TTTİS Genel Başkan Yardımcısı Bektaş: Hoşgörü trafikte olmasa olmazımızdır
Türkiye Toplu Taşıma ve İşverenler Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Bektaş, trafikte adab-ı muaşeret kurallarına uymanın hem fert hem de toplum açısından önemli kazanımlarının olduğunu kaydetti.
Her gün artan araç sayısıyla birlikte yollardaki trafik sıkışıklığı beraberinde sabırsızlık ve öfkeli hallerin belirmesine neden olabiliyor. Bu durum karşısında sabırlı olunması gerektiğini belirten Bektaş, sabrın büyük bir erdem olduğuna da vurgu yaptı.
"Görgü kuralları içerisinde birbirlerine saygılı olmalıdır"
Sünücülerin temel ahlaki kurallara uyması gerektiğini hatırlatan Bektaş, "Sürücülerimize ve sürücü adaylarımızdan trafiğe çıkmadan önce ilk istediğimiz şey adab-ı muaşeret dediğimiz temel görgü kuralları içerisinde birbirlerine saygılı olmalıdır. Öfke kontrolünü iyi tutmaları, özellikle hoşgörülü olmaları gerekir. Hoşgörü trafikte olmasa olmaz dediğimiz en temel niteliğimizdir. Hoşgörülü insanlar araç kullandıkları zaman hem kendilerine hem de araçlarına maddi ve manevi zarar vermemiş olacaklardır." dedi.
"Öfke kontrolümüzün ve tahammül gücümüzün çok iyi olması lazımdır"
Trafikte öfkenin çok daha fazla kontrol edilmesi gerektiğini dile getiren Bektaş, "Öfkeli bir şekilde araç kullanan sürücüler şunu iyi bilmelidirler ki normal bir insana göre beş kat daha fazla kaza yapma riskleri vardır. Öfke kontrolümüzün ve tahammül gücümüzün çok iyi olması lazımdır. Tahammül gücümüz sadece trafikte geçerli değildir. Hem trafikte hem de normal yaşantımızda sorumluluklarımız vardır. Öfke kontrolü, yaşadığımız alanda da önemli bir yer tutmaktadır. Bazen komşuluk ilişkilerimizde de bizi rahatsız eden davranış ve sesler olabiliyor bu durumda da öfke kontrolüne son derece dikkat etmemiz gerekiyor. Trafikte ise aday, sürücü belgesi aldıktan sonra bitkin, yorgun argın, dalgın ve tahammül gücü olmadan yola çıkmaması gerekir." ifadelerini kullandı.
"Kişinin trafikte tahammül ve sabır gücü iyi değilse her an kazayla karşı karşıya gelebilir"
Kaza riskini en aza indirmek için hoşgörüyü elden bırakmamak gerektiğine vurgu yapan Bektaş, "Beklenmedik bir olay karşısında sabır gösterebiliyorsak bu bizim öfke kontrolümüzün yüksek olduğunu gösterir. Araç kullanırken bizi sollamak isteyen insanlara tepki göstermeden saygılı bir şekilde yol vermeliyiz. Araç kullanırken önceliği yayaya vermeliyiz. Kazaya karışmış bir yaralı gördüğümüzde durup ona yardım etmeliyiz. Öfke kontrolünü sürücülerimiz üzeninde il il gezerek olumlu etkisini yaymak istiyoruz. Öfkesini kontrol eden, sabırlı olan kişi kazayla karşı kaşıya gelmez. Bu durum hem ülke ekonomisini hem milli ekonomimize büyük katkı sağlar." şeklinde konuştu.
"Sürücülerimiz günde dokuz saatten fazla araç kullanmasınlar"
Araç kullanma saatlerine riayet edilmesi gerektiğini dile getien Bektaş, "Belge alan ticari araç sürücülerimiz, günde dokuz saatten fazla araç kullanmasınlar. Dokuz saat araç kullanan sürücülerimiz bu dokuz saati üst üste değil aralılarla kullanması lazımdır. Kanunen de dört buçuk saatten fazla araç kullanamazlar. Dokuz saati dört buçuk dört buçuk saat olarak değil de üçer saat arayla kullanmalarını tavsiye ediyorum. Bu şekilde sürücü hem kendisini toparlamış olur hem beyin ve zihnini dinlendirmiş olur hem de trafikte sabrı iyi öğrenmiş olur. Büyük kentlerdeki trafik sıkışıklığı nedeniyle öfkesine hâkim olamayan insanlar sürekli korna çalarak saygısızca bir harekette bulunarak öfkemizi artırabilir. Bizim bu durumlar karşısında sakin olmamız gerekir. Bizim topluma ve kendimize karşı sabırlı olmamız gerekir ki mutlu huzurlu ve barış içinde bir hayat sürelim." dedi. (İLKHA)