Çocuklarda karın ağrısı ne zaman tehlikeli?
Uzmanlar, karın ağrısının altında cerrahi tedavi gerektirebilen çok daha ciddi hastalıklar yatabildiğine dikkat çekerek anne babaların bu nedenle "karın ağrısıdır geçer" dememelerini vurguluyor.
Özellikle kış aylarıyla birlikte çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları yaygınlaşırken, acil servislere başvuruların en sık nedenini karın ağrıları oluşturuyor.
Enfeksiyonun tedavi edilmesi ile genellikle karın ağrısı da düzeliyor ancak bazı durumlarda ise karın ağrısının altında cerrahi tedavi gerektirebilen çok daha ciddi hastalıklar yatabiliyor.
Gribal enfeksiyonlardan sınav stresine, mide bağırsak hastalıklarından apandisite birçok neden çocuklarda karın ağrısına yol açabilirken, anne babalar kimi zaman ‘basit bir gaz sancısıdır, geçer’ diye düşünerek doktora gitmeyi geciktirebiliyorlar.
Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Levent Elemen, çocuklarda karın ağrısı hakkında bilgiler verdi, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Elemen, çocuklarındaki karın ağrısının gelip geçici bir sıkıntı olabildiği gibi, altında apandisitten bağırsak düğümlenmesine, yumurtalık kistlerinden testis dönmesine dek cerrahi müdahale gerektiren ciddi hastalıklar da yatabildiğini belirterek, bu nedenle ailelerin çocuklarını çok iyi gözlemlemeleri gerektiğini vurguladı.
Karın ağrısının çocuklardaki tüm tıbbi acil durumların yüzde 15’ini oluşturduğunu, bu hastaların yüzde 10’unda cerrahi nedenli bir karın ağrısı saptandığını ve dikkatle araştırılması gerektiğini söyleyen Elemen, "Neredeyse hemen herkesin yaşamı boyunca en az bir kez karşılaştığı karın ağrısının başlama şekli ve yeri, süresi, sıklığı, eşlik eden bulguların olup olmaması cerrahi nedenli karın ağrıları konusunda çok önemli bilgiler verebilir; tanı ve tedavinin zamanında yapılmasını sağlayarak komplikasyonları engelleyebilir." ifadelerini kullandı.
Solunum yolu enfeksiyonları ile birlikteyse!
Karın ağrısına eşlik eden başka şikayetler varsa anne babaların çok daha dikkatli olması gerektiğini çünkü bu durumun başka hastalıkların habercisi olabildiğini vurgulayan Elemen, "Karın ağrısı solunum yolu enfeksiyonu ile birlikte ise ve eşlik eden başka bir bulgu yoksa olası tanı olarak, karın içinde ince bağırsak etrafındaki lenf nodlarının şişmesi düşünülür. Tanıyı kesinleştirmek için akciğer grafisi ve tüm batın ultrasonografisi yapılmalı ve kan tetkikleri alınmalıdır. Solunum yolu enfeksiyonunun tedavi edilmesi ile karın ağrısı da düzelecektir. Ancak nadiren karın ağrısı şiddetinde artma, hastanın genel durumunda kötüleşme, ateş ve kusma tabloya eklenebilir. Bu durumda karın içindeki yangının ilerlediği ve tablonun akut apandisite evrildiği düşünülmelidir. Akut apandisit varsa cerrahi tedavi şarttır. Akut apandisitte altın standart laparoskopik (kapalı) cerrahi ile apandisitin dışarı çıkarılarak tedavinin sağlanmasıdır." diye konuştu.
İshal eşlik ediyorsa!
İshalle beraber karın ağrısı olmasına karşın başka önemli bir bulgu olmadığı takdirde mide-bağırsak enfeksiyonunun (gastroenterit) düşünülmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Levent Elemen şöyle konuştu: "İshalin altta yatan etkene uygun tedavi edilmesi ile karın ağrısı hızlıca düzelir. Ancak ishal ile birlikte ara ara gelen kramp şeklinde karın ağrısı, makattan kırmızı çilek jölesi şeklinde kanama, yeşil renkli kusma ve karın şişliği olması durumunda bağırsak düğümlenmesi (invajinasyon) düşünülmelidir. Bağırsak düğümlenmesi, sonuçları nedeni ile çok ciddi komplikasyonlar yaratabilecek acil bir cerrahi hastalıktır. Bu hastalar bağırsaklarda zarar oluşmaması için vakit kaybedilmeden Çocuk Cerrahı tarafından değerlendirilmelidir."
Sık idrara gitme ve yanma varsa!
Kız çocuklarında ve sıklıkla sünnetsiz erkek çocuklarda sık idrara gitme, idrar yaparken yanma veya kesik kesik idrar yapma şikayeti ile beraber karın ağrısı varsa idrar yolu enfeksiyonunun düşünülebileceğini söyleyen Elemen "Tedavi sonrası karın ağrısı düzelir ancak bu hastalarda idrar yolu enfeksiyonunun tekrarlaması durumunda altta yatabilecek ürogenital anomaliler açısından araştırmalar yapılmalı ve gerekirse bunlara yönelik müdahalelerde bulunulmalıdır." uyarısında bulundu.
Karnın sol tarafında ve aniden başlıyorsa!
Bu hastalarda karnın sol alt tarafında aniden başlayan ve gün içinde sık sık tekrarlayan, büyük tuvaletin yapılması ile azalan bir karın ağrısı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Levent Elemen, beslenmenin düzenlenmesi ve gaita sertliğinin azaltılması ile kabızlığa bağlı karın ağrılarının kısa sürede iyileşebileceğini belirtiyor. Prof. Dr. Levent Elemen özellikle okul döneminde, sınav kaygısı çok olan ve başarı odaklı yaşayan çocuklarda da yemek yedikten sonra ya da yatma ile artan karnın üst tarafındaki ağrılarda gastroözofageal reflü ve/veya gastrit düşünülebileceğini belirtirken, bu çocuklarda yapılacak yaşam tarzı değişiklikleri ve tıbbi tedavi ile şikayetlerin hızlıca giderilebileceğini söyledi. (İLKHA)