Gayrimenkul piyasası son yıllarda altın çağını yaşarken inşaat makinesi imal eden şirketler de bundan bolca nasibini aldı. Mali ve ekonomik kriz patlak verdikten sonra öncelikle Çin şirketleri bu branşın güçlü ülkelerinden Almanya`ya rakip oldu.

 

İnşaat makineleri bütün dünyada alıcı buluyor. Sanayi ülkelerindeki satışlar ise düşüyor. Oliver Wyman danışmanlık şirketinin yaptığı araştırmaya göre, 2020 yılına kadar Batı piyasası büyümeye devam edecek, ancak ortalama büyüme hızı yılda yüzde 1,6 dolayında kalacak.

 

Çin ve diğer genç sanayi ülkelerinde ise durum tamamen farklı. Öncelikle Ekvator kuşağı üzerinde yer alan ülkelerde inşaat makinesi satışlarının yılda yüzde dört ila yüzde beş oranında artması bekleniyor.

 

Alman Makine ve Tesis İmalatçıları Birliği`nden Joachim Schmid kalkınmanın eşiğindeki ülkelerde paylaşılmayı bekleyen yepyeni bir piyasanın doğduğunu söylüyor.

 

Schmid, “Avrupa`daki gibi gelişmiş ve düzenlenmiş piyasalarla Afrika ülkelerinin henüz normlaştırılmamış teknik talepleri arasında önemli farklar var. Üreticinin bu farkları dikkate alarak, biri ileri teknoloji ürünü diğeri ise nispeten basit olmak üzere iki tip makine imal etmesi gerekecek”, diyor.

 

Oliver Wyman adlı danışma şirketinin branş uzmanı Romed Kelp`e göre Afrika ülkelerinin piyasa potansiyeli 2020 yılına kadar üçte bir oranında artacak ve küresel inşaat makinesi satışlarının yüzde 30`u bu ülkelere yapılacak.

 

Bu branşta da Çin`in rekabet gücü artıyor. Çin şirketleri son beş yılda dünya piyasasındaki paylarını ikiye katlayarak yüzde 30`a çıkardılar. Bunda öncelikle Çin`deki inşaat faaliyetlerinin katlanarak artması rol oynadı.

 

Ancak Çin endüstrisi bu sanayi kolunun olmadığı kalkınmanın eşiğindeki ülkelere yaptığı satışları da sürekli arttırıyor. Çin standardının bu ülkelere daha uygun olduğunu belirten piyasa uzmanı Romed Kelp, gelişmekte olan ülkelerin, dayanıklı, bakımı kolay ve elektronik aksamı az olan basit makineleri tercih ettiğini hatırlatıyor.

 

Alman Makine ve Tesis İmalatçıları Birliği`nin ihracat uzmanı Joachim Schmid, Alman şirketlerinin büyüyen pazarlardaki mevcudiyetinin tehlikede olmadığını ancak çevre koruma standartlarının Avrupa için imal edilen makinelerin maliyetini arttırdığını söylüyor.

 

Avrupa`da geçerli motor ve emisyon sistemlerinin son derece karmaşık teknolojiler gerektirdiğini vurgulayan Schmid, gelişmekte olan ülkelerdeki müşterinin bu pahalı ürünleri satın almasının ve bakımını yapmasının mümkün olmadığını öne sürüyor.

 

Danışmanlık şirketi Oliver Wyman`ın inşaat makineleri uzmanı Kelp kalkınmanın eşiğindeki ülkelerde başarılı olmak için daha aktif olmak gerektiğini belirtiyor ve ekliyor:

 

“Öncelikle Afrika ülkelerinde Çin devlet - özel sektör ortaklığı uyguluyor. Çin değerli hammaddelere ulaşabilme karşılığında Afrika`ya bol kalkınma yardımı yapıyor ve kendi teknolojisini ve makinelerini de bu kıtaya taşıyor.”

 

Çin aynı zamanda kendi piyasa modelini de işbirliği yaptığı Afrika ülkelerine adapte etmiş. Çin malı makinelerin kalitesi artıyor, servis ve yedek parça sorunları azalıyor, dolayısıyla Avrupa şirketlerinin bu kârlı piyasada tutunmaları giderek zorlaşıyor.

 

Alman şirketleri bir yandan Almanya piyasasındaki konumlarını Çin rekabetinden korumak, diğer yandan da Çin`deki ileri teknoloji ürünü piyasasındaki paylarını büyütmek zorundalar.

 

Alman Makine ve Tesis İmalatçıları Birliği`nden Joachim Schmid yerli şirketler üzerindeki rekabet baskısının zamanla artabileceğini belirtiyor.

 

Yükselen piyasaların henüz büyük miktarlarda satış yapmaya elverişli pazar durumuna gelmediğini ifade eden Makine İmalatçıları Birliği uzmanı, bu piyasalar geliştikçe, taleplerin teknik nitelik açısından da artacağını ve kozların ileri teknolojiler geliştirebilen Alman şirketlerinin eline geçeceğini tahmin ediyor.