Kitap, çocukların gelişimlerini destekleyen, sosyal ve ahlaki gelişimlerine de doğrudan etki eden önemli bir araç. Çocuklar kitap sayesinde düşünme, problem çözme, üretkenliği ve yeteneklerini geliştirme fırsatlarına sahip olurken doğaya, insanlara, diğer canlılara ve olaylara karşı da hassasiyet geliştiriyor. Bunun yanı sıra okuma alışkanlığı, çocukların karakter gelişimine katkı sağlıyor, duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarının karşılanmasında da önemli bir yer tutuyor.

İLKHA muhabirinin "Çocuklara okuma alışkanlığı nasıl kazandırılır? Hızlı ve etkili okuma yöntemleri nelerdir? Bu konuda ebeveynlere düşen görevler nelerdir?" gibi sorularını yanıtlayan Türkiye Yazarlar Vakfı Başkanı Dr. Mehmet Doğan, çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılması için ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulundu. 

Doğan, "Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılması aileden başlıyor. Aile okur yazar bir aile ise evde kitap veya dergi okunuyorsa çocuklarda yavaş yavaş ailede nasıl konuşmayı öğreniyorlarsa konuşmayı öğrendikten sonra zaman zaman büyüklerle tartışıp fikir alışverişinde bulunuyorlarsa tabi bir ortamda kitap okumayı da böylece öğrenebilirler. Anne babanın rolü önemlidir. Biraz çocukların seviyesine uygun ilgisini çekecek şeklinde kitaplar temin ve tavsiye etmeleri gerekiyor. Esas olarak da okula gittikten sonra okur olma konusunda çocukların eğitilmesi gerekir." dedi.  

"Ders kitabı insana hiçbir zaman yeni bir ufuk kazandırmıyor"

Ders kitaplarının insanlara yeni bir ufuk kazandırmadığını ifade eden Doğan, devamında şunları aktardı:

"Ders kitapları malum şimdi devlet tarafından sağlanıyor. Herkesin elinin altında bunlar var. Ama ders kitabı insana hiçbir zaman yeni bir ufuk kazandırmıyor. İlköğretimden başlayarak ders kitaplarını zaruretten okumamız ve program icabı onlarla ilgilenmemiz öğrenmemiz gerekebilir. Ama biz bunun ötesinde zihnimizi açacak ufkumuzu genişletecek kitapları çocuklarla tanıştırmalıyız. Çocuklarda böylece ortaokuldan itibaren yavaş yavaş büyüklerin okuduğu kitaplara yakın kitaplar okuyarak okumalarını geliştirmeleri lisedeyken artık herkesin yani büyüklerin de okuduğu kitapları okuyarak hayatlarının sonraki dönemlerinde de bunu sürdürmeleri beklenir."

Son olarak Doğan, "Öğretim sistemi içersin de bunlar yapılamayınca liseyi bitirdikten sonra işe atılanlar veya üniversite bitirip yine bir işte çalışanlar veya çalışmayanlar kitap okuma konusunda çok gevşek olurlar. Daha sonradan doğru dürüst okur çıkmıyor. İlk dönemlerde bu kazanılmamışsa sonraki yaşlarda bunu kazandırmak kolay olmuyor." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)