Malezya Havayolları'nın MH370 sefer sayılı uçağı Mart 2014'te 239 yolcu ve mürettebatıyla birlikte kayboldu ve yıllarca süren büyük bir uluslararası arama çalışmasına rağmen uçak ve kara kutusu bulunamadı. Çalışmalar ise bir süre sonra resmen sona erdirildi.

Malezya Hava Yollarına ait MH370 sefer sayılı uçakta bulunanların ailelerinden oluşan Voice370 grubu, firmanın en kısa sürede yeni bir arama başlatmayı umduğunu duyurdu.

Aileler Malezya hükümetinden ABD'li bir deniz dibi keşif firması olan Ocean Infinity'ye kayıp uçağı yeniden araması için yetki vermesini istedi.

Voice370, Malezya hükümetini firmadan gelen herhangi bir teklifi yalnızca arama başarılı olursa ödeme yapılması şartıyla kabul etmeye çağırdı.

MH370 Kuala Lumpur'dan yerel saatle 12:41'de ayrıldıktan kısa bir süre sonra kayboldu. Uçağın Pekin'e ulaşması yaklaşık altı saat sürmüş olmalıydı. Saat 7:42'de Malezya Havayolları, uçakla irtibatın kesildiğini duyurdu.

Telsizden herhangi bir çağrı alınmadı ve yolculardan veda mesajları gelmedi.

Yetkililer, uçağın hava trafik kontrolörleriyle son iletişimini ve uçağın radar transponderinden ve uydularından gelen bilgileri kullanarak ipuçlarını bir araya getirmeye çalıştı, ancak bunlar uçağın izleyebileceği rotanın yalnızca kısmi bir resmini sundu. Arama çalışmalarına katılan Avustralya Ulaşım Güvenliği Bürosu tarafından 2018 yılında hazırlanan nihai raporda, "Uçuşun ilk 38 dakikasından sonra uçaktan herhangi bir sinyal alınamadı" denildi.

Malezyalı yetkililer, pilotların hava trafik kontrolüyle irtibatlarının kesilmesinden kısa bir süre önce, pilotlardan birinin "İyi geceler Malezya 370" dediğinin duyulduğunu bunun fazlasıyla normal ve rutin olduğunu belirtti.

Kısa bir süre sonra, saat 01:21'de, uçak Vietnam hava sahasına girmek üzereyken, uçağın transponder'ı konum bilgisi göndermeyi durdurdu. O zamanki yetkililere göre uçak planlanmamış keskin bir sol dönüş yaparak Pekin'e doğru planlanan uçuş rotasından uzaklaştı ve Malay Yarımadası'na doğru geri döndü.

Takip eden günlerde, büyük bir uluslararası arama çalışmasının ortasında, araştırmacılar ve Malezyalı yetkililer uçağın hava trafik kontrolü ile iletişimi kesildikten sonra muhtemelen saatlerce uçtuğunu belirledi. Yakıt sınırına yaklaşmış olmasına rağmen, kalkıştan 7,5 saat sonra, sabah 8:11'e kadar askeri uydular tarafından hala tespit ediliyordu.

Uçağın kaybolmasından on gün sonra Malezya Havayolları kayıp yakınlarıyla kısa mesaj yoluyla temasa geçerek onlara "MH370'in kaybolduğunu ve uçaktakilerden hiçbirinin hayatta kalmadığını her türlü makul şüphenin ötesinde varsaymak zorunda olduğumuz için derin üzüntü duyuyoruz... Artık tüm kanıtların uçağın Hint Okyanusu'nda düştüğünü gösterdiğini kabul etmek zorundayız" dedi.

Uçakta 14 ülkeden 227 yolcunun yanı sıra 12 mürettebat bulunuyordu. Yolcuların çoğunluğu yani 153 kişi Çinliydi.

Malezyalı yetkililer 2015 yılında uçağın kaybolmasını bir kaza olarak ilan etti ve bu da havayolu şirketinin ailelere tazminat ödemesinin önünü açtı.

2018 yılında MH370 güvenlik soruşturması ekibi tarafından hazırlanan raporda da kesin bir yanıt verilmemiş, uçağın neden rotasından çıktığına dair net bir kanıt olmadığı belirtilmişti.

30'dan fazla ülke ve 140 geminin katıldığı kapsamlı bir arama çalışmasına rağmen uçak bulunamadı.

Deniz tabanında 120,000 kilometrekareden fazla alanın arandığı bu geniş çaplı soruşturma için tahminen 150 milyon dolar harcandı. Zorluğun bir kısmı Hint Okyanusu'ndaki arama alanının Dünya üzerindeki en zor alanlardan biri olarak kabul edilmesi olarak görüldü.

Avustralya, Çin ve Malezya ortak bir arama çalışması için bir araya gelse de 2017'de çabalarını durdurarak, ipuçlarının yeni ve belirli bir yeri işaret etmesi halinde devam edeceğini söyledi. Bir ABD firması tarafından yürütülen özel arama çalışmaları ise 2018 yılında sona erdi.

Temmuz 2015'te, Malezya Havayolları uçağı gibi jetlerde bulunan kanat parçasına benzer bir parça Hint Okyanusu'ndaki küçük bir ada olan Reunion'da kıyıya vurdu. Flaperon olarak bilinen parça Fransız uzmanlar tarafından incelendi ve parçanın MH370'e ait olduğu sonucuna varıldı. O zamandan bu yana Madagaskar gibi yerlerde sahillere vurmuş bir avuç kişisel eşya da bulundu. (İLKHA)