• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Çocuklara diksiyon dersi ne zaman verilmeli?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Herkesin az ya da çok belli oranda diksiyonu bulunur. Ancak diksiyonu tam olarak kullanabilmek amaçlı, günümüzde pek çok eğitim de verilmektedir. Bu eğitimler özellikle konuşma üzerine iş gerçekleştiren kişiler adına büyük öneme sahiptir. Sadece iş değil aynı zamanda eğitim, toplantı ve seminer gibi pek çok durum karşısında önemli bir potansiyel teşkil ediyor.

Konuşulan bir dilin incelenmesi ve bu doğrultuda doğru kullanılması diksiyon olarak bilinmektedir. Seslerin, sözcüklerin, vurguların ve anlam ile coşkunun hakkını vererek konuşma yöntemi diksiyon olarak bilinir. Özellikle ilgili dil üzerinden kelimeler ve cümleler eşliğinde daha anlaşılır ve güçlü bir etki yaratmak üzerine bir çalışma olduğunu söylemek mümkün.

İlkokul ve ortaokul öğrencilerine diksiyon dersine gerek olup olmadığı ve konuşurken nasıl konuşmaları gerektiği hakkında İLKHA'ya bilgi veren Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı Emekli Öğretmen Hamdi Sürücü, önemli bilgilere değindi.

"Güzel konuşmayı öğrenmenin temeli ailede başlar"

Sürücü, "İnsanlar bugün güzel konuşma öğrenmek için ne yapabiliriz gibi çabalar içine giriyor. Diksiyon dersi almalı mı, almamalı mı? Diksiyon dersi belli bir yaştan sonra belli bir yere geldikten sonra alınmalı. Güzel konuşmayı öğrenmek için insanların özen göstermesi ama güzel konuşmayı öğrenmenin temeli ailede başlar. Çocuğun güzel konuşmayı öğrenmesi ailede başlar. Sonra ilkokulda devam eder ve ortaokulda, lisede üstüne ekler. Üniversiteye doğru geldikçe bu sefer zaten kendi kendisine bir şeyler geliştirir. Ama temel atılırken anne babanın ve aile çevresinin konuşmalarına çok dikkat etmesi gerekir. Bugün sokakta şunu görüyoruz ya da ben kendim görev yaptığım süre içerisinde liseye, lise son sınıfa gelmiş öğrencilerimin koridorda konuşurken birbirlerine olumsuz kitaplarını duyduğun zaman çağırıp da ya ne diyorsun, ne konuşuyorsun, nasıl konuşuyorsun dediğimde öğrencinin şöyle bir cevap verdiğini çok duydum. 'Ne dedim ki hocam? Ben ne yaptım ki?' Yani söylediği sözün, konuştuğu cümlenin, kullandığı kelimenin olumsuz olduğunu, yani ahlaksızlık içerdiğini, edebe uymadığını bilmiyor, farkında değil. Günlük konuşmasını bir parçası olarak bunu yapıyor." dedi.

Çocuklar ailede neyi görürse hayatlarına da onları işlediğini ifade eden Sürücü, "Ailesinde bunu görmüş. Çünkü ailesinde annesi babası bir bir konuşurken ve de işte babası, amcası ya da apartmandaki çevresindekiler konuşurken. Sözlerine dikkat etmemişler ve her cümlesinin sonunda bir olumsuz kelimeyle bitiriyor. Hakaretle bitiriyor, söverek bitiriyor. Bu çocuğu bu duruma getiren anne baba, özellikle baba ve babanın çevresindekiler. Çünkü bizim toplumumuzda anneler hakaret cümlesini çok kullanmaz, sövme cümlesini çok kullanmaz. Bunu en çok erkekler kullanır. Eğer bir genç bir çocuk buna alışmış ise burada birinci sorumlu babadır. Babanın yanında amcadır, abidir, komşulardır. O zaman biz büyükler olarak öncelikle çocukların güzel konuşmayı öğrenmesi için rehber olmamız gerekir." ifadelerine yer verdi.

"İlkokulda, ortaokulda ders olarak diksiyon dersine gerek yok"

Son olarak Sürücü, "Buna ilkokul öğretmenlerinin, sadece o sınıfın öğretmeninin değil, bütün öğretmenlerin 'bu benim sınıfımın öğrencisi değil' demeden bütün öğretmen arkadaşların çocukların güzel konuşmayı öğrenmesi için ortak davranması gerekir. Bunun yanında sadece bu yetiyor mu? Hayır, bu yetmiyor. Okuldaki diğer görevlilerin de buna dikkat etmesi gerekir. Birbirleriyle konuşurken ilişkilerinde güzel konuşmayı onların da özen göstermesi gerekir. Yetiyor mu? Hayır, yetmiyor. O zaman biz bugün içinde bulunduğumuz toplumda o çocuğu, ilkokul çocuğunu veya ortaokul çocuğunu evinden alıp okuluna götüren servisçinin de diline dikkat etmesi gerekir. Bakkal amcamızın da diline dikkat etmesi gerekir. Çünkü öğrenci oraya gittiği zaman alışveriş yaparken, okuldaki kantine giden alışveriş yaparken onun konuşmasını da taklit ediyor. Çünkü çocuklar özellikle ilkokul çocukları görerek, duyarak öğrenir, okuyarak değil. O zaman biz bunlara rehberlik yaparsak güzel konuşmayı öğrenirler mi? Evet, öğrenirler. İlkokulda, ortaokulda ders olarak diksiyon dersine gerek yok. Sadece öğrenciye iyi rehberlik yapılması gerekir." şeklinde belirtti. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir