Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberine göre; Avrupa Yakası’nda Fatih, Zeytinburnu, Avcılar, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Silivri ise tsunami riski altında başlıca yerleşim alanları oluyor. Tsunami Risk Analizi ve Eylem Planı kitapçığında Cerrahpaşa, Aksaray ve Katip Kasım mahallelerindeki bazı yapıları su basma riski, sırasıyla yüzde 46.1, yüzde 44.6 ve yüzde 44.4 olarak sıralanıyor.

Özellikle Yedikule’ye dikkat çekilen raporda; "Deniz altı heyelanı kaynaklı bir tsunami durumunda sahil yolunda ilerleyen dalgaların alt geçitlerden ve tren yolu güvenlik duvarları üzerinden aşarak Kadırga İlkokulu’na kadar ilerleyeceği hesaplanmıştır."

Büyükçekmece için hazırlanan raporda Fatih ve Mimar Sinan Mahallelerinde yüzde 17’lik su basma riski olabileceğinin altı çiziliyor. Küçükçekmece’de olası bir tsunaminin Kanarya, İstasyon ve Yarımburgaz mahallelerinde risk yaratacağına dikkat çekiliyor.

Silivri: "Piri Mehmet Paşa Mahallesi’nde mesken yapılarının yüzde 31.6’sı su basmasından etkilenirken, Balaban Mahallesi’ndeki mesken yapılarının yüzde 28.6’sının suyla teması olduğu tespit edilmiştir."

Avcılar: “Denizköşkler Mahallesi’nde yüzde 17.5’lik su basma alanı yüzdesi hesaplanıyor.”

Zeytinburnu: “Kazlıçeşme’de idari yapıların yüzde 3.1’nin, ticari binaların yüzde 7.3’ünün su basmalarından etkilenebilir.”

Geçtiğimiz hafta Bahçelievler’de düzenlenen ‘Deprem Paneli'ne katılan Yıldız Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi Dekanı Şükrü Ersoy, 'Deprem ve Tsunami Riski: Etki Alanları' başlıklı bir sunum yaptı. Prof. Dr. Ersoy, “Kıyılarda mekânsal planlamanın yapılması gerekiyor Marmara kıyılarının mekânsal açıdan yeniden planlanması gerekir. Denize sıfır yapı yapmak, çok akılcı bir olay değil” dedi.

Kahramanmaraş merkezli büyük deprem hakkında konuşan Prof. Dr. Ersoy, “1999 depreminin ardından 24 yıl geçti. O zamanlar ‘bundan sonrası milat’ demiştik. Türkiye’deki bu durumu düzelttik mi, hayır düzeltmedik. Bu büyük depremde de bazı önlemler alındaydı can kayıplarımızın belli kesimini kurtarabilirdik. 20 yıldır Hatay için büyük yıkımlar olacağını söylerdim. Söylediğim yerlerin hepsi yıkıldı. Gitmeden nerede ne olacağını biliyordum” dedi.

Prof. Dr. Ersoy, “Hatay’ın içinde 7 den büyük deprem en az 50 yıl içinde görülmez. Orası rahatladı. Türkiye kuşağında depremler milyonlarca sene sürecek. Ama Güney ve Kuzeyimizdeki ülkelerde öyle bir durum yok. Yaşanan bu büyük depremin artçıları ise bölgede kendini 1-1,5 yıl gösterecek. Hatta şiddeti 6'ya çıkabilir. Bu yüzden hasarlı binalara o bölgede kesinlikle girilmemelidir. Türkiye’nin 92 den bu yana deprem tehlikesi 3,5, 4 kat arttı. Türkiye’de deprem açısından denetimin ve belediyelerin teknik anlamda güçlendirilmeye ihtiyacı var. Türkiye’nin yüzde 100’ü deprem bölgesidir. Etkilenmeyecek hiçbir yeri, şehri yoktur” şeklinde konuştu.