KANDİLDE BİR DARBE Mİ?
KCKde yaşananlar bazıları için bir tür "darbe" idi.
Hüseyin Kaya / Analiz / doğruhaber
Öcalan’a bağlılığı ile bilinen Murat Karayılan başkanlıktan düşürülmüş, yerine “şahin”lerden olduğu söylenen Cemil Bayık getirilmişti.
İlk anda görünen buydu.
Detaya girdiğinizde farklı şeylerle yüz yüze geliyorsunuz.
Aslında olan sistemdeki bir değişiklikti.
KCK yürütme konseyi başkanı olan Karayılan, silahlı güçlerin yani HPG’nin başına geçmişti.
Yürütme konseyi yerine başkanlık konseyi oluşturulmuş ve ona da iki eşbaşkan atanmıştı.
Silahlı güçlerin başına geçme, tasfiye değil yapılan bir yanlıştan dolayı vitrinden uzaklaştırılma idi.
Muhtemelen bir “özeleştiri” süreci yaşanmış ve sonunda buna karar verilmişti.
Değişikliğin BDP’li vekillerin Kandil ziyaretinden kısa bir süre sonrasına rastlaması ise Öcalan’ın işin içinde olduğu intibaını güçlendiriyor.
Karayılan’ın bundan sonraki görevi gerillanın hızla çıkışını sağlamak, muhtemel kazalara engel olmaktır.
Peki, yeni seçilen başkanlık konseyi eşbaşkanları ne yapacak?
Kritik iki isim…
Cemil Bayık ve Besê Hozat.
Biri Elazığ/Kebanlı, diğeri Tunceli/Hozatlı.
Çekilme sürecinde problem çıkma ihtimali olan iki bölge.
Eşbaşkanlar konum ve makamlarıyla onore edildiklerini düşünecekler; ama aynı zamanda çatlak sesleri engelleyecekler.
Bu arada birbirlerini gözetlemekten başka şeye fırsat bulamayacaklar.
Benim darbeden anladığım budur.