Gönüllü ‘Umut erleri’ depremzedeleri yalnız bırakmıyor ‘BİZ, BU ÜMMETİN HİZMETKARLARIYIZ’
Büyük bir felaket yaşadık. Binlerce insanımızı kaybettik. Ama bu büyük yıkımın ardından ortaya konulan ‘kardeşlik ruhu’ açılan derin yaralara merhem oldu. Afet bölgesindeki ‘gönüllü iyilik ordusu’nun canhıraş hizmetleri, halkın ‘umut’larını yeşertiyor. Mağdur halka el uzatırken, kendi hayatlarını ve rahatlarını hiçe sayan ‘umut’ erlerinin bu gayretlerinin sırrı ise iş kazası geçirmesine rağmen hizmetini aksatmayan Uğur Açan’nın şu sözlerinde saklı; ''Biz, bu ümmetin hizmetkarlarıyız...''
RUHULLAH ŞAYIK / DOĞRUHABER 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerle ülkece sarsıldık. Yaşanan afetin büyüklüğü ve getirdiği yıkım tarihte benzeri az görülen bir büyüklükte oldu. Depremin açtığı korkunç yaralar ise, Müslüman halkın tarihe geçecek ‘kardeşlik’ örneğiyle hızlı bir şekilde sarılıyor.
İSLAMİ YARDIM KURULUŞLARI SAHADA
Harçlığını bağışlayan çocuklardan emekli maaşını gönderen yaşlılarımıza kadar ülkenin dört bir yandan yardımlar yağdı. İslami yardım kuruluşları vasıtasıyla tüm imkanlarını zorlayarak bu iyilik kervanına katkı yapan, ‘depremzedelerin sofrasındaki çorbada tuzum olsun’ diyerek yarışan Müslüman halk, enkazlara dönen şehirlerdeki vatandaşlara el uzattı.
Milletçe yardımlaşma seferberliğine gösterilen alaka büyük bir takdir toplarken, diğer yandan bu yardımların doğru ve en hızlı bir şekilde depremzedelere ulaştırılması da ayrı bir ehemmiyet kazandı. Bu konuda büyük bir sorumluluğu hakkıyla yerine getiren İslami yardım kuruluşları milyonlarca insana el uzatılmasına aracılık ettiler.
‘UMUT ERLERİ’ GÖREV BAŞINDA
Binlerce kişiden oluşan ‘gönüllü iyilik ordusu’yla afet bölgesinin en ücra köşelerine dahi ulaşan İslami yardım kuruluşları haneleri ve yürekleri enkaza dönen halkın ‘umut’larının yeniden yeşermesine vesile oldu. ‘Görevli’ değil ‘gönüllü’ olarak hizmet veren ‘umut’ erleri, büyük afette varını yoğunu kaybeden, yaralı gönüllere hem maddi hem de manevi bir ilaç oldu. Kendi ailelerini, ticaretlerini, rahatlarını ve hatta canlarını bir kenara bırakarak İslami yardım kuruluşlarının çatısı altında, darda olan kardeşlerine el uzatan bu kahramanlar, karanlıkta kalan felaket bölgesindeki halk için birer ‘umut ışığı’ oldu. Afet bölgesinde yaşanan fedakarlık örnekleri ise ‘ümmet olma’ bilincinin güzelliğini somut bir şekilde bize gösterdi, gösteriyor.
ÖRNEK BİR ‘UMUT ERİ’ UĞUR AÇAN…
Yaşanan yıkıcı afetten en çok etkilenen illerimizden olan Adıyaman’da ilk andan itibaren vatandaşlara el uzatmaya giden İslami yardım kuruluşlarından biride Umut Kervanı Vakfı oldu. Bu vakfın çatısı altında ‘gönüllü’ olarak hizmet veren ‘umut erleri’nden biride Uğur Açan.
Vakfın hizmet gösterdiği alanlarda elektrik ve teknik işleri yapan Uğur Açan, bir iş kazası geçirdi ve sağ ayağı kırıldı. Buna rağmen hizmet bölgesini terk etmeye gönlü el vermeyen Açan, alçılı, kırık ayağı ile işini sürdürmeye devam ediyor. Ayağının acısını hissetmediğini belirten ‘umut eri’, “Allah’u Teala’nın verdiği güçle acı hissetmedim. Pişman değilim, gerekirse diğer ayağımı da feda ederim diyor.
''BİZ, BU ÜMMETİN HİZMETKARLARIYIZ''
''Biz, bu ümmetin hizmetkarlarıyız...'' Bu sıradan bir söz değil. Büyük bir şifre. ‘Gönüllü’ ‘umut’ erlerinin gösterdiği çabanın arkasındaki dayanak, ümmet olma bilincinin resimleşmiş hali.
Bu, kırık ayağıyla hizmetini aksatmayan Uğur kardeşimizin ağzından dökülen sözler. Bunlar, canhıraş bir şekilde çalışan ‘umut’ erlerinin gayretini anlamamızı sağlayan sözler…
Ayağı karıldıktan sonrası konuşan Uğur Açan, “Umut Kervanı bünyesinde gönüllü olarak afet bölgesine geldiğini belirterek, “Allah’a hamdolsun ki böyle bir kervanın içerisindeyim. Kaybolan umutlara ‘umut’ oluyoruz. Elhamdülillah pişman değiliz. Bu iş karşılığında bir ücret almıyoruz, talep de etmiyoruz. Tamamıyla Allah rızası için buraya geldik.
Bazı vatandaşlar bize soruyorlar, ‘siz kimsiniz, nereden geldiniz?’ Onlara şunu söylüyoruz:
“Biz bu ümmetin hizmetkarlarıyız. Ümmetin başı ne zaman belaya girerse, musibetler gelirse Allah’ın izniyle biz oradayız ve orada olmaya devam edeceğiz. Kaybolan umutlara ‘umut olmaya’ devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
RAHAT KOLTUKLARINDA AHKAM KESENLERE EN GÜZEL CEVABI VERİYORLAR
‘Umut erleri’, afetin yaşandığı ilk günden itibaren, deprem bölgesinde hiç varlık göstermeyen ve yapılan çalışmaları sabote ederek ‘kirli bir algı’ peşine düşen karanlık mahfillere en güzel cevabı ‘yaraları sararak’ veriyor.
Başta İslami yardım kuruluşları olmak üzere afet bölgesine giden Müslüman halkı hedeflerine koyan kirli zihniyetin tüm karalama çabalarına rağmen afet bölgesinde depremzedelere hizmet etmeye devam eden Uğur gibi binlerce ‘umut eri’ sahadaki çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Büyük afetin yaşandığı bölgede, ihtiyaç olduğu sürece kalmaya devam edeceklerini belirten ‘umut’ kahramanları, depremzede kardeşlerini yalnız bırakmayacaklarını söylüyor.