Asılardır devam eden Mukabele sünneti depremin vurduğu Malatya'da yaşatılıyor
İslam dünyasında 14 asırdır süren mukabele sünneti, deprem bölgesi Malatya'da hasar görmeyen camilerde ve Mescit çadırlarda oluşturulan halkalarla okunarak yerine getiriliyor.
Peygamber efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Cebrail (Aleyhisselam) ile Ramazan ayında karşılıklı Kur'an-ı Kerim okuması olarak bilinen mukabele, depremin ağır tahribat oluşturduğu Malatya'da yerine getiriliyor.
Ramazan ayı boyunca hafızlar ve din görevlileri tarafından depremde hasar görmeyen camilerde ve Mescit çadırlarda sesli okunan Kur’an-ı Kerim, bilinler yüzünden takip ederken bilmeyenler ise dinleyerek sevabı elde ediyor.
İLKHA'ya konuşan Malatya İl Müftü Yardımcısı Abdullah Bekiroğlu, asırlardır devam eden Mukabele sünnetini Mübarek Ramazan ayına girilmesiyle başladıklarını belirterek, depremde hasar almayan Kernek Karagözlüler Camiinde sabah ve öğlen namazı olmak üzere günde 2 defa mukabele yaptıklarını söyledi.
"Mukabele sünneti Peygamber efendimizden bu yana devam eden bir sünnet"
Müftü Bekiroğlu, "Rabbimiz Celle Celaluhu Kur’an-ı Kerim’de Ramazan’ı şerifi bizlere Kur’an ayı olarak nitelendiriyor. Bir ayeti kerime de ‘Ramazan-ı Şerif öyle bir aydır ki o ayda Kur’an-ı Kerim indirilmiştir.’ diye buyuyor. Ramazan-ı Şerif'in ve Kadir Gecesi'nin kıymetli olmasının temeli o gecede indirilmiş olmasıdır. Tabi Hazreti Muhammed'in a.s hayatta olduğu dönemden bugüne kadar farklı şekilde dediğimiz mukabele ibadeti gerçekleşmiş ve Peygamber a.s bizzat Hazreti Cebrail’e arz etmiş Cebrail onu dinlemiş. Ramazan-ı Şerif'te bunun iki defa gerçekleştirildiği yönünde Peygamber efendimiz tarafından yapıldığına dair rivayet var. Mukabele ibadeti o günden bugüne kadar Müslümanlar arasında bir sünnet uygulama şeklinde farklı farklı şekillerde devam etmiş." dedi.
"Çadırkentlerde ve konteyner kentlerde kurulan Mescit çadırlarda da mukabele okunuyor"
Ramazan ayını Malatya'da dolu dolu geçirmeye çalıştıklarını aktaran Bekiroğlu, "Bizlerde Malatyamızda Ramazan-ı Şerifi mukabelesiyle teravihiyle diğer ibadetlerle ve iftarıyla idrak ediyoruz. Tabi depremin getirdiği sıkıntılardan dolayı mukabeleye iştirak edemeyenler ama yine iştirak eden kardeşlerimiz de var. Cenab-ı Allah kabul eylesin. Çadırkentlerde ve konteyner kentlerde kurulan Mescit çadırların bazılarında bir kez bazılarında iki kez mukabele okunuyor. Hanım kardeşlerimizden de Mukabele sünnetine iştirak edenler var. Rabbim kabul eylesin, feyzini bereketini ihsan eylesin. Ramazan-ı Şerifi güzel bir şekilde idrak etmeyi cümlemize nasip eylesin. Buraya gelip Mukabeleyi dinleyen kardeşlerimizin de Kur’an- Kerim’den gerekli feyzi bereketi almayı, onun emirlerini, hükümlerini hayatımızda tatbik etmeyi nasip eylesin." dileğinde bulundu.
"Kalıcı olan; binalar, makam ve mevkiler değil, yapmış olduğumuz güzel ameller"
Bekiroğlu, "Takatimiz yettiğinde o Ramazan hissini, Teravih hissini ve mukabele hissini kardeşlerimize yaşatmamamız lazım. Çünkü bizim için kalıcı olan bunlar. Yoksa kalıcı olanlar binalar, makam ve mevkiler değil, asıl kalıcı olan yapmış olduğumuz güzel ameller." diye belirtti. (İLKHA)