• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
İTTİHADUL ULEMA üyesi Altun: Halk olarak musibetlerden ders ve ibret almalıyız
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Müslümanların günahlarından büyük pişmanlık duyup Allah'ı ibadet ve zikirle yad etmesi gerektiğini vurgulayan İTTİHADUL ULEMA üyesi Altun, son zamanlarda yaşanan musibetlere karşı tüm herkesin ders çıkarıp özüne dönmesi gerektiğini ifade etti.

"Musibetler boşuna değil"

Toplum olarak büyük bir musibetten geçtiklerini, büyük bir imtihanla karşı karşıya olduklarını belirten Altun, "Tabi musibetlerin de bir manası vardır. Musibetlerle Allah Teâlâ kullarına verdiği mesajlar vardır. Boşu boşuna ve sebepsiz değildir ve sebepleri üzerinde çokça durmak gerekiyor. Kur'an-ı Kerim'de buna benzer musibetlerden bahsediliyor. Sebep ve sonuçları ortaya konuluyor. Müslümanlar olarak da elbette bu musibetleri sadece bir doğa olayıymış gibi veya bir felaketmiş gibi görmememiz lazım, sebepleri ve sonuçları üzerinde ciddi ciddi düşünmemiz gerekir." dedi.

"Gaflete dalanlara Allah ikazda bulunmaktadır"

Yeryüzünün ve gökyüzünün hâkimi olan Allah Teâlâ'nın kendi kullarının gidişatına göre nimetler ya da musibetler verdiğine işaret eden Altun, şöyle devam etti:

"Şüphesiz Kur'an-ı Kerim bunun gibi örneklerle doludur. Haddini aşan, yoldan çıkan, Allah'ı unutan ve gaflete dalan kavimleri kendilerine getirtmek için ve kendini onlara hatırlatmak için cenabı Allah'ın bu tür ikazları olmuştur. Bu büyük çapta ve genel olan musibetlerin bir Hakk'a, bir de halka bakan yönü vardır. İkisini ayrı değerlendirmek lazım, bunu bilmemiz gerekir ki Cenabı Hak kullarına zulmedici değildir. Ama kulları kendisini unutunca, onun çizdiği istikametten ayrılınca, kullarına ikaz, işaret ve bir çağrı olsun diye böyle musibetleri vermektedir."

"Özümüze dönmeliyiz"

Allah'ın, kullarının kendisine yönelmelerini istediğini vurgulayan Altun, "Cenabı Allah'ın muradı; kullarını gaflet uykusundan uyandırmak, kâinatın bir sahibinin olduğunu ve bu sahibin bir nizamı olduğunu, kullarının onu zikir ve ibadetle meşgul olmasını ister. Bu Hakk'a bakan yönüdür. Halka bakan yönü ise bu musibetlerden ciddi manada ders ve ibret almak olmalıdır. Özümüze dönmemiz lazım. Özellikle bu musibetler anında Müslümanların takınacakları tavır Kur'an-ı Kerim'de çok veciz bir şekilde ortaya konulmuştur. Müslüman halk olarak, bu musibetler karşısındaki tavrımız 'Biz Allah'tan geldik ve Allah'a döneceğiz' olmasıdır. Yani Allah Teâlâ'ya bir rücu, bir dönüş ve bir iltica vardır." diye konuştu.

"Allah'a yönelişe ihtiyaç vardır"

Allah'a karşı Müslümanların bol bol tövbe ve istiğfarda bulunmaları gerektiğine dikkat çeken Altun, "Musibetlerde özellikle sağ kalanların takınması gereken tavır; 'Biz Allah'a aitiz ve Allah'a döneceğiz' demeleri gerekmektedir. Raciun kelimesi çok manidardır. Burada sadece ölümle değil, daha hayattayken Rabbimize dönmek, istikametimize çekidüzen vermek, günahlarımızda tövbe ve istiğfarda bulunmamız gerekir. Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de özellikle azapla ilgili durumu değerlendirirken; 'Onlar istiğfarda bulundukça, biz onlara azap edecek değiliz' diye buyuruyor. Demek ki bu musibetlerin kalkması için bir istiğfara, tövbeye, Allah'a yönelişe ihtiyaç vardır." ifadelerini kullandı.

"Musibetten alacağımız ders ve ibret topluca tövbe ve istiğfarla Rabbimize dönmektir"

Altun, son olarak şunları söyledi: "Günahlarımızdan büyük pişmanlık duyarak, Cenabı Allah'ı ibadetle, zikirle, tekbirle yad etmeye ve Cenabı Allah'a bir dönüşü gerekli kılıyor. Belki de halk ve Müslümanlar olarak bu musibetten en çok alacağımız ders ve ibret topluca tövbe ve istiğfarla Rabbimize dönmektir. Musibetlerin kalkması için öncelikli mesele budur. Halkça, küçük büyük hep beraber yaptığımız yanlışlardan, günahlardan tövbe ederek ve dönüşü olmayan nasuh tövbelerle Rabbimize yönelirsek, Cenabı Mevla 'Eğer siz istiğfarda bulunursanız, ya da onlar istiğfarda bulunurlarsa; biz onlara azap edecek değiliz' diyor. Bugün tövbe günüdür, istiğfar günüdür, Allah'a dönüş ve iltica günüdür. Bütün benliğimizle, içtenliğimizle, samimi duygularımızla ellerimizi Mevla'mıza açıp halimizden nedamet duyup, tövbe ve istiğfarlarla kendisine sığınmalıyız."(İLKHA)



Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir