ABD'den Twitter'a sorgu!
ABD Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi, Twitter'ın, Başkan Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın dizüstü bilgisayarı olayı başta olmak üzere salgınla ilgili haberlere uyguladığı sansürü ve Kongre baskınına giden süreçteki politikalarını sorguladı.
ABD Kongresinin alt kanadı Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçi vekil James Comer'in başkanlığındaki Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesinde, Hunter Biden'ın dizüstü bilgisayarıyla ilgili Ekim 2020 tarihli New York Post gazetesinin bir haberine sansür uygulanması nedeniyle eski Twitter yöneticilerinin ifade verdiği soruşturma oturumu düzenlendi.
Oturumda, Elon Musk'ın Twitter'ı satın almasının ardından işlerine son verilen eski Hukuk İşleri Baş Sorumlusu Vijada Gadde, Güvenlik Birimi Başkanı Yoel Roth, Twitter ABD Güvenlik Politikası Kıdemli Uzmanı Annika Collier Navaroli ve Hukuk Müşaviri Yardımcısı James Baker, Komitenin sorularını yanıtladı.
Twitter, hatasını kabul etti
Komite Başkanı Comer, Twitter'ın muhafazakar milletvekilleri, gazeteciler ve aktivistleri agresif bir şekilde bastırdığını belirterek, FBI'ın da yalnızca Twitter değil birçok teknoloji şirketiyle işbirliği yaptığını öne sürdü. Komite Başkanı, Ekim 2020'de New York Post gazetesinin Hunter Biden'ın dizüstü bilgisayarından yurt dışında yaptığı şaibeli finansal işlemlerin ortaya çıkmasıyla ilgili bir haberine Twitter'ın sansür uyguladığına dikkati çekti.
Twitter'ın 24 saat boyunca ilgili haberi sansürlemesinin Kasım 2020'deki seçmenlerin yanlış yönlendirilmesine neden olduğunu savunan Cumhuriyetçi üyeler, bu süreçte Biden yönetiminin de Twitter ile iletişime geçtiğini savundu.
Eski Twitter çalışanı Gadde, Twitter'ın söz konusu haberle ilgili ilk 24 saat sansür uyguladığını kabul ederek, şirketin bu adımının "hata" olduğunu önceden kabul ettiğini hatırlattı. Twitter'ın habere ilişkin "birincil" paylaşımları engellediğini söyleyen Gadde, diğer taraftan, insanların platform üzerinden konuyla ilgili paylaşım yapabildiğini savundu. Gadde, Twitter'ın söz konusu sansür kararından 24 saat sonra vazgeçtiğini belirtti.
FBI ile Biden yönetiminin Twitter ile iletişime geçtiği iddiası
Eski Danışman Baker, sansüre ilişkin Biden yönetiminin kendileriyle herhangi bir şekilde iletişime geçip sürece müdahil olmadığını söyledi. Baker, Hunter Biden'ın dizüstü bilgisayarı olayıyla ilgili de FBI ile herhangi bir görüşme yaptığını "şu anda hatırlamadığını" aktardı.
Eski Güvenlik Birimi Başkanı Roth, Twitter'ın çocukların istismarı ve terörizmi teşvik eden paylaşımlar gibi bazı içerikleri kaldırmasının tartışmaya açık olmadığını ancak bazı "gri" alanlarda ifade özgürlüğü tartışmalarının görecelik taşıyabileceğini savundu.
Twitter'ın kararlarında "şeffaflık" vurgusu
Twitter'ın Hunter Biden'la ilgili haberi sansürleyerek "hata yaptığını" belirten Roth, kendisinin bu kararı o zaman da desteklemediğini söyledi. "Gelecekte ben, Elon Musk ya da başka biri. Birinin, çevrim içi platformların yönetimi hakkında bazı seçimler yapması gerekecek. Bu da kapalı kapılar ardında ya da kişisel kaprislere göre yapılmamalı." şeklinde konuştu.
Yöneticilerin "nefret söylemi" paylaşımları da gündeme geldi
Diğer taraftan bir Komite üyesi, Cumhuriyetçilerin iktidarda olduğu 2017 yılında "Beyaz Saray'daki Naziler" ifadesini kullanarak yaptığı bir paylaşımı göstererek Roth'a, "Tüm muhafazakarların Nazi olduğunu mu düşünüyorsun?" sorusunu sordu. "Kesinlikle hayır." yanıtını veren Roth, bu ifadeleri kullandığı için pişman olduğunu ifade etti.
Twitter'ın bu paylaşımını kaldırması yönünde kendisinden bir talebi olup olmadığı sorusunu Roth, "Twitter'ın çalışanların kişisel görüşlerini paylaşmalarını kısıtlama gibi bir uygulaması yoktu." şeklinde yanıtladı.
Kovid-19 haberlerine sansür
Twitter'ın Kovid-19 salgınıyla ilgili haberler ve bazı doktorların açıklamalarına sansür uygulaması da oturumda gündeme geldi. Cumhuriyetçi vekil Nancy Mace, Twitter'ın sadece Hunter Biden ile ilgili haberleri değil, Kovid-19 salgınıyla ilgili bazı bilgileri de sansürlediğini söyledi.
Bu kapsamda Stanford Üniversitesi Profesörü Doktor Jay Bhattacharya'nın doğal bağışıklık ile ilgili bir makalesinin sansürlendiğine işaret eden Mace, "Harvard'dan, Stanford'dan, dünyanın en iyi kurumlarından eğitim almış doktorları sansürlediniz ve seslerini kıstınız." ifadesini kullandı.
Eski Twitter yöneticileri, şirketin Kovid-19 politikaları çerçevesinde bu adımların atıldığını kaydetti. Mace'in ABD yönetiminden bu konuda bir talep alıp almadıklarını sorusuna Gadde, "ABD ve dünyanın birçok yerindeki hükümetlerden platformdaki bazı içeriklerin kaldırılmasına yönelik yasal talepler alıyoruz. Bunlar üçüncü taraf bir web sitesinde yayınlanır ve herkes okuyabilir." yanıtını verdi.
Twitter hesabı askıya alınan Komite üyesi Cumhuriyetçi Marjorie Taylor Greene, "Twitter hesabımı kalıcı olarak yasakladınız ve bu benim kampanya hesabımdı. Büyük bir şirketin, büyük teknoloji gücünü Amerikalıları sansürlemek için kötüye kullandınız. Sizlerin de işinizi kaybettiğinize çok sevindim." dedi.
Roth ise Greene'in hesabının şirketin Kovid-19 politikalarını defalarca ihlal ettiği için askıya alındığını söyledi.