Depremin psikolojik etkilerini atlatmak için ne yapılmalı?
Psikiyatri Uzmanı Fatih Sağlam, Depremin tekrar gerçekleşmesi korkusu, o ana dair anılar, ya da travmatik deneyimi andıran yerlerden uzak durulması gerektiğine dikkat çekti.
6 Şubat 2023 tarihinde saatler 04.17'i gösterdiğinde önce Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde yaşanan 7.7'lik depremin henüz şoku atlatılmamışken aradan geçen 9 saat gibi kısa bir zaman sonra ise bu kez Elbistan'da saatler 13.24'ü gösterirken 7.6 şiddetinde yeni bir deprem yaşandı.
Hem depremi birebir yaşayan ve büyük acılara tanık olanlar hem de tüm ülkede 85 milyon insanı psikolojik olarak etkileyen asrın felaketi sonrasında yaşanan acıların üstesinde nasıl gelineceğini İLKHA muhabirine anlatan Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Fatih Sağlam, Bu depremin insanlarda şok etkisi yaptığına dikkat çekti.
Günlük yaşantınıza mümkün olduğunca aktif olarak devam etmeye, normal rutininizi sürdürmeye ve çeşitli aktiviteler yapılması gerektiğini ifade eden Sağlam, zihnin kaygı verici düşüncelere saplanıp kalmasını önlemek için yapılması gerekenleri şu şekilde anlattı:
"Deprem sonrası kaygı, korku, apartman veya bulunduğu yere girememe şikâyetleri çoğaldı"
Bilindiği üzere bu son süreçte afetler ülkemizin gündemini oluşturmakta ve yaşadığımız afet çoğu ili etkilemesi nedeniyle hem burada yaşayan hem de afet bölgesinde bulunan insanlarımızı çok etkiledi. Özellikle şu anda bölgemizde yaşayan insanımız her hangi bir göçük olmamasına rağmen psikiyatri polikliniğine başvuruda bulunmaya başladı. Bize başvuran hastalarımız uyuyamama, kaygı, korku, Apartman veya bulunduğu yere girememe, baş dönmesi şikâyetlerle geliyorlar." dedi.
"İlk bir ayda her hangi bir medikal tedavi alınmasını uygun bulmuyoruz"
Deprem sonrası yaşanan kaygı, korku, apartman veya bulunduğu yere girememe şikâyetlerini insani bir tepki olarak gördüğünü ifade eden Sağlam, "İlk bir ayda bu tepkiler için her hangi bir medikal tedavi alınmasını uygun bulmuyoruz. Nasıl ki bir yakınımız bir kaza veya başka bir hastalıktan dolayı vefat edince ilk bir ay ruhsal olarak bir çöküntü yaşıyorsak, toplumu etkileyen doğal afetlerde de ilk 30-40 gün kaygı, korku, endişe, uyuyamama sorunları yaşayabiliriz. Bunun için en fazla önereceğimiz bir uyku ilacıdır ama onu da ilk zamanlar çok fazla kullanmasalar daha iyi olur." önerisinde bulundu
"Depremi TV ve sosyal medyada çok fazla takip etmemeli yâda bunu kısıtlamalıyız"
Ruhsal açıdan bu tür sıkıntıları yaşayanların nasıl korunabileceğine dikkat çeken Sağlam, "Deprem ve depremle ilgili haberleri gerek televizyon gerek sosyal medyada çok fazla takip etmemeliyiz ve bunu kısıtlamamız gerekiyor. Ortalama 15 dakika en fazla 30 dakikadan fazla takip etmemeli, muhabbet ettiğimiz dostlar, telefonla iletişim kurduğumuz kişilerle bu konuları çok sık görüşmememiz yâda en fazla yarım saat ayırmamız yeterli olacaktır. Aksi halde çok fazla konuşulan deprem haberleri bizde bu ruhsal sıkıntıları arttıracaktır. Depremden önce ne yapıyorsak, hayatımızı nasıl sürdürüyorsak tekrar ona göre sürdürmeliyiz. Genel olarak bu şikâyetler 30-40 gün sonra geçiyor. Yüzde 10'luk bir kesimde bu daha artabiliyor. Böyle bir durumda psikiyatriye başvurulabilir. Çocuklarımızı korumak için de aynı önerilerde bulunuyorum, onları mümkün olduğunca deprem haberlerinden uzak tutmak en doğrusu, bir de deprem konusunda onları doğru bilgilendirilmesi gerekir." diye konuştu. (İLKHA)