Balyoz sanıklarına kötü haber
Balyoz davasında yerel mahkeme kararını verdiği için bu davadan tutuklananlar hükümlü durumuna geçtiğinden AYM`nin uzun tutukluluk kararından faydalanamıyor
Anayasa Mahkemesi (AYM), Balyoz sanıklarının uzun tutukluk gerekçesiyle tahliyesinin önünü kapattı. Mahkeme, "Yerel mahkeme kararıyla birlikte tutukluluk süresi biter o kişi artık hükümlü durumuna gelir" dedi. Mahkeme, `5 yıllık tutukluluk` kıstaslarını da belirledi. AYM, ağır cezalık suçlarda tutukluluğun üst sınırının 5 yıl olduğunu, bu süreyi aşmanın mümkün olmadığını vurguladı.
Star gazetesi`ndeki habere göre yüksek mahkeme, Balyoz Darbe Planı içindeki Oraj Harekat Planı`nı Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına`nın verdiği emirle hazırladığı iddia edilen Balyoz sanığı Korgeneral Pulatsü`nün uzun tutukluluk itirazına ilişkin kararının gerekçesini açıkladı. Mahkeme, Pulatsü hakkındaki hükmün 21 Eylül 2012`de verildiğini, bireysel başvuruların ise ancak 23 Eylül 2012`den sonra kesinleşen kararlar için yapılabileceğini bildirdi. Korcan Pulatsü`nün yerel mahkeme tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Anayasa Mahkemesi, yerel mahkeme kararıyla birlikte tutukluluk süresinin bittiğini ifade etti.
HÜKÜM ÇIKINCA TUTUKLULUK BİTER
Kararda, "Mahkumiyetle birlikte kişinin kuvvetli suç şüphesi ve bir tutuklama nedenine bağlı olarak tutukluluk hali sona ermektedir" denildi. Kararda, Yargıtay ve AİHM içtihatlarının da bu yönde olduğuna vurgu yapıldı. Anayasa Mahkemesi, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvurusunda ise bu konuda henüz iç hukuk yolunun tüketilmediğini kaydetti.
DAVANIN KARMAŞIKLIĞI 5 YILDAN FAZLA TUTUKLULUĞA GEREKÇE DEĞİL
AYM 5 yıllık azami tutuklulukla ilgili verdiği ihlal kararının gerekçesinde de çarpıcı tespitler yaptı. AYM, 27 ayrı suçtan 76 yıl hapis istenen sanığın yargılamanın azami 5 yıl olan tutukluluk süresini aştığı gerekçesiyle yaptığı başvuruda ihlal kararı verdi. AYM, ağır cezalık suçlarda azami tutukluluğun kuvvetli suç şüphesi durumunda dahi 5 yılı geçemeyeceğini ifade etti. Gerekçede ise "Suç ve sanık sayısının, süre belirlenmesinde esas alınması mümkün değildir" denildi.