyle Doğu Türkistan mücadelesi Türkiye'de tam olarak devam ettirilemese de şu anda Doğu Türkistanlıların en çok yaşadığı ülke Türkiye'dir. Onun için yaptığımız eylemler, paneller, basın açıklamaları az da olsa fayda sağladı ama yeterli değil. Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinin Doğu Türkistan için yapabilecekleri çok şey var. Halk ve hükümet nezdinde yapılabilecek çok şey var. Bunların yerine getirilmesini istiyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)











Bu haberler de ilginizi çekebilir