• DOLAR 34.606
  • EURO 36.629
  • ALTIN 2938.878
  • ...
Firavun  Demokrat Değil miydi?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Hüseyin Sağlam / Analiz-haber / doğruhaber
 
Güç ve iktidar hırsının sembolü General SİSİ, bir yanında keşiş-alim koalisyonu, bir tarafında ise sermaye, siyasetçi kimliğine tevdi etmiş sihirbaz liberaller ile üçkağıtçı demokratlar bulunuyordu. Ancak tablodaki eksiklik ilk etapta kendini hemen ele veriyordu. Nerede kalmıştı şu Karun denen doyumsuz mahluk?
Nitekim merakımız boşuna gitmedi, civarda gezintiye çıkmış olan Karun, tarihsel karede yer almak için öyle bir acele etti ki…
 
Ve bu tablo ister istemez istibdat yönetiminin ana sembolleri olarak literatürümüze geçen “Firavun – Karun – Bel’am” üçlüsünü bir kez daha en canlı şekliyle aynı karede buluşturuveriyordu. Özellikle Suudi ve BAE krallıklarının yeni istibdat yönetimini destekleme adına tez elden kesenin ağzını açarak yeni Firavun’u acil kodla fonlama yoluna gitmesi, “Firavun-Belam-Karun” üçlüsünün globalleşmeye ne kadar ayak uydurduğunu da gözler önüne serdi.
 
Firavun bir adım atmıştı. Kurulu düzenine karşı İhvan’ın meydan okuması, muesses nizamına karşı bir tehlike algısına yol açmıştı. Her gece gördüğü kabus dolusu rüyaların Washington-Telaviv hattında saltanatını alaşağı edecek bir Musa’nın işareti olabileceğine dönük uyarılar, demokrat-bürokrat-liberal namındaki sihirbazlarca da okeylenmesi, bir güç gösterisini kendisi açısından kaçınılmaz kılmıştı.
 
General rütbesi takmış Firavun resmen homurduyordu. Tehlike vardır!.. Bu gidiş iyi gidiş değildir!.. Ülke kaosa doğru sürüklenmektedir!.. Ben olmasam Mısır halkının hali yamandır!..
 
Firavun’un her bir cümlesi, şurekası tarafından duygu seliyle karışık okeylemelerle kesiliyordu.
 
Keşiş, “Amenn!” demekten kendini alamazken; Bel’am, “Caizduurr!” mührünü basmak için adeta Keşiş’le yarışıyordu!
Mele sınıfı mı? Zevkten dört köşe! Biri siyasetçi; öbürü bürokrat; diğeri demokrat; beriki liberal! Ortak vasıf ise sihirbazlıktı.
Ve yan taraftaki Karun amuda kalktı:
 
“Efendimiz dememiş miydik Musa’lar saraylarımıza kadar girdi diye. Tebrikler! Hem paranın lafı mı olur aramızda! Petrolün, enerji kaynaklarının anahtarlarını zaten zor taşıyoruz. Dolar mı, riyal mı, hiç dert etme! Yeter ki amaç hasıl olsun, saraylarımız, tahtlarımız güvene kavuşsun, dile bizden ne dilersen!”
 
Halka rağmen halk için bir kez daha tarih tekerrür ediveriyordu. Halkı kurtarmak adına istibdadın sembolü Firavun, istibdada dayalı güç ve saltanatı meşrulaştıran Bel’am ve tüm olup bitenleri finanse etmekten kaçınmayan Karun! Yine tarih sahnesine çıktılar… El ele kol kola girip halkı kurtarmak adına yeniden halkın tepesine tepesine bindiler.
 
Halk için, ama halka rağmen! Ne demekti bu? Demokrasi değil miydi?!.. Demokratik ceberutluk, zalimini, din adamını ve sermayedarını eş zamanlı inşa eden bir düzenbazlık değil miydi?
 
Amerika demokrat oluyor da, Amerikan veledi Sisi demokrat oluyor da, Amerikancı ceberutluğun ruhunu tarih çağları öncesinden pratize etmiş Firavun neden demokrat olmasın ki?!
 
Hem Firavun’un nesi eksik Amerika’dan! Ya da Amerika’nın nesi fazla Firavun’dan!
 
Washinton’un saray soytarılarını canlandıran kralların Karun’dan eksik bir yanı var mı peki?
 
Aydın, gazeteci, demokrat, liberal ve bilumum pespaye bürokrasinin köşe taşlarını tutan ‘Mele’ sınıfının nesi eksik, Firavun’un ayak takımından!
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir