• DOLAR 34.597
  • EURO 36.574
  • ALTIN 2930.651
  • ...
SON DAKİKA
Unutulmuş Bir Sünnet: İtikaf
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İtikâf; Bir mescitte Allah’ın rızasını kazanmak için belli adap içerisinde bir müddet kalmaktır. Sünnet olan İtikâf Ramazanın son on gününde yapılandır.

Peygamber efendimiz Medine’ye hicretinden sonra her yıl Ramazanın son on gününde itikâfa çekilir, bütün geceyi ve gündüzü ibadet ile ihya ederdi.

İtikâf ile ilgili olarak Rabbimiz(c.c):Mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın.Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın, Allah kendisinden sakınsınlar diye ayetlerini böyle açıklar(Bakara 187) İtikafa girecek yerin mescit olması gerektiğini belirtmiştir. Kadınlar evlerinin bir odasını mescit haline getirerek itikâfa girebilirler.

Hz. Aişe annemiz: Ramazanın son on günü Peygamber efendimizin (s.a.v) itikafa girdiğini, ibadet ile meşgul olduğunu, ailesini namaz için uyandırdığını ve hanımlarından uzak kaldığını belirtmiştir.

Enes B.Malik rivayet ettiği bir hadiste peygamberimizin itikâf ile ilgili olarak:’’Resulallah(s.a.v) ramazanın son on gününde itikâfa girerdi fakat bir sene seferde olduğu için itikâfa giremedi ertesi sene yirmi gün itikâfa girdi’’. Bu hadis resulullah [sav]’ın İtikafa ne kadar önem verdiğini göstermektedir.

İtikâf sadece peygamberimiz (sav)’in ümmetine has bir ibadet değildir. Bir ayette Rabbimiz(c.c): Hani biz beyti insanlar için sevap kazanma yeri ve emin bir mahal yapmıştık sizde İbrahim’in makamından bir namazgâh edinin. İbrahim’e ve İsmail’e tavaf edenler, itikâfa girenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kabe’yi) temizleyin diye emretmiştik (Bakara 125)

İtikâf sünneti bize dünya hayatının manasını ve ahiret hayatının önemi üzerinde tefekkür etmeyi ve ibret alma imkanı sağlar. Mümin bir şahsiyet itikâfta kaldığı süre zarfında nefis muhasebesi yapar ve ben kimim, nerden geldim ve nereye gidiyorum gibi sorularla kendini hesaba çeker.

İtikâfa giren kimse dünya meşgalelerinden uzaklaşır kendini tamamen Allah(c.c)’ye verir. Vaktini zikir, taat ve ibadet ile kuran okuyarak geçirir.

Şu dünya hayatında şeytan ve nefsimiz binlerce yol deneyerek bizi Allah [cc]’a karşı sorumluluklarımızı yerine getirmekten alıkoymaya çalışmaktadır.

Bu şeytani çağrılara karşı ciddi bir direniş göstermezsek (Allah korusun) ayağımız kayabilir, farkında olmadan yoldan çıkabiliriz. Bu nedenle bizi Allahın rızasını elde etmekten alıkoymaya çalışan Şeytan ve nefsimize karşı koyabilmek için ciddi bir manevi donanıma ve güçlü bir şahsiyete sahip olmamız gerekir.

İtikâf bize şeytanın çağrılarına direnme gücü kazandıran, şer odakları ile olan mücadelemizde galip gelmemizi sağlayan önemli bir unsurdur.

İşte bizler her Ramazan ayının son 10 gününde itikafa girme suretiyle bir tevhit geleneği olan Hz. Peygamber(s.a.v) efendimizin sünnetini ihya etmeliyiz.

Hz. Ali’den rivayet edilen bir hadiste: Kim benden sonra terkedilmiş bir sünnetimi ihya ederse beni seviyor demektir, beni sevende benimle beraber olur.

Başka bir hadisi şerifte ise: ’’Kim benim terkedilmiş bir sünnetimi ihya ederse ona yüz şehit sevabı verilir’’ buyrulmuştur.
Ramazan ayı sadece oruç ayı değildir. Oruçla beraber pek çok ziyneti kuşanmış bir aydır. İtikâf başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azat olan bu mübarek ayın en önemli ziynetlerinden biridir.

İslam büyüklerinden meşhur Ata B.Rebah derki: İtikâfa giren kimse büyük bir zatın kapısında oturup, ‘’İhtiyacımı almadıkça buradan ayrılmam’’ diyen bir ihtiyaç sahibine benzer.

Ramazanın son on günü içerisinde itikâfın sünneti müekkede olmasının hikmetlerinden biri de, kadir gecesini ihya etmektir. Çünkü kadir gecesi Kuran’ın tabiri ile bin aydan daha hayırlıdır. İtikâfa giren bir Mümin bu arınma ayının son günlerinde tabiri caiz ise beraatını almak için gayret sarf eder.

Memur, işçi ve tüm esnaf kardeşlerimize çağrımız şu’dur ki: Amirlerinizden ve işverenlerinizden yıllık izin isteyerek itikâfa girme suretiyle bu manevi atmosfere, ruhi temizliğe ve günahlardan arınmaya koşmalıyız.

Rabbim cc bizlere İtikaf sünnetini en iyi şekilde ihya edip, günahları bağışlanmış bir şekilde ramazanı tamamlayan kullarından etsin [amin]

Selam ve dua ile …

Nihat Çam / doğruhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir