Depremin gizli kahramanları: Maden işçileri
Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binaların enkazlarında arama kurtarma çalışmalarını sürdüren maden işçileri, riskli durumlara rağmen görevlerini yerine getiriyor.
12 gün önce meydana gelen ve 10 il ile birlikte birçok ilçe ve köyü de derinden sarsan depremlerde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
Depremin ilk günlerinden itibaren sahada çalışmalarını yürüten birçok kurumun arama kurtarma ekiplerinin yanı sıra maden işçileri de bulunuyor.
Madenciler, termal kameraları ve teçhizatlarıyla ve "domuz damı" adını verdikleri yöntemle 10 ilde yüzlerce kişiyi enkaz altından çıkarmaya vesile oldu.
"Sonuna kadar cesetlerimizi çıkaracağız"
Erkam Bayram
Maden işçilerinden Erkam Bayram, "Zonguldak'tan Türkiye Taş Kömürü Madencileri olarak geldik. Sayı olarak sayamadık ama bayağı bir aldık. Buradaki vatandaşlara Allah sabır versin, ülkemizin başı sağ olsun. Konuşamayan da var konuşan da var. Şokta olan da var. Çoğu şokta oluyor. 3-4 gün önce canlı çıkardık. 1 kız, 1 erkek. Şoktalardı. Çıkınca sarıldılar. Biz yine buradayız. Sonuna kadar cesetlerimizi çıkaracağız. Madenciler olarak 7/24 göreve hazırız. Türkiye'nin her yerinde göreve hazırız. Gerekirse canımızı veririz, yine de girmeye hazırız." diye konuştu.
Bir diğer maden işçisi Şerafettin Çoban ise şunları söyledi:
"Vatanımızın, milletimizin başı sağ olsun. Gerçekten çok kötü bir durum. Biz madenciler olarak Zonguldak'tan geldik buraya. Elimizden geldiği kadar çalıştık, canlar kurtardık. 2 kız çocuğunu kurtarırken, onların 'annemi istiyorum' demesi bizi çok duygulandırdı. Annesini de sağ olarak aldık ama hastaneye kaldırıldıktan sonra duyduk ki vefat etmiş. O bizi çok üzdü."
"Biz kendi canımızdan vazgeçtik"
Şerafettin Çoban
Madenciler olarak kendi canlarından geçip enkazın altındakileri düşündüklerini söyleyen Çoban, "Biz madenciyiz, her zaman tehlikenin içindeyiz, tehlikeyi umursamıyoruz. Tehlikenin de ne olduğunu biliyoruz ama yapacak bir şey yok. Mesleğimiz gereği, nerede bir can varsa, kendi canımızı hiçe sayıp oradaki canı kurtarmanın derdindeyiz. Bizim için önemli olan, oradaki, enkazın altındaki bir canı en iyi bir şekilde nasıl kurtarırız, biz onun derdindeyiz. Biz kendi canımızdan vazgeçtik, enkazın altındaki canları kurtarmaya gönlümüzü adadık." diye belirtti.
Çoban, "Biz yaklaşık yedi bin kişi olarak geldik buraya. 20'şerli gruplar halinde dağıldık. Gruplar halinde, birbirimizi değiştirerek çalışıyoruz. Biz enkazı, yer altını bilen insanlarız. Yukarıdan aşağı tünel kazarak, beton blokları kırarak ilerliyoruz. Yeter ki girebileceğimiz bir yer olsun. Kıra kıra gidiyoruz. Aşağıda bir boşluk varsa, boşluktaki insanları güzel bir şekilde almaya çalışıyoruz. Domuzlama dediğimiz bir takibatımız var, bağ dediğimiz, bağın altına sarma dediğimiz takibatımız var. Onları kullanarak bu göçükleri geçiyoruz." diye kaydetti. (İLKHA)