MEB` in `Başörtüsü` kararına tepkiler gelmeye başladı
Danıştay`ın 28 Şubat`ta ihraç edilen başörtülü öğretmen için göreve iade kararı vermesinin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından engellenmeye çalışılması STK`ların tepkisine neden oldu.
VAN - Danıştay 12 Dairesi`nin başörtülü bir öğretmen hakkında verilen ihraç kararını bozmasına yönelik Milli Eğitim Bakanlığı`nın itiraz etmesi, Hür Dava Partisi, Eğitim Bir-Sen ve İkra-Der Van şubesi tarafından tepkiyle karşılandı.
Konuyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Hür Dava Partisi Van il başkanı Av. Rasim Sayğın, Eğitim-Bir-Sen Van Şubesi Başkanı Süleyman Şakar ile İkra-Der yönetim kurulu üyesi Yusuf Türk, olayın skandal olduğu ve bu yanlıştan bir an önce dönülmesi çağrısında bulundu.
"Bu karar bizleri şaşırtmıştır"
28 Şubat sürecinde başörtülü öğretmene yapılan ihraç kararından 12 yıl sonra dönülmesinin olumlu ve bağlayıcı bir karar olduğunu ancak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Hukuk Müşavirliği`nin, binlerce başörtülü öğretmen için emsal nitelikteki kararın "Anayasa`nın Başlangıç bölümündeki Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlılığa ve laiklik ilkesine" atıfta bulunarak "karar düzeltme" yoluyla bozulmasını talep etmesini skandal olarak değerlendiren HÜDA-PAR Van İl başkanı Av Rasim Sayğın, "Türkiye`de başörtüsü meselesi kanayan bir yaradır. Özellikle 28 Şubat süreci ile birlikte insanlar mağdur edildiler. İşlerinden atılanlar, öğrenciliklerinden edildiler. Ve tüm bunlar çok basit sebeplerle yapıldı. Özellikle 28 Şubat sürecinde darbelerle mücadele etme ve "bu sorunu çözeceğim" vaadiyle yola çıkan bir hükümetin bu şekildeki kararların altına imza atması bizleri şaşırtmıştır" dedi.
"Hükümet bunu kendine mal etmek istemiyorsa bu karara karşı bir adım atmalı"
Hükümetten beklentilerinin bu Yargıtay kararının yürürlüğe girmesi yönünde bir çaba sarf etmesi olduğunu vurgulayan Sayğın, "Ama bunun aksi yönünde bir karara imza atıldı. Ve kararın bozulması Danıştay`dan istendi. Yanlış bir uygulamadır. Özellikle Memur-Sen`in başlatmış olduğu başörtüsüne özgürlük imza kampanyası ile 12 milyon 300 bin imza toplaması başörtüsünün yapılacak bir düzenleme ile her alanda serbest bırakılması yönünde bir beklenti oluşturdu. Ancak söz konusu karar bu yöndeki beklentileri boşa çıkarmıştır. Dolayısıyla bu noktada hükümetin olaya ciddi bir şekilde eğilmesi lazım. Eğer bu bir müşavirin kendi kararı ise bunun üzerine gidilmesi lazım. Hükümet bunu kendine mal etmek istemiyorsa bu karara karşı bir adım atması gerekir" şeklinde konuştu.
"7 aylık bir süreçte hiçbir şey yapılmadı"
Eğitim Bir-Sen Van Şube Başkanı Süleyman Şakar, başörtüsü serbestiyeti ile ilgili açtıkları strantlarda 12 milyon 300 bin imzanın toplandığını hatırlatarak, "7 aylık bir süreç geçti. Ancak herhangi bir adım atılmadı. Ne yazık ki bir ulusal gazetede yer alan habere göre Samsun Gaziköprü`deki bir okulda bayan öğretmen 2001 yılında 28 Şubat mağduru olarak görevinden atıldı. Bu öğretmen bacımız belli bir çaba sarf etti. En son Danıştay`a başvurdu. Danıştay 12. Dairesi göreve dönmesinde herhangi bir sorun olmadığını belirtti. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı`nın hukuk müşaviri Harun Kaman`ın imzasını taşıyan skandal kararla 1982 yılı Anayasasının başlangıç bölümünde Atatürk ilke ve inkılaplarına uymadığı gerekçesiyle tekrar 2001 yılında alınan kararın devamı istenmiştir" ifadelerini kullandı.
"İktidar başörtüsü konusunda samimi değil"
Siyasi iktidarın Genel Başkan Yardımcısı`nın "Başörtüsü bizim namus borcumuzdur. Çözeceğiz" dediğini hatırlatan Şakar, şunları söyledi, "Aradan 10-11 yıl geçti. Halen sorun çözülmediği gibi söz konusu karar bu sefer bütün başörtüsü mağdurları için emsal doğuracak. Yani bu mağdur bacılarımız yarın milli eğitim camiasının tehdidi altına girecek. Ben burada iktidarı samimi görmüyorum. Samimi değiller. Samimi olsalar bu kadar kişinin psikolojisiyle oynamazlar. Biz sendika olarak başörtüsü bacılarımızın yanındayız. Bedel ödemeye hazırız. Kesinlikle bu işin peşini de bırakmayacağız Okulların açılmasına kısa bir süre kaldı. Bu yine okullarda sıkıntı olacak. Eğitim aksayacak. Dersler aksayacak endişesi içerisindeyiz."
Başörtüsü ile ilgili Hükümetin bir türlü adım atmamasının ve bunu gündemin dışına itmesinin manidar olduğunu aktaran İkra-Der Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Türk ise bu olayın kaygı verici olduğunu belirtti.
"Milli Eğitim`in bu kararı düşündürücüdür"
Türk, "12 milyon 300 bin imza toplanmasına rağmen hükümet hala bu konuyu ciddiye almamakta ve bir adım atmamaktadır. Danıştay`ın verdiği karar bağlayıcıdır. Bayan hocamızın örtülü bir şekilde derslere girmesini hukuka aykırı bir tavır olarak görmemiştir. Ancak bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı`nın devreye girerek böyle bir dilekçe sunması düşündürücüdür. Ki bunun Atatürk`ün ilke ve inkılâplarına aykırı olduğu gerekçesiyle yapılması gerçektende 28 Şubat`ı hatırlatıyor" diye konuştu.
Hükümetin Müslümanların inançlarıyla barışık olması gerektiğini ifade eden Türk, "Hükümetin bu noktada ciddi adımlar atması gerekir. Müslümanlar da bu yasaklara tepki göstermelidir. Ve sorun bir an önce anayasal güvence ile çözülmelidir" diye konuştu. (Murat Dalgın-İLKHA)