Karanlık eylemin taşeronluğunu yapanların kimliğini bir kenara bırakır işin özüne bakarsak, Mısır’ı Sina’da vuranın Siyonist terörü olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Mısırlıların öldürülmesinde, Mısır yüreğinin dağlanmasında, olup bitenden Müslüman Kardeşler’i sorumlu tutup askerin serseri mantığıyla sağı vurmasında sadece işgal rejimi İsrail’in çıkarı vardır.

Yine Mısır ordusunun Filistin direnişine karşı tahrik edilmesinde de Siyonistlerin çıkarı vardır. Çünkü bu tahriklere kapılan Mısır ordusu Gazze’yi besleyen tünelleri kapatmak için acele edecektir.

Sina’da istediği anda istediği yerde karanlık eylem yapacak bir güç oluşturmayı başaran Siyonist işgal rejimi, Kahire basınını istediği şekilde kullanmak için de güçlü bir medya ağı oluşturmuştur. Bunun aracılığıyla gerçekleri ters yüz ediyor, saptırıyor ve yalan haberler uyduruyor. Mesela “Müslüman Kardeşler Mürşidi özgür ordu kurmakla tehdit etti”, “Hürriyet ve Adalet Partisi Kahire’de meşru yönetim gasp edildikçe Sina’da huzur ve güven olmayacak, dedi”, “Kassam Tugayları Mısır ordusuna karşı seferberlik ilan etti” gibi haberler Siyonistlere bağlı medyanın kuyruklu yalanlarından bazılarıdır.

Bütün bunlar Kahire’nin göbeğinde Siyonistlerle müttefik bazı güçlerin olduğunu, sözleri yerinden oynatan, tahrif eden, yalan ve çamur atan yandaşlarının bulunduğunu gösteriyor. Bu durum Müslüman Kardeşler’in daha fazla dikkatli olmalarını zorunlu kılıyor. Tahrik, baskı ve suçlamalara karşı ne olursa olsun silahlı çatışmaya kaymamaları gerekir. Silahlı çatışma askeri cuntanın yaşadığı tıkanıklık için can simidi olacak, sonuçları ise hem Mısır halkı hem de Müslüman Kardeşler için yıkım olacaktır.

Mısır ordusu halkın gösterdiği iradeye cevap vererek yönetime el koyduğunu belirtiyor. Sisi, Mursi’nin toplanan halk nedeniyle meşruluğunu yitirdiğini söylüyor. Onun için şu aşamada Mısır daha çok kalabalığa ve meşruluğu savunan, basının istediği silahlı çatışmalardan uzak duran barışçıl gösterilere ihtiyacı var. Amerika’nın en büyük dergilerinden Time’in Mısır’daki meşru yönetimi desteklemek için yapılan gösterinin dünyanın en büyük gösterisi olduğunu kapağına taşıması Rabiatu’l-Adaviyye’de eylem yapan insanlar için yeter.

Olayları takip edenler, şimdiye kadar Mısır meydanlarına hakim gücün meşru yönetimi savunmak için kurulan ulusal ittifak olduğunu görecektir. Pazartesi günkü gösteri için çağrı yapanlar onlardı. Aynı gün başka insanların da eylem yaptıkların gördük. Önümüzdeki Cuma günü eylem çağrısı yapanlar da yine bunlar. Yine bugün başkalarının da eylem yapacaklarını duyurduklarını gördük. Bu, oluşturulan ulusal ittifakın Mısır meydanlarına hakim olduğunu ve muhaliflerine gün ve tarihi kendilerinin belirlediğini gösteriyor.

Mısır topladığı devasa barışçıl gösterileriyle kazanacaktır. Meşru ve demokratik yönetimi diktatörlüğe karşı oluşturulan devrimci güçlerin ittifakıyla dönecektir. Firavunluğunun zirvesindeki Mübarek’i düşürebilen güç, aynı gücü ve kuvveti kendinde gören devletin derin mafsallarını birbirinden uzaklaştırmayı da başaracaktır.

Dr. Fayiz Ebu Şemmale / Filistinhaber