Veteriner Sağlık Komisyonu Genel Başkanı Durmaz: Şap hastalığı hayvandan insana geçebilen bir hastalık
'Şap virüsü' hastalığının hayvandan insana geçebilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Veteriner Sağlık Komisyonu Genel Başkanı Nimetullah Durmaz, acilen önlem alınması gerektiğini belirterek önemli uyarılarda bulundu.
Veteriner Sağlık Komisyonu Genel Başkanı, aynı zamanda Batman Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanvekili Nimetullah Durmaz, Türkiye'de çeşitli illerde görülen ve giderek artan 'şap hastalığı virüsü' ile ilgili merak edilenleri İLKHA muhabirine anlattı.
"Viral bir hastalık"
Şap hastalığının büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda, çift tırnaklı bütün hayvanlarda çıkabilen bir hastalık olduğunu belirten Durmaz, "Viral bir hastalıktır. Virüsün sebep olduğu bir hastalıktır. Viral hastalıkların da tedavisi yok. Sadece hayvanın direncini yükselterek tedavi etmeye çalışıyoruz. Bunun koruma yöntemi var. Şap enstitümüzün ürettiği bir şap aşımız var. Tabi bunlarla ilgili çalışmalar yapılıyor. 6 ayda bir ve 21 gün süre aralığıyla rapel dozu yapılarak aşılama çalışması yapılıyor ve hayvanlar koruma altına alınıyor." dedi.
Nimetullah Durmaz
"Aşılar bir iki gün içerisinde Batman'a gelecek"
Son zamanlarda çıkan yeni şap virüsüyle ilgili daha önce bir aşının olmadığını vurgulayan Durmaz, şöyle devam etti:
"Hastalık çıkar çıkmaz hemen Tarım ve Orman Bakanlığımız aşı üretmeye başladı. SAT-2 ile yeni aşılar üretilmeye başlandı. Şu an seri üretime geçildi. Bir iki gün içerisinde sanırım ilimize de gelecek ve aşı çalışmaları devam edecek. Mevcut aşı çalışması ise zaten devam ediyordu. Şap hastalığına hayvanların yakalanmaması için Bakanlığımızca bir dizi tedbirler alındı. Bu kapsamda hem il içi hem de il dışı tüm sevkiyatlar durduruldu. Hayvan hareketleri durduruldu. Sadece mezbahane yolu açık. Kesime sevk edilen hayvanların kesimi serbest."
"Hastalık et, süt kaybına ve yavru atmaya da sebep oluyor"
Kurallara uymayan hayvan sahiplerine 46 bin küsur TL bir para cezasının kesildiğini aktaran Durmaz, "İlk şap hastalığı çıktığında 8 vilayette tespit edilmişti. Dün itibariyle Diyarbakır ve Siirt illerinde de tespit edildi. Bu hastalığın olması durumunda deri, ağız ve tırnak formu var hastalığın. En fazla gözüken formlar bunlar. Ağız formunda, ağız içerisinde yanıklar ve yaralar oluşuyor. Tırnakta da aynı şekilde tırnak patlamaları, tırnak yaraları oluşuyor. Deri formunda da özellikle meme bölgesine vurup lezyonlar oluşturuyor. Bunlar erkeklerde et kaybına, dişilerde hem et hem süt hem de yavru atmaya da sebep oluyor." diye konuştu.
"Çok sayıda vaka var"
Şap hastalığının hayvandan insana geçebilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Durmaz, şunları söyledi:
"Fakat dünyada örnekleri çok az. Fakat yine de zoonoz olduğu için önlemler alınması gerekiyor. Hem insanların hayvanlara dokunmaması hem de hayvan hareketliliğinin kısıtlanması gerekiyor. Hayvandan hayvana geçen çok sayıda vakalar var. Çok hızlı yayılıyor. Şapın olduğu köyden çıkan bir araba başka bir köye gittiği zaman araba lastiklerine yapışan virüs oradaki hayvanları da yakalıyor. Nezle gibi, havayla bile bulaşıyor. Şiddetli bir rüzgar geldiğinde köydeki hastalığı bir başka köye veya ile götürebiliyor. Bunun tek çaresi de aşı."
"Tedavisi yok bu hastalığın"
Hastalığın önüne geçilememesi halinde çok ciddi sıkıntıların ortaya çıkabileceği uyarısında bulunan Durmaz, "Hayvancılığı telef edecek. Tedavisi yok bu hastalığın. Yakalandığı zaman sadece ilaçlarla hayvan direnci artırılarak tedavi edilmeye çalışılıyor ve birazda kendi kendine iyileşme yoluyla uzun vadeli bir iyileşme sağlıyor. İyileşinceye kadar da bütün verimler kaybediliyor. Bunun için acilen yeni aşılamanın yapılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Yabancı hayvanları işletmeye sokmayın"
Konuşmasının devamında Durmaz, hayvan yetiştiricilerine ise şu tavsiyelerde bulundu:
"Her ihtimale karşı hayvan hareketliliğine dikkat edilmesi, bilinmeye insanların işletmelere sokulmaması, bu hususa dikkat edilmesi gerekiyor. Ola ki misafir bile gelirse dezenfekte edilmesi ve toz kirecin mutlaka kullanılması gerekiyor. Yabancı hayvanları işletmelere sokmasınlar. Kendileri de mümkün olduğunca başka işletmeleri ziyaret etmesinler. Zorunlu hallerde bile kendilerini dezenfekte edip öyle işletmeye girsinler."(İLKHA)