Gaziantep’te depremden sonra hayat normale dönmeye başlıyor
Kahramanmaraş merkezli 2 büyük deprem Gaziantep’te de can kaybı ve büyük yıkımlara yol açarken depremden 13 gün sonra kentte hayat normale dönmeye başladı.
6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş depremi Gaziantep başta olmak üzere çevre illerde büyük bir felakete neden oldu.
Türkiye tarihindeki en büyük depremlerden olan Kahramanmaraş depremiyle yaşanan afetin etkisi Türkiye'nin birçok yerinde hissedilirken milyonlarca kişi de direkt olarak olumsuz etkilendi.
7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 2 büyük depremin ardından Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da çok sayıda bina yıkıldı, binlerce kişi hayatını kaybetti ve on binlerce de kişi yaralandı.
Depremin 13’inci gününde bölgede göçük altında kalanları kurtarma çalışmaları sürerken depremin büyük bir yıkıma neden olduğu Gaziantep’te de binlerce kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı ve binlerce bina da yıkıldı.
Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin 13’üncü gününde ekiplerin arama kurtarma çalışmaları devam ederken, enkaz başlarında vatandaşların umutlu “mucize haber” bekleyişi de sürüyor.
Türkiye tarihinin en yıkıcı afeti sonrasında depremin etkilediği şehirler toparlanmaya çalışıyor. Art arda yaşanan iki depremle adeta hayalet kente dönen Gaziantep'te günler sonra hayat kısmen de olsa normale dönmeye başladı.
Depremden etkilenen Gaziantep’te hayat normalleşme başlarken, kentte temkinli bir normalleşme göze çarpıyor.
Kentte tramvay ve otobüs gibi ulaşım araçları hizmet verirken, bazı marketler ve restoranlar da halkın hizmetine açılmış durumda.
Hava koşullarının iyi gitmesi halkın normale dönüşündeki en önemli etkenler olarak öne çıkıyor. Kent merkezine de yansıyan olumlu havayla dükkân ve restoranların tamamı yeniden açılmasa da önemli bir kısmı hizmet vermeye başladı.
Gaziantep’te vatandaşlar 12 gündür çadırlarda, spor salonlarında, taziye evlerinde, araçlarda ve camilerde kalıyordu.
Kentte başlatılan hasar tespit çalışmalarının ve kentin büyük bir bölümüne de doğalgaz verilmesinin ardından bazı vatandaşlar evlerine tekrar dönmeye başladı.
Depremden sonra boşalan kentin sokakları, caddeleri ve çarşıları 13’üncü günde yavaş yavaş normale dönmeye başladı. İşyerlerini açmaya başlayan esnaf ve evlerine dönen vatandaşlar, normalleşme çağrısında bulundu.
“Kurtulacağımıza inanmıyordum”
Artık normale dönülmesi gerektiğini belirten Hasan Çeri, “Deprem anında evimizdeydik. Derin bir uykudaydık. Çok yüksek bir sesle uyandık. Uyandığımda kapıyı tutturamadım. Çıkış kapısını bulamadım. Şaşırdım anahtarı bulamadım. Sonra evin ne zaman yıkılacağını düşündüm. Kurtulacağımıza inanmıyordum. Çok şükür atlattık. Evimizde bir şey yok. Çocuklarımızda da bir şey yok. 4-5 gün sonra geldik dükkanlarımızı açtık. Hayat yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Çocukların bir kısmını başka illere gönderdim. Şu an ben evde tek kalıyorum. Buna da hamdolsun. Çok şükür diğer yerlere göre Gaziantep merkezi depremden çok etkilenmedi.” ifadelerini kullandı.
“Binalarımız yıkıldıktan sonra mı uyanmamız gerekiyor”
Fay hattının üzerine şehirler inşa edildiğini belirten Çeri, “Deprem bölgesi ve fay hattının olduğu bilindiği halde, binaların yapılmayacağı yerlere o yüksek binalar neden yapıldı. Binalarımız yıkıldıktan sonra mı uyanmamız gerekiyor? Bunu herkes bildiği halde önlemler neden alınmadı? Neden fay hattı üzerinde şehirler inşa edildi? Tarım arazilerine neden şehirler inşa ediliyor? Şehrin dağlık kesimlerine zeminin daha sağlam olduğu yerler olsa daha iyi olur. Bunu büyüklerimiz bizden daha iyi biliyor diye düşünüyorum. İş yerimizi pazartesi günü açtık. Açtığımız zaman çok tedirgindik, binada ufak tefek çatlaklar var, her bir artçı sarsıntıda dışarı kaçıyorduk ama yavaş yavaş artçı depremlerde azalmaya başladı. Artık sallanmıyor, alıştık. Yavaş yavaş normale dönüyoruz, çok şükür iyiyiz.” şeklinde konuştu.
“Sevdiklerimizi kaybettik”
Deprem gecesi mahşeri yaşadıklarını belirten Yalçın Gökpınar, “Deprem anında evdeydik. Çocuklarımızla beraber 6 katlı bir binanın üçüncü katındaydık. İbrahimlide kalıyoruz. Şiddetli bir sarsıntı ile uyandık. Çok şükür binamız ayakta kaldı ama İbrahimli bölgesinde yıkılan binalarda sevdiğimiz insanları kaybettik. Çok yorucu bir geceydi, adeta küçük mahşeri yaşadık. Tam bir mahşer gecesiydi. Yavaş yavaş normalleşmeye dönüyoruz. 2 gündür işyerimizi açıyoruz. Gaziantep olarak yaralarımız sarılabilir ancak diğer illerimizin durumu maalesef kötü. Onlar için üzüntü içerisindeyiz. Paniği atlattıktan sonra dışarıya çıktık ve elimizden gelen her şeyi ilk günden itibaren yapmaya çalıştık. Elimizden gelen gayreti göstererek insanlarımıza yardım etmeye çalıştık. Halkımızın çoğu bu gayret içerisindeydi. Bizi böyle durumlarda mutlu eden halkımızın bu dayanışmasıdır. Birliğimiz ve dayanışmamız çok güzel. Rabbim bizlere bir daha böyle günler yaşatmasın. Halkımız bir korku ve panik içerisinde. İnsanlar evlerine girmeye korkuyor. Artık normalleşmeye gitmemiz gerekiyor. Normalleşmeyle birlikte insanlarımız da psikolojik olarak daha rahatlayacaklar. Psikolojik olarak halkımız bir çöküntü içerisinde, normalleşme halkımıza iyi gelecektir. Nurdağı ve İslahiye ilçelerimiz şehir merkezinden daha kötü durumda. Oralar için derin üzüntü içerisindeyiz. Allah milletimizin yardımcısı olsun.” ifadelerini kullandı.
“Birlik beraberlik olursak altından kalkarız”
Gaziantep’in diğer illere nazaran daha iyi durumda olduğunu belirten Suat Seydanoğlu, “Ülkemize geçmiş olsun. Deprem anında evimizdeydik. İbrahimlide oturuyorum çok şiddetli bir şekilde sarsıldık ve uyandık. Çocuklarla hemen dışarıya çıktık. Dışarısı çok kalabalıktı. Allah bir daha yaşatmasın. Çok zor bir durum. O an korkudan başka bir şey hissetmiyorsunuz. Ülke olarak böyle bir depremi ilk defa yaşadık. Asrın felaketi gerçekten. On il etkilendi ve birçok yer dümdüz oldu. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. İnşallah şehittirler. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. İnşallah onlarda hemen şifa bulur ve sevdiklerine kavuşur. Yakınlarına ve kalanlara sabır diliyorum. Ülkemizin ve milletimizin başı sağ olsun. Gerçekten zor bir durum. İnşallah üstesinden geleceğiz. Daha önce çok şeyin üstesinden geldik. Herkes çok çalıştı. Allah’ım bir daha yaşatmasın. Her yerden insanlar bizlere yardıma geliyor. Çok duygusal bir durum. Birlik beraberlik var. Bu çok güzel. Nurdağı’nda benim kayınbabam oturuyordu şu an onlarında orda evi yok. Hatay, Kahramanmaraş, İslahiye, Nurdağı, Elbistan gerçekten daha kötü. Gaziantep’te durum o kadar kötü değil. Biz mağazamızı daha dün açmaya başladık. Şu anda burası çok sakin. Önceki kalabalıklar yok. İnsanların çoğu şu an dışarıda, şehirden gittiler. Deprem gününde şehrin yarısı gitti. Ama geri dönüş olur, düzelir. Gaziantep’te, Hatay’da, Kahramanmaraş’ta birlik beraberlik olursa düzelir. Dua edelim. Ben inanıyorum. Allah’ın izniyle güzel günler gelir. Biraz zaman alır ama Allah’ın izniyle düzelir.” şeklinde konuştu.
“Allah'ın bizi sınadığını düşünüyorum”
Allah’ın imtihan ettiğini belirten Muhammed Bey, “İlk depremde evdeydim. Deprem bitene kadar çocuklara siper olduk. Deprem durana kadar elimizden gelen hiçbir şey yoktu. Çok şiddetliydi. Maalesef birçok kişi canından oldu. Birçok kişi evinden oldu, bir daha yaşanmamasını diliyorum. Deprem bütün bölgeyi etkiledi. Vefat edenlere Allah'tan rahmet, kalanlara baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Halkımız şu an kötü durumda, çadırlarda kalmak zorunda kalıyor. Nurdağı ve İslahiye depremden daha fazla etkilendi. Allah onların yardımcısı olsun. İşyerimizin tavanı çöktü. Ama buna da şükür. Cana geleceğine mala gelsin. Mal-mülk geçici. Sağlığımıza bir şey olmadı. Bu bize yeter. Deprem geçti ama halen bazı artçılar devam ediyor. Allah'ın bizi sınadığını düşünüyorum. Bizi imtihan ediyor. Herkes Allah'ın huzuruna gidecek. İnşallah bir an önce güzel günlere kavuşuruz. Biz işyerlerimizi pazartesi günü açtık. Halen açmayan yerler var. Biraz üzerimizde tedirginlik var ama işyerimizi de açmak zorundayız. Allah depremi, belaları bizden uzaklaştırsın. İnşallah bir daha ülkemizin hiçbir yerinde böyle afetler olmaz. Bu depremin ardından insanlarımızın günahlardan uzaklaşıp Allah’a yakın olmaları gerekiyor diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)