• DOLAR 34.586
  • EURO 36.286
  • ALTIN 2994.3
  • ...
Malatya'da "NATO" protestoları 4'üncü yılına girdi: "Kur'an'a saldırılar AB ve NATO'dan dost olunmayacağını gösterdi"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi,  her ayın ilk cuma günü düzenlediği "NATO'ya ve Üslerine Hayır" protestolarını sürdürüyor. İnisiyatif, protestoların 4'üncü yılına girdi.

Malatya Yeni Camii meydanında "Katil ABD/NATO İslam Ülkelerinden Defol" sloganıyla düzenlenen basın açıklamasını okuyan Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç, 'NATO'ya ve Üslerine Hayır' demek ve Kur'an-ı Kerim'e ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'ya yönelik alçakça saldırıları kınamak için bir araya geldiklerini kaydetti.

"İnsanlıktan nasibini almamış bu alçaklar, bizlere bir kez daha Avrupa Birliği'nden ve NATO'dan dost olmayacağını göstermiş oldu"

Tunç, "Esfelessafilin olan Avrupalı sözde bir politikacının kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'i İsveç ve Danimarka'da büyükelçiliklerimizin önünde pervasızca yakmasını şiddetle lanetliyoruz. Bu menfur hadiseye çanak tutan Avrupalı devletleri de şiddetle protesto ediyoruz. İnsanlıktan nasibini almamış bu alçaklar, bizlere bir kez daha Avrupa Birliği'nden ve NATO'dan dost olmayacağını göstermiş oldu. Bu insan müsveddeleri şunu çok iyi bilsinler ki, Kur'an-ı Kerim'in sayfalarını yakmakla onun 1400 yıldır insanlığı aydınlatan nurunu asla söndüremezler. Bu saldırılar karşısında biz Müslümanlara düşen görev ise yüce kitabımız Kur'an'ın ferdi, sosyal ve devlet yönetimi temelli emir, yasak ve tavsiyelerine kayıtsız şartsız uymaktır." dedi.

"Türkiye'nin NATO'dan çıkması ve üslerin kapanması talebimizi gündeme getirmek için her ayın ilk Cuma'sında burada olmaya devam edeceğiz"

4 yıldır bu protestoları düzenlediklerini hatırlatan Tunç,  "Her basın açıklamamızda kamuoyuna şunu deklare ettik: 'Biz, tüm siyasi partileri ülkemizin NATO'dan çıkması ve üslerin kapanması yönünde ortak irade göstermeye ve karar almaya; ayrıca Sivil Toplum Kuruluşlarını, alimleri, aydınları ve kanaat önderlerini siyasi partileri bu konuda cesaretlendirecek açıklamalar yapmaya davet ediyoruz. Biz, ülkemizde anti emperyalist ve anti siyonist bilincin artması ve kök salması ve ayrıca Türkiye'nin NATO'dan çıkması ve üslerin kapanması talebimizi gündeme getirmek için her ayın ilk Cuma'sında burada olacağız inşallah. Başta siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bir kez daha bu önemli konuda harekete geçmeye çağırıyoruz.' Geride bıraktığımız dört senenin sonunda gördük ki bu konuda daha çok çalışmamız gerekmektedir. Yüzbinlerce vatandaşımız ülkemizdeki ABD elçiliklerinin ve NATO üslerinin önünde toplanıp 'Katil Amerika- katil NATO Türkiye'den defol' diye haykırmadıkça, siyasi partilerimiz halkımıza seçim vaadi olarak 'NATO'dan çıkacağız, ABD ile stratejik ortaklığa son vereceğiz ve ülkemizdeki fitne yuvası ABD elçiliklerini kapatacağız' sözünü vermedikçe, Sivil Toplum Kuruluşlarımız, aydınlarımız ve alimlerimiz bu önemli konuyu gündemlerinin birinci sırasına almadıkça biz meydanlarda olmaya ve bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz biiznillah." ifadelerini kullandı.

Ülkedeki tüm askeri darbelerde katil ABD ve NATO'nun elinin bulunduğunu herkesçe bilindiğini anımsatan Tunç, "İşte, Şubat ayındayız. 28 Şubat post modern darbesinin yıldönümü yaklaşıyor. Hatırlayalım lütfen! 54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a ABD elçiliği tarafından hangi şartlar dayatılmaya çalışılmıştı. Terörist ABD, Başbakan Erbakan hocamıza 18 maddelik bir ültimatom vermişti. Rahmetli Erbakan Hoca, bu ültimatomdaki maddeleri yerine getirmeyi reddedince de hükümetine karşı yerli işbirlikçiler eliyle 28 Şubat post modern darbesi yapılmıştı. Bu darbenin arkasında ABD emperyalizmi, NATO ve siyonizm vardı. Biz millet olarak yaşanan bu hadiseleri unutmayacağız ve unutturmayacağız." diye konuştu.

"Mavi Marmara konusunda katil israil'le yapılan zillet anlaşması ve siyonist israil ile yapılan gizli –açık tüm anlaşmalar iptal edilmeli, başta siyasi, iktisadi, askeri ve istihbari olmak üzere tüm ilişkiler kesilmelidir"

Mescid-i Aksa'da yaşanan son gelişmelerin kendilerini tedirgin ettiğini belirten Tunç, "Katil Netanyahu hükümeti iyice 'gemi azıya almıştır.' Filistin topraklarını işgal eden siyonist rejimin, Kudüs'ün İslami kimliğini değiştirme girişimlerine hız vermesi asla kabul edilemez. Tüm İslam ülkelerine ve uluslararası topluma işgal altındaki Kudüs ve Mescidi Aksa'yı gasıp İsrail'in barbarca saldırılarından koruma çağrısı yapıyoruz. siyonist israilin Mescid-i Aksa'yı zaman ve mekan olarak bölme, baskınlar düzenleme ve cami altında kazılar yaparak Mescid-i Aksa'yı yıkma girişimlerine karşılık İslam ülkelerinde halklar bir an önce ayağa kalkmalıdır. Türkiye'mize bu konuda büyük görevler düşmektedir. Hükümet, siyonist israil'in bu pervasızlığına eylemle cevap vermelidir. Bu çerçevede Mavi Marmara konusunda katil israille yapılan zillet anlaşması ve siyonist israil ile yapılan gizli –açık tüm anlaşmalar iptal edilmeli, terör devleti israil ile başta siyasi, iktisadi, askeri ve istihbari olmak üzere tüm ilişkiler kesilmelidir.  Hem israil hem de Türkiye vatandaşı olan Yahudilerin israilde askerlik yapmasına izin veren kanun iptal edilmeli, siyonist elçilik kapatılmalı, siyonist israilin güvenliğini sağlayan Malatya Kürecik NATO Üssü'ndeki radar sökülmeli, büyük Şeytan ABD ile stratejik ortaklığa son verilmeli ve NATO'dan hemen çıkılmalıdır. Gasıp israil'in Akdeniz'den çaldığı doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya satma sevdasından vazgeçilmelidir." diye belirtti.

"Filistin'de dökülen her kanda NATO'nun da parmağı var"

Siyonist işgal rejimi ile NATO arasındaki iş birliğinin birçok alanda 30 yıldır kesintisiz olarak devam ettiğini belirten Tunç, Filistin'de dökülen her kanda NATO'nun da parmağı olduğuna işaret etti. Tunç, siyonist Herzog'un  NATO toplantısına katıldığı tarihlerde siyonist ordunun Batı Şeria'nın Cenin bölgesinde katliam yaptığına dikkat çekti. (İLKHA)











Bu haberler de ilginizi çekebilir