İslami Direniş Hareketi (Hamas) Yurt Dışı Teşkilatı yöneticilerinden Dr. Sami Ebu Zuhri, Yahudi yerleşimci terör çetelerinin, dün gece Nablus'un güneyindeki Huvvare kasabasında gerçekleştirdikleri terör eylemlerinin, Filistin'deki direnişin kırılması amacıyla Ürdün'ün Akabe şehrinde düzenlenen 5'li ihanet toplantısının hayata yansıması olduğunu belirtti.

Ebu Zuhri, Yahudi terör çetelerinin işgal askerlerinin gözetimi ve himayesi altında Huvvare kasabasında gerçekleştirdiği korkunç terör eylemlerinin, haklı ve meşru direnişin daha da yaygınlaşmasından başka bir sonuç doğurmayacağını ve Filistin halkının kanlarını akıtmayı, evlerini, arabalarını ve arazilerini yakmayı kendilerine serbest gören işgalcilerin saldırgan tutumlarının karşılıksız kalmayacağını dile getirdi.

Ebu Zuhri açıklamasında, "Yerleşimcilerin Huvvare'deki kahraman halkımıza yönelik olarak gerçekleştirdikleri ve canlı yayınlarda TV kameralarıyla kayıt altına alınan korkunç terör eylemleri, bizim düşmanlık ve saldırganlıkta sınır tanımayan tehlikeli bir düşmanla karşı karşıya olduğumuzun yeni bir delilidir. Bu düşman kendisinin eli kanlı yerleşimcilerinin cinayet, yıkım ve tahribat suçlarını işleyebilmeleri için onlara her türlü imkânı sağlamakta ve onları özel koruma altına almaktadır." ifadesine yer verdi.

İşgalcilerin özel olarak himaye ettiği 400 civarında Yahudi yerleşimci terörist dün gece Huvvare kasabasında büyük bir yangın çıkarmış, insanlara silah ve bıçaklarla saldırarak 400 civarında Filistinliyi yaralamış, onlarca arabayı, evi ve iş yerini yakmıştı. Terörist çeteler Za'tere beldesinde de Samih Mahmud Aktaş isimli 37 yaşında bir Filistinliyi şehit etmişti. Samih Aktaş'ın geçtiğimiz günlerde Türkiye'deki deprem sonrasında arama kurtarma ve yardım faaliyetlerine katılan Filistinli ekip içinde yer aldığı belirtildi.

Bu olaydan kısa bir süre önce siyonist rejim, Filistin, Mısır, ABD ve Ürdün'ün katılımıyla Ürdün'ün Kızıldeniz'in Akabe Körfezi'ne bakan Akabe şehrinde gerçekleştirilen toplantıda, işgal rejimiyle Filistin Yönetimi'nin geçmişte imzalanan anlaşmalara bağlı kalma ve sözde "adil ve kalıcı barış" sağlanması için çalışma sözü verdikleri belirtilmişti. (İLKHA)