• DOLAR 34.609
  • EURO 36.689
  • ALTIN 2917.23
  • ...
Eski BDP'li tecavüzcü başkan protesto edildi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - BDP'li Siirt Belediye Başkan Yardımcısı Abdullatif Çekin'in yaptığı taciz olayını protesto etmek amacıyla toplanan Diyarbakır Emek ve Demokrasi Güçleri ' Kadının Kurtuluşu Toplumun Kurtuluşudur' sloganıyla Sanat Sokağından, Koşuyolu parkına kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.

Koşuyolu parkında bir basın açıklaması gerçekleştiren grubun 'Jin Jiyan Öcalan'(Kadın yaşam Öcalan) gibi sloganlar attığı görülürken grubun BDP'li Siirt Belediye başkanı, BDP Siirt İl Teşkilatını istifaya davet etmemesi dikkatlerden kaçmadı.
Basın açıklamasını grup adına okuyan Mehmet Karaaslan, kadının toplumun dinamiği olduğunu ve bu gerçekleri bilen devletin kadını düşürerek toplumu düşürmek istediğini söyledi.1997- 2012 yılları arasında gözaltında cinsel taciz ve tecavüze karşı yardım bürosuna başvuran kadınların sayısının 370 olduğu açıklayan Karaaslan, " Bu kadınlardan 270'inin Kürt olması devletin politikalarını açıkça ortaya koymaktadır. Günde ortalama 5 kadın katledilmektedir." dedi.

Kürtleri sindirmek için tutuklama yöntemlerinin yetmediğini, tecavüz ve uyuşturucu kullanımının arttırılarak devam ettirildiğinin altını çizen Karaaslan, "2011 yılında Bingöl'de 8 askerin tecavüzüne uğrayan genç kızın olayı nasıl açıklanabilir? Siirt Belediye Başkan Yardımcısı Abdullatif Çekin'in serbest bırakılması sonra kamuoyu baskısıyla tutuklanması önemli bir sonuçtur." ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.

Eski BDP'li belediye başkan yardımcısının taciz olayını kınamak için toplanan ve BDP'ye yakın olduğu belirtilen grubun tecavüz olayını başka yerlere çekmek istemesi dikkatlerden kaçmadı. Grubun BDP Siirt Belediye Başkanını, BDP Siirt İl Teşkilatını ve BDP'yi halkın büyük tepkisine rağmen kınamaması "Bu protestonun amacı ne?" dedirtti.

Öte yandan, gruptan bazı kişilerin Ramazan ayına rağmen ellerindeki sigaraları tüttürüp sloganlar atarak yürümesi halkın inancına ve manevi değerlere saygısızlık olarak değerlendirildi.(M.Sait Adiyaman,/Hüseyin Yalçın - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir