Nafile namazların arttırılması, sünnet oruçlara ağırlık verilmesi ve sadaka-infak gibi mali sorumlulukların hissedildiği üç aylar mevsiminde kişilerin yapacakları ibadi programları Allah nazarında heba eden kötü amele dikkat çeken İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Vahdettin Kaya, Müslümanların bu tür yaklaşımlardan kendilerini uzak tutması uyarısında bulundu.

Üç aylar dönemini takva ve itaat süreci olarak tanımlayan Molla Kaya, "Her şeyin başı takvadır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de 'takva sahipleri için tarifsiz bir hidayettir' buyuruyor. Takvada en öncelikli şart ise ihlasın olup riyanın olmamasıdır. Takvadan sonra da itaat gelir." dedi.

"Bu aylarda Kadir Gecesi gibi önemli vakitler vardır"

İçerisinde bulunduğumuz bu aylarda namaza ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Molla Kaya, "Nitekim namaz dinin direğidir. Namazını terk eden dinin sütununa zarar vermiş olur. Namazla ilgili Kur'an-ı Kerim'de yaklaşık 300 ayet geçmektedir. O namaz ki kişiyi kötü ahlaktan muhafaza eder. Lakin kişi namaz kılmasına rağmen halen kötü ahlakı terk edememişse ya kıldığı namazdan bir şey anlamıyor ya da ibadet değil adet kültürüyle namaz kılıyordur." ifadelerini kullandı. 

Biz Müslümanların özellikle bu üç aylarda Kur'an-ı Kerim'e oldukça ağırlık vermemiz gerektiğinin altını çizen Molla Kaya, "Çünkü Kur'an-ı Kerim Müslümanın düsturudur, anayasasıdır. Yani tüm yaşamımıza dair ne varsa Kur'an-ı Kerim'dedir. Bu üç aylarla ilgili 'Allahım! bize Receb'i ve Şaban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır' şeklinde meşhur bir dua vardır. Bu duadan kasıt, kazancı yüksek olan ibadet dönemine yetişebilmektir. Çünkü bu aylarda Kadir Gecesi gibi önemli vakitler vardır." şeklinde konuştu.

"Kişi yaptığı güzel amellerini içinde bulunacağı fitne-fesat ortamıyla tarumar edebilir"

Kaya, bu aylarda imkanlar doğrultusunda oruç tutulması tavsiyesinde bulunarak Peygamberimiz Aleyhisselatu Vesselamın pazartesi ve perşembe günü oruç tutulması yönündeki önerisini hatırlattı.

Yapılacak güzel amelleri heba edecek tutum ve yaklaşımlara dikkat çeken Molla Kaya, şunları söyledi:

"Kişi bu aylarda meal okuyabilir, akraba ziyaretlerine ağırlık verebilir, ihtiyaç sahibi kimseleri daha fazla gözetmelidir. Bunları yapmanın dışında en önemlisi dilini muhafaza etmelidir. Kişi yaptığı güzel amellerini içinde bulunacağı fitne-fesat ortamıyla tarumar edebilir. Yani fitne ve dedikodu ortamından uzak durulmalı. Özellikle içerisinde bulunduğumuz seçim sürecinde parti propagandaları yapılıyor, suçsuz yere kişi ve şahsiyetlere iftiralar atılabiliyor. Bu iftiralarla nice kötülüklere kapı aralanıyor, yuvalar yıkılıyor. Böyle bir duruma ortak olanın tüm güzel amelleri heba olur." (İLKHA)