Ücretli öğretmenler kadro istiyor
Türkiye Ücretli Öğretmenler Platformu tarafından yapılan açıklamada, yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi için yetkililerden kadro talebinde bulundu.
"Ücretli öğretmenlik nedir?" diye başlayan açıklamada, sözleşmeli öğretmen olmadıklarının altı çizilerek şu ifadeler kullanıldı:
"Bizler sözleşmeli öğretmenler değiliz. Ders saati ücreti ile çalışan aylık eline maksimum 7000 TL para geçen ki bu para haftada maksimum 30 saat derse giren öğretmenlerimizin aldığı miktardır.Çoğunun maaşı 4000-5000 aralığında olup asgari ücretin altındadır. Milli Eğitimin maaşsız öğretmenleriyiz. Her an her yerde yer ve mevki seçmeden yurdumun en ücra köşelerinde öğretmen açığını kapatan kötü gün dostu, aynı görevi yapmasına rağmen kadrolu arkadaşlarının 4’te biri maaşına denk gelen ücret ile çalışan fedakar eğitimciler, yarım sigorta pirim ile sağlığı ve emeklilik hakkı elinden alınmış, en güzel en verimli yıllarını komik rakamlara devletine bağışlamış, tatillerde kar yağdığında aldığı 2500 lirası dahi kesildiği için sevinemeyen ve bütün bu haksızlıklara rağmen haziran ayı geldiğinde 'Haydi sizinle işimiz bitti.' denilip sigortasız ve işsiz bırakılan en acısı ise karne günü geldiğinde 'Öğretmenim dönem başında da bizimle misiniz?' diye umut dolu gözlerle soran masum yüreğe yutkunarak gözyaşlarını saklayıp arkasını dönüp gidebilmektir ücretli öğretmenlik.. İşte biz bu fedakarlıkları eğitim fakültesi ve formasyon sahibi 15 bin ücretli öğretmen olarak her sene yaşıyor ve üzüntüleri ailemize de yaşatıyoruz."
"Ücretli öğretmenlerin 4000-5750 lira ile geçinmeleri mümkün değildir"
Tek isteklerinin, dönemin MEB Bakanı İsmet Yılmaz tarafından yapılan ücretli öğretmen atamasının tekrar yapılması ve kadro verilmesi olduğu belirtilen açıklamada, "Anayasamızın süreklilik ilkesine de dayanarak hizmet yıl üstünlüğüne göre eğitim fakültesi mezunu ve formasyon sahibi ücretli öğretmenlere önbaşvuru esas alınarak kontenjan mağduru olmadan devletimizden ivedilikle kadro talep ediyoruz. Çünkü dönem şartları içerisinde asgari ücretin dahi 8500 lira olduğu ülkemizde biz ücretli öğretmenlerin 4000-5750 lira ile geçinmeleri mümkün değildir. Bizler ev geçindiremiyor, kiramızı ödeyemiyor, çocuklarımıza bakamıyor, evlenemiyor, evlenenler ise çocuk sahibi olamıyoruz. Bu komik rakamlarla öğretmen çalıştırmak öğretmenlik mesleğinin haysiyetine de vicdanlara da anayasamızın eşitlik ilkesine de sığacak bir durum değildir. Eğitim fakültesi ve formasyon sahibi yaklaşık 15 bin ücretli öğretmeni Milli Eğitim Bakanımızın yok saymasını istemiyoruz. Doğum yapmış, askere gitmiş öğretmenin yerini doldurmaktan daha fazlayız. İşte bu şartlarda yıllarca devletimize emek vermiş liyakatli ücretli öğretmenleriz. Bizler artık somut adım, acil çözüm istiyoruz. Özlük haklarımızı, tam yatan sigortalarımızı ve maaş farkının giderilmesini istiyoruz. Bizler biliyoruz ki öğretmenlik mesleği gönül işidir. Liyakat ise KPSS’de 20 sorudan çok daha fazlasıdır. Bunu sizlerde bilin istiyoruz. Severek, aşk ile yıllarca yaptığımız mesleğimizi artık kadrolu yapmak istiyor ve bizlere verilecek kadronun devletimize çok da yük olmayacağını da biliyor, şimdi fedakarlık sırasını devletimize bırakıyoruz. 90 bin ücretli öğretmen ve aileleri olarak ortalama 400 bin yurttaşın yok sayılmamasını istiyoruz. Biz devletimizin ve milletimizin her daim yanında olduk, devletimiz de bunca vatandaşını ve öğretmenini ötekileştirmesin, görmezden gelmesin istiyoruz. Biz artık acilen kadro ve atama istiyoruz. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Milli Eğitim Bakanımız olmak üzere bütün devlet erkanımızdan acilen bu isteklerimizin can bulmasını talep ediyor, öğretmenine sahip çıkmasını ve ücretli öğretmenlerin artık görülmesini istiyoruz." denildi. (İLKHA)