YKS ve LGS'ye hazırlanan öğrencilere altın değerinde tavsiyeler
Yüzbinlerce öğrencinin katılacağı Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liseye Geçiş Sınavı (LGS) için 3 aydan kısa bir süre kaldı. LGS'nin 4 Haziran, YKS'nin ise 17-18 Haziran'da yapılacağını hatırlatan uzman eğitimciler, öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu.
Öğrencilerin kalan vakitlerini doğru değerlendirmesi sınav başarısı için büyük önem taşıdığını belirten Rehberlik Uzmanı Cemal Sebüktekin, İLKHA aracılığıyla öğrencilere altın değerinde tavsiyelerde bulundu.
Öğrencilerin bu süreçte yapması gereken en önemli şeyin sınava odaklanıp verimli bir şekilde çalışmak olduğunu belirten Sebuktekin, öğrencilerin sınav gününe kadar motivasyonlarını bir an olsun düşürmemeleri gerektiğini ifade etti.
Öğrencilerin tespit ettikleri eksik konularını tamamlayıp bol bol soru çözmeleri gerektiğini vurgulayan Sebuktekin, bunun için sınava uygun bir ortamın oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Öğrencilerin yemek ve uyku düzenlerine de dikkat edip zamanlarını çok iyi değerlendirmeleri gerektiğine işaret eden Sebuktekin, ailelere de uyarılarda bulundu.
Cemal Sebuktekin
"Öğrencilerin motivasyonlarının yüksek olması lazım"
YKS ve LGS sürecinin çok uzun ve stresli, kaygılı bir maraton olduğunu belirten Sebuktekin, "Şu ana kadar öğrenciler gerekli çalışmayı yapmışlardır ama 2-3 aylık gibi bir süremiz kaldı. Bu süre zarfından öğrencilerin motivasyonlarının yüksek olması lazım. Çünkü 7-8 aylık bir çalışma sürecinden sonra özellikle baharın gelmesiyle öğrenciler de bir gevşeme olabiliyor. Bu tür durumlarda motivasyon düşüklüğü yaşadıklarında kazanacakları bölümleri, gidecekleri lise veya üniversiteleri hayal ederek tekrar çalışmak için motivasyonlarını artırmaları lazım." dedi.
"Çalışmalar planlı olmalı"
Sınavı kaybedenlerin büyük çoğunluğunun sınava son 2-3 ay kala çalışmayı bırakan ve motivasyon düşüklüğü yaşayan öğrenciler olduğuna vurgu yapan Sebuktekin, şöyle devam etti:
"Bu sürede öğrenciler ilk etapta çalışmalarını planlamaları lazım. Eksik konularını tespit ederek bildikleri konulardan bol bol soru çözüp yarım yamalak olanları ise güçlendirmelidirler. Hiç bilmedikleri konulara göz atarak onlardan kaç tane soru çıkıyor diye araştırma yapıp bu süre zarfında bu konuları bitirebilirler mi diye çalışma yapmalıdırlar. Bu süre zarfında bilmedikleri konuları bitiremiyorlarsa o konuları bırakıp daha fazla sorunun çıktığı konuları daha sağlam hale getirirse daha iyi olur."
"Öğrenciler sınava uygun bir ortam oluşturmalıdır"
Öğrencilerin özellikle konu analizlerini yaparken bilinen konulara artı, bilinmeyen konulara ise eksi koyarak bir analiz yapmaları gerektiğini ifade eden Sebuktekin, "Öğrenciler sınava uygun bir ortam oluşturmalıdır. Sınava giriyormuş gibi çalışma yapılmalıdır. Bir sınıf ortamında bu yapılırsa daha iyi olur. Bu onun kaygı ve heyecanını bir nebze olsun azaltacaktır." diye konuştu.
"Kuru kuruya bir deneme sınavı çözme olmasın"
Öğrencilerin bu son aylarda bol bol deneme sınavı çözmesi gerektiğine işaret eden Sebuktekin, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:
"Deneme sınavı çözerken de sadece kuru kuruya bir deneme sınavı çözme olmasın. Yanlış yaptığı sorulara bir baksın. Neden yanlış yaptığını sorgulasın. Eksik bir yer varsa orayı tamamlasın. Bu son aşamada bol bol soru çözülmelidir. Çünkü sınavlarımız eleme sınavlarıdır. Zamanla yarıştığımız sınavlardır. Eğer biz zamanında yetiştiremezsek ne kadar bilirsek bile biz o sınavdan istediğimiz puanı elde edememiş oluruz. Bundan dolayı bol bol soru çözmek ve hız kazanmak lazım."
"Öğrencilere baskı kurulmamalıdır"
Öğrencilerin sınavda zamanı çok iyi kullanmaları gerektiğinin altını çizen Sebuktekin, ailelere de uyarılarda bulundu.
Sebuktekin, "Aileler öğrencilere büyük baskılar kurmamalıdır. Öğrenci kendini baskı altında hissettiği zaman daha fazla hata yapar ve çalışmayı sürdüremez. Okula giden öğrenciler okula giden saatlerini mümkün mertebe çalışmaya ayırsınlar. Mezun olan öğrenciler ise çalışmasını günlük planlayarak sınava uygun bir çalışma saati oluşturmalıdır. Bu şekilde devam ederlerse sınava daha hazır bir şekilde girerler." ifadelerini kullandı.
"Kazanacağımız bölümü hayal etmemiz lazım"
Yemek ve uyku düzenlerine de dikkat edilmesi gerektiğini belirten Sebuktekin, son olarak şunları söyledi:
"Bunların tamamı sınav başarısını etki eden etkenlerdir. Öğrenci ne kadar sınava başarılı bir şekilde kendini hazırlamışsa üzerindeki kaygı da o kadar azalacaktır. Sınava tam hazırlanmamış öğrencilerin genellikle heyecan ve kaygı düzenleri çok yüksektir. Bundan dolayı yapabilecekleri konuları bile yapamaz hale gelirler. Bunun önüne geçmek için çalışmalarımızı iyi bir şekilde yapmamız lazım. Kazanacağımız bölümü hayal etmemiz lazım. Bunun için elimizden geleni yapıp gerisini de Allah'a bırakmak lazım." (İLKHA)